Apaydın kampı kapkaranlık!


Anayasa’da bazı maddelerin değişikliği için, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumuna gitmeden önce, Başbakan Erdoğan, halka neler vaat etmiş ve neler söylemişti? Bir hatırlayın…

Anayasa’nın 26 maddesinde yapılacak değişiklikler için, referandum konusu olarak öngörülenlerin; bırakın yarısını, dörtte birini, yüzde beşini dahi hatırlayan ve referandum’da niçin evet oyu verdiğini, değiştirilen maddeleri bir bir sayarak açıklayabilen olursa alnından öpeceğiz..

Bu iddiaya, TBMM’de bulunan birçok milletvekili de dahil.

Aylarca reklamı, tantanası yapılan referandumun sadece AKP’nin yüksek yargıyı ele geçirmesini sağlamaktan öte işlevi olmadığı şimdi daha iyi anlaşılmış durumda…

Referandum’dan bir hafta kadar önce, Karadeniz’de yörenin giysileri içerisinde, kırsal bölgede ki yaşlıca bir kadına Televizyon muhabiri mikrofon uzatarak soruyor. Biz de ekrandan izliyoruz:

“Referandumda evet oyu mu yoksa hayır oyu mu vereceksin?”

Yanıt:

“Benim ona buna aklım ermez, Tayyube vereceğum.”

Bilinçli olarak oyunu kullananların yanında, neden “evet” oyu verdiğini bilmeyenlerin sayısı, bilinçlilerden çok fazlaydı diye iddia edenlere karşı; hadi oradan boş konuşuyorsunuz diyebilir miyiz?

Referanduma bir hafta var.

Markette bir ihtiyarla karşılaştık.

“Evetci misin yoksa hayırcı mısın?” diye sorduk.

Yaşlı adamın sorumuza verdiği yanıt aynen şöyle:

“Tabi evet vereceğim. Dediler ki referandum’dan sonra hükümet emeklilerin aylıklarına yüzde 25 zam yapacakmış… Neden evet vermeyeyim ki?”

Buyurun buradan yakın!

Buna benzer yüzlerce binlerce “durum” ve “olay” yaşandı o dönemde…

Şimdi hükümet edenlere ve tabi ki başbakan Erdoğan’a soruyoruz…

Neden eğitimin 4+4+4 sistemine geçmesi konusunda halka gidip sormadınız?

Öbür yandan…

Suriye olayında…

“Türkiye olarak biz bu işe karışalım mı ve de 100 bine yakın Suriyeliyi ülkemiz toprakları üzerinde konuşlandırıp, onları aylarca belki yıllarca yedirip içirip besleyelim mi? Yoksa Türkiye olarak hiç bu işlere bulaşmayalım mı, ABD ne yaparsa yapsın” öngörüsüyle niçin referanduma gitmediniz?

Gidemezdiniz.

Öyle bir hataya düşseydiniz yüzde 90-95 oranında halktan ret oyu alırdınız. Bunu siz de çok iyi biliyordunuz.

Çünkü AKP hükümeti olarak ABD’ye tam bağımlısınız. “Dünya jandarması” na verdiğiniz “bağımlılık” sözleri ve vaatleriniz var…

Atatürk’ü hedef alarak 10. Yıl Marşı’nda ki “demir ağlarla ördük” sözlerini gündeme getirip, küçümsemeye çalıştığınız “O büyük insan” var ya, eğer şimdi yaşıyor olsaydı; ABD’nin bu ülkede esamisi okunmazdı.

Bu badireyi Türk milletinin başına sadece ABD’nin egemenliğine boyun eğmeniz nedeniyle açmadınız mı?

Ana muhalefet partisinin milletvekillerini, Suriyeli muhalifler adı altında açtığınız kamplara dahi sokmuyorsanız, varın gerisini siz düşünün…

Bu adamların o kamplarda ne naneler yediğini bu millet ve milletin vekilleri göremiyor ve bilmiyor… Gizliyorsunuz… Bu olacak iş mi?

Şu açıkça belli ki; Suriyelilerin saklandığı, yedirilip içirilip beslendiği milletvekillerine dahi girişi yasak olan APAYDIN kampı, anlaşıldı ki Türk halkı için KAPKARANLIK bir yer…

Göreceğiz bakalım Türkiye’nin ve Türk milletinin başına daha işler açılacak!

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)