Emperyalizmin Taşeronluğu...


Türkiye’nin komşularıyla arası nasıl?

Sorunlar yaşıyor!

Bir yandan Suriye’deki iç savaşta taraf olan, etnik ve mezhepsel kışkırtmaların içinde yer alan Türkiye’nin Irak ve İran’la ilişkisi de yara aldı.

Hatay’dan Hakkâri’ye değin uzanan sınırımızda “Büyük Kürdistan” yaratmak isteyen emperyalist güçler, Suriye’deki baskıcı Esad rejiminin düşmesi için oturup düşünmeden balıklama işin içine girdi.

Kimsenin baskıcı Esad rejimini desteklediği falan yok!

Eleştiri, Ankara’nın tutarlı bir dış politika üretmeyip hata üzerine hata yapmasından kaynaklanıyor...

Suriye ve Ortadoğu’da yaşananlar, Arap halklarının “etnik ve mezhepsel” çatışmaları bölgede en çok İsrail’in işine yarıyor.

***

İsrail bu yüzden yaşananları uzaktan izliyor...

Kendi çıkarlarını gerçekleştiren İsrail, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’yle ticari ilişkilerini geliştiriyor.

İsrail Başbakanı boşu boşuna Rum kesimine gitmedi...

Doğalgaz, adanın güneyinde üs kurma...

İsrail’in Rum kesimiyle yakınlaşması “ekonomik ve askeri” çıkarlardan ötürü.

Bu arada şunu da belirtmekte yarar var:

“Rum kesiminde 30 bin Rus yaşıyor...”

Rum kesimi, Rus sermayesiyle pek çok ülkede yatırım yaparken kendini güvence altına alıyor.

Türkiye, çevresinde neler olup bittiğinin farkında değil mi?

Elbet farkında!

Nedense Ankara, yaşananları kavramakta zorluk çekiyor, bir yıl sonra yapılacak yerel seçimler, ardından olası erken genel seçim nedeniyle toplumu gerdikçe geriyor.

***

Başımızda PKK belası var...

AKP, MHP tabanının altını oymaya çalışırken, MHP, CHP seçmeninden pay almaya çabalıyor, özellikle Ege ve Akdeniz’de...

Toplumda öyle bir hava yaratılıyor ki: CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün PKK tarafından kaçırılmadı, onlarla birlikte gitti ve 48 saat sonra geri döndü...

Kör milliyetçiliğin döngüsünde olan bir kesim bunu dinci, tarikatçı ve sözde ulusalcılarla birlikte kampanyaya dönüştürdü.

Yaşamları boyunca Güneydoğu’yu görmemiş olanlar (içlerinde CHP’liler de var) Hüseyin Aygün’ü neredeyse linç edecekler.

Aygün, demokrasiden, özgürlüklerden ve barıştan yana bir tepki koyarken “Akan kan dursun” diyor ve BDP’yi de eleştiriyor.

Daha ne yapsın?

***

Bu kesim, Kenan Evren kafasındaki sözde Atatürkçüler, laikler, ulusalcılar...

Hedefleri Hüseyin Aygün değil Kemal Kılıçdaroğlu...

CHP’yi “ırkçı” bir siyasal oluşuma dönüştürüp “parti küçük olsun bizim olsun” mantığıyla hareket etmek.

Bu kafada olanların CHP’de yuvalandıklarını biliyorum...

Sermaye-emek çelişkisini ağızlarına almayan kimi CHP’liler, hemen Atatürk’ün partisinden istifa edip MHP’ye geçmeli.

Her Kürt yurttaşımızı potansiyel terörist olarak gören bu zihniyet 12 Eylül 1980 darbesinden sonra piyasadaydı.

Otogarlarda polis kimlik denetimi yapar, Tunceli doğumlu yurttaşlarımızı örneğin İzmir’e sokmazdı.

***

Nereden nereye geldim...

Tüm yaşadıklarımız zincirin halkaları!

Emperyalizmin kolları ahtapot gibi sarmış bizi...

ABD ve AB ülkeleri Suriye’deki iç savaşı uzaktan izlerken, Türkiye “etnik ve mezhepsel” kimlik üzerinden rol kesiyor.

ABD, seçimler öncesi Suriye’de hiçbir şey yapamaz bu böyle biline.

Seçimlerden sonra ne yapar?

Orası belli değil!

Peki, belli olan ne?

Türkiye’de siyasal partiler birbirini yerken, ülke çıkarları için bir araya gelemiyor...

Şehit haberleri, terör, komşu ülkelerle ilişkiler...

Bir ülke kendi çıkarları için hareket eder!..

Emperyalizmin taşeronluğunu yapmaz!..

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)