PKK değil millet suçludur


PKK ikide bir karakol basıyordu; işi büyüttü; şimdi şehirleri basıyor. Bunu önlemesi gereken hükümet ise sadece PKK’nın öldürdüğü gençlerimizin cenazesini kaldırmakla meşgul. İçişleri Bakanı da; PKK’yı bırakmış; cenazeye katılan cemaatle mücadele peşinde. “Aman kimse  vatan, bayrak, demesin” diyen olursa doğalından biber gazı hazır.
PKK vursun, öldürsün; Hükümet ise o cenazeleri kaldırsın.
Nedir bu? Hükümet mi “cenaze işleri müdürlüğü” mü?
HESAP SORMAZSAN...
AKP iktidarı devraldığında hemen hemen terör bitirilmiş durumdaydı. Ama rahat durmadılar. Başbakan Erdoğan, Diyarbakır’a gidip “Sizin Kürt sorununuz var!” dedi. PKK’lılar bayram ettiler; halka fısıldadılar: “Bak, duydunuz mu biz de yıllardır bunu demiyor muyduk?”
Güneydoğu’ya AB ölçülerine uygun valiler atıyoruz; dediler. Buralara PKK’nın istediği türden valiler yolladılar.  “Barış ve demokrasi” adına PKK’nın dağlardan şehirlere inmesinin önünü açtılar.
Yetmedi... 2002 yılına kadar PKK ile mücadele eden askeri ve korucuları, “Terör örgütü üyesi” gibi gösterip hapse attılar; yargıladılar; ceza verdiler. 
PKK’nın  yirmi yıldan fazladır istediklerini, “demokratikleşme elbisesi” altında kabul ettiler. Bu ortamdan faydalanan PKK ise kır gerillası halindeki militanlarını hızla artırdı. Şehirleri kuşatmak için KCK adı altında “şehir gerillası”nı örgütledi. Şimdi sıra geldi “halk savaşı” aşamasına...
Akan kan; bu sürecin sonucudur. Bu yanlış gidişin hesabını ülkeyi yöneten siyasal otoriteden sormayan halk ise gerçek suçludur.
AÇILIM HA
Ne yazık ki AKP iktidarı, inatla PKK’yı “demokrasi ve barış örgütü” gibi görmeye çalıştı. Eğer teröre taviz verir ise onları yola getirebileceğine inandı iktidarımız. “Habur Açılımı; “Kürt Açılımı”, “Demokratik açılım” , “Milli Birlik ve Kardeşlik Açılımı” gibi isimler altında kamuoyuna yansıtılan tavizlerle PKK psikolojik üstünlük kazandı. PKK’lıları rahatsız etmemek adına ülkenin her yanına  silah ve bomba yığılmasına bile seyirci kalındı. (Bu konudaPKK ile yapılan gizli Oslo görüşmesinin metni ibret vericidir.)
Yetmedi: İktidarımız; Sezen Aksu türünden “Akil Adamlar” bulup bunları konuşturarak milleti teröre alıştırmak istediler. Bu arada da durmadan CHP’ye saldırarak; devletin geçmişini suçlayarak PKK’nın söylediklerini tekrarladılar.
Vatandaş işte bu büyük yanlışları görüp de hükümetten hesabını sormuyor ise; kimsenin PKK’ya kızma hakkı yoktur.
SANA NEYDİ SURİYE’DEN?
PKK 2009’da saldırılarını artırınca bu iktidarı allayıp pullamakla uğraşan basın ne yaptı? “PKK; Ergenekon terör örgütünün emrindedir. Bu baskınları Ergenekoncular yaptırıyor.” diye yazmadılar mı? Başbakan Erdoğan bile 2011’de; “Öcalan’ı aşan işler var!” diyerek böyle düşündüğünü göstermedi mi? Bunun anlamı; PKK’yı masum göstermek değil midir ey  millet?
Daha da kötüsü; AKP iktidarları; Irak’ta ve Suriye’de PKK’nın ekmeğine yağ süren dış politika izledi. Irak parçalanıp kuzey kısmı Kürdistancı güçlere verildi. Böylece PKK’ya sonsuz bir militan ve silah/lojistik kaynağı yaratıldı. Son olarak da Suriye’de Beşşar Esad, saldırıya uğrayınca Kürtçüler üzerindeki baskıyı kaldırdı. Böylece Kuzey Suriye de PKK’cıların eline geçti.
Dışarıda hızla toprak kazanan PKK artık Türkiye’nin içinde “Kurtarılmış Bölgeler” elde etmeye kalkıştı ve saldırılarını şehirlere yöneltti.
Bunlar ortada iken; eğer şu vatandaş hükümetten hesap sormuyor ise; o zaman PKK’nın yaptıklarına kızma hakkı da yoktur.
Senin çocuğunu almışlar; kurbanlık koyun gibi kurdun önüne atmışlar; sen kurda kızıyorsun.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)