33 kurşundan 35 kurşuna


Önceki gün Şırnak’ın Uludere ilçesinin Irak sınır kesiminde, “Terör güzergâhında” HERON (insansız hava araçlarından) alınan, hududun elleri silahlı bir grup tarafından geçilmek üzere olduğu istihbaratı üzerine, bu grup bombalanmış ve iddiaya göre 35 sivil köylü öldürülmüş... Durum neresinden bakılırsa bakılsın vahim.

***

Önce durumu doğru tespit edelim: Türkiye’nin bütün sathı, bir süredir ilan edilmemiş, hiç de düşük yoğunluklu olmayan “asimetrik” bir savaş halindedir... “Hattı müdafaa yoktur; sathı müdafaa” zamanıdır. Ve hangi “simetri” kaldı ki!.. İçeride ve dışarıda düşman çok... İçerideki düşmanlar PKK-BDP-KCK ve medyadaki yardakçıları... Ve de sözde kaçakçı, fakat kılıkları PKK haydutlarından fark edilemeyecek, elleri kalaşnikoflu “kaçakçılar” ... Ne kaçırdıkları da malum değil. O anda kimlik tespiti yapmak da mümkün değil...
Parantez arasında bazıları, son zamanlarda TSK’nın HERON’lardan gelen istihbaratı iyi değerlendirmediğini eleştirirler.
Her savaşta, hatta “simetrik” yani bu kadar düşmanına karşılık olmadığı savaşlarda sivillerin de hatta dost kuvvetlerin de dost ateşine maruz kalmaları, kazaya kurban gitmeleri savaşların tabiatındandır.

***

Bir de ülke “sathındaki” ortama bakalım: PKK, KCK kentlerde kırlarda azdıkça azıyor... PKK yenik düşmedi; strateji aynı ama, taktik değiştiriyor. İç savaşın tamtamlarını çalıyorlar. BDP’liler meydan okuyorlar. Demirtaş ve Leyla Zana, Sebahat Tuncel açıkça “Kendi kaderimizi tayin edeceğiz. ‘Büyük Kürdistan’ı “kuracağız” diyorlar ve Ahmet Altan, Hasan Cemal gibi içimizdekiler de onlara hak veriyorlar!..
“Uludere olayı” üzerine bölücülere, PKK’ya eylemlerini, terörü artırmak ve böylelikle iç savaşı tahrik etmek için “gerekçe” çıktı: Kanatıncaya kadar kaşıyacaklar... Hele devlet, hükümet, suçluluk kompleksi içine düşer ve bu konuda da “özür dilemeye” kalkışırsa!..
Bu konuda en çatlak ses gene, bir zamanlar Atatürk’ün partisi olan CHP’den çıktı... Dersim olayını kaşıyan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün olayın ardından, “Bu, AKP’nin 33 kurşunudur. Muğlalı Paşa 33 kurşun olayıyla tarihe geçecek bir eyleme imza attı. Bu 40 köylünün ölümü de AKP’nin 33 kurşunudur” demiş.
Acaba Sayın Kılıçdaroğlu da aynı fikirde mi?.. Değilse bu adamı ne yapacak?.. Artık sadece sözde “Atatürk’ün”, şimdi ise kendisinin partisinde muhafaza edecek mi?.. Edecek; çünkü kendisi de bu konuda aynı fikirde... Öküz altında buzağı arıyor ve hükümetin “özür” dilemesini istiyor.

***

Madem ki Van’ın Özalp ilçesinde gene “kaçakçıların” bölge komutanı rahmetli Mustafa Muğlalı Paşa tarafında hemen, yerinde infaz edilmesi olayından söz açıldı; o “kaçakçılar” aslında PKK’nın ağababaları, habercileri... “Malları” da sonra ayyuka çıkan bölücülüktü... “33” kurşundan sonra belki milyonca kurşun, mermi, Molotofkokteyli atılmakta ve binlerce insanımız, askerimiz, polisimiz şehit edilmekte...
Olay neresinden bakılırsa vahim ama millet, hükümet ve TSK olarak suçluluk kompleksine kapılıp, “cambazlıklara” bakıp asıl tehlikeyi de unutmayalım... Türk milleti “vatan sathında” varoluş savaşı veriyor!..
2012’nin ülkemiz için hayırlara vesile olmasını, sevgili okuyucularıma da sağlıklı mutlu günler getirmesini dilerim...

Altemur Kılıç
Yeniçağ

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)