Tayyar mektup yazmış Cumhurbaşkanı’na, Meclis’ten geçen yeni şike yasasını onaylamasın diye… Gazetecilik geçmişi malum olan, şimdilerde ise AKP sıralarında milletvekilliği yapan Tayyar yalan dolu, hukuku yok sayan saçma sapan bir mektup yazmış…
Mektubunda bahsettiği iki konu hakkında da henüz herhangi bir mahkeme kararı yok. Kendisi hukuk önünde şu an ne kadar suçluysa o insanlarda o kadar suçlu. Kendisi ne kadar masumsa, o insanlarda o kadar masum. Ne Ergenekon, ne de Şike Davası‘nda hüküm giyen yada sabit suçu bulunan herhangi bir insan yok. Fakat o gazetecilik yıllarında sürekli olarak yalan haber yaptığı, masum insanları karaladığı Ergenekon Davası‘nı bu seferde Şike operasyonuna bağlamış. Şike yaptıkları iddiasıyla tutuklu bulunan şahısları, ” Futbolun Ergenekonu ” olarak nitelemiş. Futbol terörüne yenildiğini, yasaya engel olamadığını gevelemiş.
Meclis, TCK‘nın bile %30′unu son birkaç yılda değiştirdi. Yani yaptığı yasa saçma ya da yanlışsa değişikliğe hep gitmiştir, bu yasasa da gitmiştir. Dünyada hiçbir emsali olmayan çok ağır ve yüksek bir cezayı dünya standartlarına indirmiştir. Ayrıca birinin Tayyar‘a Anayasa’nın 19, CMK’nın 100. maddesini göstermesi lazım. Suçu ispat edilinceye kadar hiç bir insan suçlu kabul edilemez. Bunun tartışılacak yada yoruma bırakılacak bir tarafı yoktur.
Bu olay Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş’tan çıktı. Bu olayda taraftar kimliği bir kenara bırakılmalı. Spor; zevktir, eğlencedir, keyiftir. Fakat artık bu işin içine siyaset olduğu gibi girdi. Mehmet Baransu, Rasim Ozan Kütahyalı, Şamil Tayyar gibi isimler Fenerbahçe’yi herhangi bir mahkeme kararı olmadan ‘‘ Futbolun Ergenekonu ”, ” Şikeciler ” diye karalıyorsa tüm Türkiye oturup iyice bir düşünmeli.
Bu isimlerin daha önceki hayatlarında sporun s’siyle alakaları yokken, şimdi birden bire niye tek konuştukları konu bu oldu? Bu olayların gerçekten siyasi bir boyutu olmadığını söyleyenler kendi düş ülkelerinde yaşamaya devam etsin. Ama Fenerbahçe’lilerin böyle isimler kendilerine muhalif oldukları için çok mutlu olduklarına eminim…
Okura soru: Dünya üzerinde şikeden dolayı hapis yatan tek bir isim var. Marsilya Başkanı, o da 6 ay gibi bir süre. Bizdeki eski yasa ise şikeyi 12 yıl ile cezalandırıyordu. Katillerin, canilerin 3-5 yattığı bir ülkede şike yapan birinin 12 yıl yatması ne kadar mantıklıydı?
***
Son birkaç yılda sık sık duyduğumuz iki terim var, fark etmişsinizdir. ” Kaçma ihtimali ” ve ” Delilleri karartma ”. Bugün ‘‘ kaçma ihtimali ” kısmını ilgilendiren, Ergenekon davasındaki olağanüstü bir skandaldan bahsedeceğiz. Geçtiğimiz gün Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Prof. Dr. Süheyl Batum akıl almaz bir skandalı gün yüzüne çıkardı.
Uzun süredir tutuklu olarak hapishanede bulunan Ergenekon sanıklarından Hayrettin Ertekin rahatsızlanmış. Hastahaneye kaldırılmış, kendisine eşlik eden askerler ise onu hastahanede unutmuş! Evet, yanlış duymadınız. Hayrettin Ertekin‘in kendi ağzından ifadesine bir göz atalım şimdi;
” Hastalanınca beni hastaneye götürdüler. Muayene işlerim bitince beni gelip almaları için oturup beklemeye başladım. Saatler geçtiği halde ses çıkmadı. Beni unutmuşlardı. Bir taksiyle Silivri’ye geldim. Taksi parasını da cebimden ödedim. ”
Peki mahkemeler Ertekin‘i niye tutuklu olarak yargılıyor? ” Kaçma ihtimali ” olduğu için. Hani bazı konularda yorum yapmak istemezsiniz, hatta yersizdir. Çünkü neyin ne olduğu gayet açık ve nettir ya…
Öyle birşey işte. Allah tüm hakimlerimize akıl fikir versin.
KUTAY HAKVERDİGİL
İLK KURŞUN
Mektubunda bahsettiği iki konu hakkında da henüz herhangi bir mahkeme kararı yok. Kendisi hukuk önünde şu an ne kadar suçluysa o insanlarda o kadar suçlu. Kendisi ne kadar masumsa, o insanlarda o kadar masum. Ne Ergenekon, ne de Şike Davası‘nda hüküm giyen yada sabit suçu bulunan herhangi bir insan yok. Fakat o gazetecilik yıllarında sürekli olarak yalan haber yaptığı, masum insanları karaladığı Ergenekon Davası‘nı bu seferde Şike operasyonuna bağlamış. Şike yaptıkları iddiasıyla tutuklu bulunan şahısları, ” Futbolun Ergenekonu ” olarak nitelemiş. Futbol terörüne yenildiğini, yasaya engel olamadığını gevelemiş.
Meclis, TCK‘nın bile %30′unu son birkaç yılda değiştirdi. Yani yaptığı yasa saçma ya da yanlışsa değişikliğe hep gitmiştir, bu yasasa da gitmiştir. Dünyada hiçbir emsali olmayan çok ağır ve yüksek bir cezayı dünya standartlarına indirmiştir. Ayrıca birinin Tayyar‘a Anayasa’nın 19, CMK’nın 100. maddesini göstermesi lazım. Suçu ispat edilinceye kadar hiç bir insan suçlu kabul edilemez. Bunun tartışılacak yada yoruma bırakılacak bir tarafı yoktur.
Bu olay Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş’tan çıktı. Bu olayda taraftar kimliği bir kenara bırakılmalı. Spor; zevktir, eğlencedir, keyiftir. Fakat artık bu işin içine siyaset olduğu gibi girdi. Mehmet Baransu, Rasim Ozan Kütahyalı, Şamil Tayyar gibi isimler Fenerbahçe’yi herhangi bir mahkeme kararı olmadan ‘‘ Futbolun Ergenekonu ”, ” Şikeciler ” diye karalıyorsa tüm Türkiye oturup iyice bir düşünmeli.
Bu isimlerin daha önceki hayatlarında sporun s’siyle alakaları yokken, şimdi birden bire niye tek konuştukları konu bu oldu? Bu olayların gerçekten siyasi bir boyutu olmadığını söyleyenler kendi düş ülkelerinde yaşamaya devam etsin. Ama Fenerbahçe’lilerin böyle isimler kendilerine muhalif oldukları için çok mutlu olduklarına eminim…
Okura soru: Dünya üzerinde şikeden dolayı hapis yatan tek bir isim var. Marsilya Başkanı, o da 6 ay gibi bir süre. Bizdeki eski yasa ise şikeyi 12 yıl ile cezalandırıyordu. Katillerin, canilerin 3-5 yattığı bir ülkede şike yapan birinin 12 yıl yatması ne kadar mantıklıydı?
***
Son birkaç yılda sık sık duyduğumuz iki terim var, fark etmişsinizdir. ” Kaçma ihtimali ” ve ” Delilleri karartma ”. Bugün ‘‘ kaçma ihtimali ” kısmını ilgilendiren, Ergenekon davasındaki olağanüstü bir skandaldan bahsedeceğiz. Geçtiğimiz gün Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Prof. Dr. Süheyl Batum akıl almaz bir skandalı gün yüzüne çıkardı.
Uzun süredir tutuklu olarak hapishanede bulunan Ergenekon sanıklarından Hayrettin Ertekin rahatsızlanmış. Hastahaneye kaldırılmış, kendisine eşlik eden askerler ise onu hastahanede unutmuş! Evet, yanlış duymadınız. Hayrettin Ertekin‘in kendi ağzından ifadesine bir göz atalım şimdi;
” Hastalanınca beni hastaneye götürdüler. Muayene işlerim bitince beni gelip almaları için oturup beklemeye başladım. Saatler geçtiği halde ses çıkmadı. Beni unutmuşlardı. Bir taksiyle Silivri’ye geldim. Taksi parasını da cebimden ödedim. ”
Peki mahkemeler Ertekin‘i niye tutuklu olarak yargılıyor? ” Kaçma ihtimali ” olduğu için. Hani bazı konularda yorum yapmak istemezsiniz, hatta yersizdir. Çünkü neyin ne olduğu gayet açık ve nettir ya…
Öyle birşey işte. Allah tüm hakimlerimize akıl fikir versin.
KUTAY HAKVERDİGİL
İLK KURŞUN