Artık Kürt Sorunu Yok, Türk Sorunu Var!

Adsız
528855_10152460542645343_1061201434_n

CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in Ulusal Kanal’daki (26 Ocak) söyleşisinden kısa notlar)
Kürt sorunu yoktur. Artık mesele Türk sorunu olmuştur:
Bu söz, Türkçe, Kürtçe, İngilizce, Arapça bildirgede yazıyor. “Günümüzde Kürt sorunu yoktur. Sorun artık Türk sorunudur. Türk kimliğini silersek onların da (kürtçülerin) yolunu açmış oluruz.”

Cumhuriyetle beraber bu bölgemizde büyük bir işbirliği oluşmuş. Buranın, yörenin vekilleriyle feodal ağaların arasında. Vekillerin üçte biri buralardan.
1924 Anayasası’ndan bu yana beğenmedikleri ne varsa kendi etnik kimliklerindeki insanlara aittir.
1970’li yıllara doğru geldiğimizde Uğur Dündar programlarıyla… doğudaki çocuklar, yoksulluk, geri kalmışlık görüldü… Bu geri kalmışlık yatırımsızlığın yarattığı…
Şeytan(!) TC ( Türkiye Cumhuriyeti), Kemalizm bizi mahvetti diye anlatırlar. Reddediyorum!
Yok böyle bir şey!
Bölgenin temsilcileri( milletvekilleri) işbirliğine girmeseydi; feodal ilişkileri tasviye edemediği için onlarla işbirliği ettiği için böyle oldu.
1968 yılı Kürt derneklerinin kuruluş yılı.
1950 yılları bütün Türkiye’nin sarsıldığı yıllar.
1961’le gelen süreç, 68 ayaklanmalarıyla ileri derecede etkilenmeler…
1975 dedin mi işin rengi değişiyor.
1960’lı, 1970’li yıllarda geri kalmışlık sorunu, feodal sorun.
Günümüzde artık devlet olamak istiyoruz sorunu. “Biz dört parçayız. Ortadoğu Kürt federasyonu gibi bir şey hedeflerimiz.” diyorlar.
Kürt sorunu denilince, insanlar dillerinde şarkı söylemeyi görmezler…
Kendi dillerinde eğitimi göremezler.
Bunu deyince, sonra sen bunu nasıl önlersin? Sen faşistsin!
Bu söylem devletleşme talebine oturuyor.
(Konuşmanın burasında Ulusal Kanal’daki sunucu sözü aldı, Deniz Gezmiş’ten başlayıp “Halkların özgürlügü” sloganına gönderme yapıp, sözü Yılmaz Güney’e bağladı. Açıkça Yılmaz Güney övgüsü yaptı. Güney’in demesi gibi… diye kendince bir şeyleri açıkladı. Bu soldan bakıştır diye de bitirdi. Biz de bu arada sinirden tırnaklarımızı yedik…Sonra sunucu üç PKK’lının cenazesi hiç birisi Diyarbakırlı olmadığı halde Diyarbakır’dan kaldırıldı diyerek açıklama bekledi: “Bu işe sınıfsal açıdan bakarsanız…” Birgül Ayman Güler ise o konuya girmedi, asıl konuya devam etti. )
Cumhuriyet tarihi boyunca fesat, ezme… Feodal işlerle kapalı kalırsan böyle olursun.
“Devlet olmak istiyorum. Sana artık ortak olmak istiyorum.”
Bu, “devletleşme” sorunu oldu. Bunun “ulusal sorun olduğunu” görme zorunluluğumuz var.
Toprak parçası almak, Türkiye’nin dışındakileri katmak… Suriye’den, Irak’tan…
Kürt sorunu bugün uluslararası bir sorundur…
Dürüst olalım!
Bir ulusal yapımız var.
Türk vatanı bütünlüğü içinde hiçbir etnik gruba topluluk kimliği, hukuki kimlik verme yanlısı değilim.
Uğur Mumcu’nun 1989’da yazdığı yazıda var. Her yerinde yaşıyorsun Türkiye’nin. Her yana mobilizasyon( her yana göç, yerleşme, taşınma) çok güçlü. Evlilik yapısıyla (karşılıklı evlilikler)çok güçlü.
Türkiye’nin ulaştığı uluslaşma süreci bu tip taleplerin olmadığını gösteriyor. İstedikleri kendi kimlikleriyle aşağılanmasınlar. Türk vatandaşlığını kabul ediyorlar zaten. Bunun dışındaki taleplerine ne diyeceğiz? Ne diyorlar:
Türk kelimesini sil oradan.

Sor Laz’a, Arap’a, Süryani’ye, Musevi’ye… Ne der? Siyasal bağ olarak Türküm. Karşı taraftan gelir onları Türk görmek.
Bir çalışmadır gidiyor. Herkes susturulmuş. Masada bu mesele var. Toplumun yüzde sekseni Türk vatandaşı olmaktan memnun, bunu vermek istemez. Bu memnuniyeti ortadan kaldırmak lazım. Bizi ikna etmeleri lazım.“Türk lafını sil!”
Artık Kürt sorunu yok. Türk sorunuvar!
Çok büyük kısmı Türk vatandaşı olmaktan memnunsa, bir siyasi varlık olarak kabul edilmişse bu, nasıl yapacaksın bunu?
İşine gelince bireysel haklar, sonra pat, devlet talebi.
Bizim buna ikna edilmemiz lazım.
Bunu hem Nur cemaati,
Hem Fethullah Gülen,
Hem liberaller,
Hem Kürtçüler söylüyor.
Bunun kolay yollarından biri şu: Bunu uyandırmadan yapalım. Yetmiş beş milyon. Bunlar Türkler, Kürt kökenli Türkler, Boşnak kökenli Türkler, Musevi kökenli Türkler…
Bu hukuki konu gibi geliyor. Değil. Bu ellerinde patlayacak!
AKP bunu öyle dolanarak söylüyor ki… Başbakan ilk kez 15 Ocak’ta söyledi. “Millet!” diyor.
“Millet nedir ?” diyor.
“Millet, bu topraklarda yaşayan yetmiş beş milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır.”diyor.
Türk lafı çıkmayacak orada.
“Yetmiş beş milyon…” diye başlıyor.
“Ecdadım, şehitler…”
“Gazi Mustafa Kemal söyledi .”diyor.
“Birinci Meclis’te söyledi.”
“Birinci Meclis’te söylediği gibi millet…” diyor. (Başbakan Türk Milleti demiyor. Bir kez bile Atatürk’e, Atatürk dediğini duyan yok.)
…..
Başka bir devlet istendiği gün, BDP ben istemiyorum, diyor. Birlikte barış içinde yaşamak istiyorum, diyor. BDP’nin dediği tam bir dinamit!
Ulusal devlet istemiyor! Çok kültürlü millîyetler devleti istiyor!
Etnikçilik öyle bir şey…
….
Güneşli günler göreceğiz.
Anayasada Türk vatandaşlığı korumasında…
Gerçek insan severler, Türkiye’nin geleceğini düşünen bizleriz.
Türk Kürt eşit olamaz diye yazanlar… O yazıyı kendilerine yazarak gönderdim.
Bilmeyenler ırkçı diyebilirler.
Bilenler kendi yollarını açmak için bize böyle diyorlar.

Türk ulusunun en önemli unsurları Kürt kökenli insanlardır. Onlar bizi anlıyorlar.
Hep beraber bu badireden çıkacağız, bu sorunu aşacağız!

Feza Tiryaki
İlk Kurşun
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)