Devlet, emeklisinden haraç alır mı?

EMEKLİ oldum ama mesleğime devam ediyorum. Devletin sırf bu nedenle beni cezalandırdığını evime gelen resmi bir yazıyla öğrendim.
Çalışırken kazandığım ücretlerden veya kâr paylarından kesilen vergiden bahsetmiyorum.
Medeni bir toplumda her kim, hangi sıfatla olursa olsun para kazanıyorsa, durumuna göre (az kazanandan az, çok kazanandan çok ilkesine göre) vergilendirilmeli. Bu içinde yaşadığımız topluma borcumuz. Vergilerin topluma hizmet olarak geri döneceği esasına göre işler bu düzen.
Resmi yazıdan anladığım kadarıyla, devlet emekli olduktan sonra, eğer bir şirketin yönetim kurulundaysanız ya da bir şirket kurduysanız veya bir dükkân açtıysanız, sizden sosyal güvenlik
destek primi kesiyormuş.
Peki neden?
Halbuki, kurduğunuz şirket para kazanıyorsa, devlete kurumlar vergisi ödüyorsunuz. O şirketten maaş alıyorsanız, yine gelir vergisi, sosyal güvenlik primi (daha düşük) ödüyorsunuz. Telifle iş yapıyorsanız devlete stopaj ödeniyor. Üstelik KDV 2 denilen bir ödeme daha yapılıyor sizin adınıza. Telifinizin yüzde 42'si kadar da devlete vergi diye ödeniyor.
Eh bunlar yetmiyor mu?
Hayır meğer yetmiyormuş! Bir şirket kurmak veya bir şirkette yönetim kurulu üyesi olmak, (bakkal dükkânı açmak bile) cezaya tabiymiş.
Beni erken emekli etme. Bunu anlarım. Emekli yaşını yükselt bunu da anlarım. Ama emekliliğe hak kazanmış birisini, (elde ettiği kazançlar üzerinden vergilendirilirken üstelik) sadece bir şirket kurdu, dükkân açtı diye (gelir elde edip etmediğine bakmaksızın) ekstra vergilendirmek hangi gerekçeye bağlanabilir?

Eve gelen yazı şöyle başlıyordu: (Okuduğunuzdan hiçbir şey anlamayacaksınız eminim.)
"506, 2926 ve 5434 sayılı kanunlardan yaşlılık ve malullük aylığı almakta iken 1479 sayılı Kanun kapsamında çalışmaları nedeniyle 1479 sayılı Kanunun mülga ek 20'nci maddeye göre sosyal güvenlik destek primi ödeyenlerle, 5510 sayılı Kanunun geçici 2'nci maddesine göre malullük ve yaşlılık aylığı bağlananların aylıklarından yine 5510 sayılı Kanunun 30'uncu maddesi ile geçici 14'üncü maddesinde belirtildiği üzere 2008 yılında yüzde 12, takip eden her yılın Ocak ayında bir puan artırılarak yüzde 15 oranını geçmeyece şekilde sosyal güvenlik destek primi kesilecektir."
Ardından da bu kapsamda olduğum için bilmem kaç bin lira borcum çıkmış, bunu ödeyecekmişim ve artık bu kapsamda kaldığım sürece maaşımdan da her ay para kesilecekmiş...

Tüm kanunları okudum. Yine de bana neden bir ceza kesileceğini tam olarak anlayamadım.
Anladığım ticari bir faaliyette bulunduğum için devlet emekli maaşımdan yüzde 15 vergi kesiyor. Sanki verdiği emekli maaşıyla yaşamak mümkünmüş gibi... Bir kez daha altını çizeyim. Devlet para kazandığınız için değil, ticaret yapmaya karar verdiğiniz için, yani verdiğiniz bir karar nedeniyle ceza kesiyor ya da haraç alıyor.

Kimse sormuyor, adam risk alıyor. Elindeki üç kuruşuyla bir işe kalkışıyor. Üstelik emekli ne kazanırsa (ücret, telif veya kâr payı) vergisini veriyor. Devlete bunlar yetmiyor. Bir de haraç istiyor. Bunun başka tercümesi yok.
Etrafımda birkaç kişiye sordum. Meğer bu nedenle başı derde giren o kadar çok insan varmış ki...
Üstelik kimse bu kanunu bilmiyor. Bilmemek mazeret değil denebilir. Ben bu kanundan haberdar edildim. Yolladıkları yazıya bakıyorum, kanunlara bakıyorum. Yine de tam olarak niçin ceza kestiklerini anlamıyorum.
Üstelik SGK'nın incelemesi yıllar sonra başlıyor. Adam şirket kurmuş, batmış tekrar köşesine çekilmiş. Bir gün evine bir yazı geliyor. Devlete 10 bin TL borçlusun. Öde yoksa gelip elindekini alırız.
Sorarsanız, emeklisine bu derece eziyet etmek devlete çok yakışıyor!
Bir uyarı da müteşebbis gençlere. "Aman bir şirket kurayım, emekli anamı da babamı da yönetim kuruluna alayım" demeyin. Üç yıl sonra ailenin emekli ferdinin başına dert açarsınız! Benden söylemesi...


Yavuz Semerci
Habertürk

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)