Abdullah Gül’ün, “Atatürk milliyetçiliğini” rafa kaldırmayı amaçlayan ideolojisiz anayasa istemine hiçbir milletvekili tepki göstermedi.
Sözde esnek olacakmış!..
Meclİs’i açarken hayalindeki anayasanın şifrelerini veren Cumhurbaşkanı Gül, “detayları kanunlara bırakan, esnek ve ilerlemeye izin veren nitelik” özlemini ortaya koyup “Hiçbir ideoloji ve doktrinin mührünü taşımamalı” dedi.
‘İdeoloji’ değişmez maddede
Gül’ün “ideolojisiz anayasa” sözüyle ortadan kaldırmayı hedeflediği 2. maddede açık ve net Atatürk milliyetçiliğine vurgu yapılıyor: Türkiye, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir...
CHP ve MHP’den itiraz yok
AnayasanIn değiştirilemez maddesini açıkça hedef alan Gül’e ne CHP’den ne de MHP’den tepki geldi. Aksine her 2 partinin vekilleri de Atatürk milliyetçiliğini hedef gösteren Gül’ü ayakta alkışlamakta beis görmedi.
Atatürk milliyetçiliği Gül’ü rahatsız ediyor
Cumhurbaşkanı’nın Meclis açılışında kullandığı söylemin altından anayasanın 2. maddesi çıktı!..
Haber : Fatih Erboz
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, TBMM açılışında yaptığı konuşmada “Atatürk milliyetçiliğini” rafa kaldırmayı amaçlayan “ideolojisiz anayasa” istemi Meclis’te ayakta alkışlanırken ve muhalefet partilerinden hiçbir milletvekili tepki göstermezken, stratejist ve uzmanlardan sert eleştiri geldi. Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddesini açıkça hedef alan Gül’e ne ana muhalefet partisi CHP’den ne de MHP’den tepki geldi. Aksine her 2 partinin vekilleri de Atatürk milliyetçiliğini hedef gösteren Gül’ü AKP’lilerle birlikte ayakta alkışladı. Meclis’i açarken hayalindeki yeni anayasanın şifrelerini veren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “detayları kanunlara bırakan, esnek ve ilerlemeye izin veren bir nitelik” özlemini ortaya koyup “Hiçbir ideoloji ve doktrinin mührünü taşımamalı” dedi.
İşte o madde
Oysa anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen maddelerinden 2. maddesi şöyle diyor: “Türkiye Cumhuriyeti, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.” Abdullah Gül, konuşmasında yeni anayasa için özetle şöyle demişti: “Yeni anayasa hiçbir özel fikrin, partinin, ideolojinin ve doktrinin mührünü taşımamalıdır. Anayasanın taşıması gereken tek mühür, milletimizin mührü olmalıdır. Bu bakımdan, sadece Yüce Meclis’te temsil edilen partilerin değil, diğer siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin ve meslek kuruluşlarının da bu tartışma sürecine katılıyor olmasını son derece faydalı buluyorum.”
“Türkçülük Türkiye’yi ilkel bıraktı” demişti
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kapatılan Refah Partisi’nden milletvekili olduğu 1992’de “Ne mutlu Türküm diyene, lafını tutup her yere yaza yaza Türkiye aslında ilkel bir hale dönmüştür” diyerek olay yaratmıştı. Rejimin 70 yıldır halka düşman olduğunu savunan Gül, “ilkeleri zorla dayatılan Atatürk’ün heykellerinden rahatsız olduğu” nu da ilan etmişti. Abdullah Gül, Atatürk ilkelerinin millete zorla dayatıldığını belirterek şunları söylemişti: “Bu ilkeler hep, bu halka, bu coğrafyada bu millete, Türk milletine bir zorlatma şeklinde dayatılmış ve öyle uzun bir süre devam etmiş. İşte bana göre bu zorlatma, bu diretme ki, Türkiye’nin bütünlüğünü, Türkiye’nin ve burada yaşayan insanların senelerdir, yüzyıllardır beraber yaşayan insanların, birliğini tehlikeli noktaya getirir hale düşmüş.”
Yeniçağ