'Başkanlık' despotluğu getirir


Başbakan Erdoğan’ın “siyasi ikbal uğruna” yeni anayasa çalışmalarının merkezine yerleştirmeye çalıştığı başkanlık sistemi, demokrasiyi zedeleyen ve totaliter yönetime kapıyı aralayan bir sistem olarak öne çıkıyor

Başkanlık sistemi tartışması siyasi gündemin başlıca maddesi oldu. Önce pimi Anayasa Uzlaşma Komisyonu üyesi olmamasına rağmen, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ çekti! Bozdağ, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, etkin denetimi sağlayacak sistemin adının başkanlık sistemi olduğunu savunarak, “Yeni anayasa yapılırken bu tartışılsın diyorum. Yeni anayasa yapılırken biz bu anayasayı neyin üzerine kuracağız, bu tartışılsın” dedi.

Bu tartışmanın açıldığı gün resmi ziyaret için Slovenya’da bulunan Başbakan Erdoğan, “Bunlar hepsi demokrasinin olmazsa olmazlarıdır. Bu başkanlık sistemi mi olur, yarı başkanlık sistemi mi olur, bunların hepsi tartışılabilir. Tartışmaların sonucunda eğer parlamento burada şu sisteme de geçebiliriz diyorsa, uygundur diyorsa, bizim zaten söyleyeceğimiz hiçbir şeyimiz kalmaz. Ama bütün mesele müsademe-i efkardan barika-i hakikat doğar” açıklamasını yaptı.

AKP kurmaylarından seri açıklamalar
Erdoğan’ın bu açıklamasına katkıda bulunmayı ihmal etmeyen TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yeni anayasa görüşmelerinde başkanlık sistemi de dahil her konunun tartışılabileceğini söyledi. Aynı zamanda Rize Milletvekili olan Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı da, yeni anayasa ve başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili, “Yeni bir anayasa yapılacağına göre devletin yönetim şeklinin de tartışılması lazım” diyerek, tartışmalara katıldı ve hemşehrisi başbakan Erdoğan’ın başkanlık yolunun açılmasına destek verdi. AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, daha da net konuşarak, “Bizim AKP olarak hiçbir ön şartımız, ön kabulümüz yok. Başkanlık sistemi de olabilir, neden olmasın?” değerlendirmesini yaptı.
Peki Türkiye’de anayasa yazımı sırasında gündemden düşmeyeceği anlaşılan başkanlık sistemi hangi ülkelerde uygulanıyor ve ne tür sorunlara yol açıyor?

Genelde anti-demokratik ülkelerin rejimi
Bugün dünyada başkanlık sistemi 46 ülkede uygulanıyor. Bu ülkelerin öneli bir bölümünde demokrasi ya yok, ya da çok az var! Mesela Afganistan, Azerbaycan, Belarus, Sudan, Güney Sudan... Başkanlık sisteminin uygulandığı ülkelerin önemli bir bölümü Latin Amerika’da bulunuyor. Arjantin, Bolivya, Brezilya, Şili, Kolombiya, Kosta Rika, Ekvador, El Salvador, Honduras, Meksika, Para, Haiti, Paraguay bu ülkelerden bazıları... Hatta Amerika kıtasında başkanlık sistemi dışında yönetimi olan ülke yok denecek kadar az! Bir bölümü de Afrika’da yer alıyor. Bu ülkelerin genelinde de demokrasi sorunlu.

Sakıncaları çok
* Bir kere başkanlık sisteminde seçimleri kazanan her şeyi elde eder, kazanamayanın elinde propaganda masrafları kalır! Yani kazananın her şeyi alıp götürdüğü sistemdir. Parlamenter sistemde seçimde ikinci veya daha sonraki sıralarda yer alan partinin koalisyon kurma hakkı bulunur ama başkanlık sisteminde böyle bir imkan yoktur. Başkanlık sisteminde kaybeden partinin lideri yeni bir başkanın seçileceği döneme kadar gündemdeki gelişmelere dair açıklamada dahi bulunamaz. Bundan dolayı başkanlık sisteminin uygulandığı ülkelerde, demokrasinin temel ilkelerinden ‘çok partili sistem’den söz edilemez. Muhalefet de yoktur. Başkan ABD’de dahi 4 - 5 yıl adeta hükümdardır.
* Başkanlık sistemi özellikle Latin Amerika ve Afrika ülkelerinde otoriter rejimlere dönüşmüştür. Parlamenter sistemde böyle bir risk oldukça düşüktür. Dahası başkanlık sisteminde askerin ağırlığı yüksektir!
* Başkanlık sisteminde yürütme ile yasamanın ağırlığı eşittir. Ancak bu ABD’de böyledir. Pek çok ülkede başkan, yasama organına da hükmeder, bu da demokrasiyi sıfıra indirir! Mesela Ekvador’da 1980’lı yıllarda başkan, yasamayı by-pass etmiştir. Ayrıca yürütme ile yasama çarpıştığında, sistem yürütmeyi öne çıkartır. Dana D. Nelson, 2008 yılında yazdığı “Bad for Democracy - Demokrasi için Kötü” adlı eserinde ABD başkanlık makamının özellikle anti-demokratik olduğunun altını çizmekte ve başkanlık sistemini ‘halkın başkana tapınması’ olarak karakterize etmektedir. Bu sistemde halk katılımı da ya yoktur, ya da zayıftır!
* Parlamenter sistemde kötü yönetim sergileyen bir hükümeti ‘güven oylaması’ ile görevden uzaklaştırmak mümkünken, başkanlık sisteminde bu neredeyse imkansızdır! Tunus ve Mısır’da olduğu gibi sadece halk hareketiyle mümkün olabilmektedir.
* Başkanlık sisteminde yönetim, halkın taleplerine çabucak cevap vermez. Başkan, çoğu ülkede muhalefetin baskısı olmadığından halkın taleplerinden bile habersizdir.
* Başkanlık sisteminin esası federal yapıdır. Bu da Türkiye gibi merkezi yönetimi zayıf olan ülkeleri bölünmeye götürür.
Başkanlık sisteminin buna benzer pek çok sakıncası daha bulunmaktadır.

Yeni Mesaj
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)