DENİZLİ CHP Milletvekili İlhan Cihaner çıkarılacak en tehlikeli yasalardan birinin Devlet Sırrı Yasası olduğunu ileri sürerek, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başında bulunduğu kurul neyin sır olup olmadığına karar verecek. Başbakan Kürt ve Alevi toplumları üzerinde yaratmaya başladığı ırkçılık ve ayrımcılık politikaları ile ülkeyi bir iç savaşa sürüklüyor. Yüzleşme edebiyatı yapıyor. Bunlar mı yüzleşecekler? Yüzsüz olanlar yüzleşemezler" iddiasında bulundu.
Muğla’nın Bodrum İlçesi’ne bağlı Bitez Beldesi’ndeki Ambrossia Otel’de, CHP İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen ’Bağımsız Yargı ve Demokrasi’ konulu konferansa, Denizli CHP Milletvekili İlhan Cihaner konuşmacı olarak katıldı. Cihaner, CHP İlçe Başkanı Durmuş Ali Öztürk, Bitez Belediye Başkanı CHP’li İbrahim Çömez, Turgutreis Belediye Başkanı CHP’li Mehmet Dinçberk, Atatürkçü Düşünce Derneği Bodrum Şubesi Başkanı Sertaç Tözün, Muğla Barosu Başkanı Avukat İlker Güven Gürkan’ın de dinlediği konferansta, Ak Parti Hükümeti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yüklendi. Hiçbir dönemde, Ak Parti Hükümeti döneminde olduğu gibi yargı konusunda pervasızca davranılmadığını ileri süren Cihaner, şunları söyledi:
"Ak Parti Hükümeti yargıya ait fonksiyonları yerine getiren tüm organları kendisine bağlı birer bürokratik büro haline getirdi. Yargının bağımsızlığı ortadan kaldırıldı. Eğer bu gidişe dur denilmez ise yargı ve demokrasi adına geleceğimiz çok karanlık. Yeni bir HSYK oluşturuldu. Görünüşte yargıç ve savcıların seçtiği son derece demokratik bir kuruluşla karşı karşıyaydık. Ama öyle atamalar yapıldı ki. Cumhurbaşkanının atadığı kişiler arasında bağımsız yargıyı etkilemek suçundan hakkında dava açılmış savcılar var. Bunlara itirazımızı yaptık. Tepkimizi gösterdik. Hükümetin gözü o kadar karardı ki bunlar HSYK’nın çıkarmış olduğu yönetmeliklere yargı yolunun kapalı olduğunu söyleyecek kadar gözü kararmış ve şizofrenleşmiş duruma geldiler. Özellikle Ergenekon ve Balyoz davaları gibi darbe davalarında vicdani kanaatlerini tahliyeden yana kullanan savcı veya hakimlerin başlarına gelmeyen kalmadı. Ya sürüldüler, ya da tehdit ile baskı altına alındılar. Yeni HSYK üyelerine de "ya bizim istediğimiz yönde kararları verirsiniz ya da size hayatı zindan ederiz’ mesajı veriyorlar."
Özel görevli mahkemelerin kaldırılan DGM’lerin yerini aldığını ve siyasi iktidarın aleti olup, insanların hayatının her noktasına girecek kadar gözü dönmüş vaziyette hareket ettiğini belirten Cihaner, adalete güvenin de kalmadığını iddia etti. Cihaner, görev yapan savcılar ve hakimlerin özenle seçildiğ bu mahkemelerin bağımsızlık ve demokrasi üzerindeki en büyük tehlike olduğunu ileri sürdü.
"BASIN BASIN OLALI BÖYLE ZULÜM GÖRMEDİ"
Demokrasinin koşullarından birinin basın özgürlüğü olduğunun altını çizen Cihaner "Ak Parti Hükümeti basın özgürlüğünü kısıtladı. Başbakan önce kendisi aleyhinde yayın yaptığına inandığı belirli gazeteleri boykot etmeye çağırdı. Beklediği tepkiyi alamayınca, aksine bu gazetelerin tirajı artınca vergi sıkıştırmalarına başladı. Ardından açıkça medya patronlarından beğenmediği köşe yazarlarının işten çıkarılmasını istedi. ’Kulağından tutup kapının önüne koyacaksın’ dedi. Basın basın olalı böyle zulüm görmedi" dedi.
Çıkarılacak en tehlikeli yasalardan birinin Devlet Sırrı Yasası olduğunu ileri süren Cihaner "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başında bulunduğu kurul neyin sır olup olmadığına karar verecek. Başbakan Kürt ve Alevi toplumları üzerinde yaratmaya başladığı ırkçılık ve ayrımcılık politikaları ile ülkeyi bir iç savaşa sürüklüyor. Yüzleşme edebiyatı yapıyor. Bunlar mı yüzleşecekler? Yüzsüz olanlar yüzleşemezler. Ayrıca başbakan özür dilemedi. Acı çekenlerle dalga geçti. Gündemi değiştirmeye çalıştı" diye konuştu.
İlhan Cihaner konferansın sonunda CHP’li kadınlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.
Vatan