2011 yılında 137′si personel, 28′i sivil olmak üzere 165 şehit, 1 Ocak 2012′den 24 Eylül 2012′ye kadar terörle mücadele kapsamında verilen şehit sayısı 110 olarak açıklanıyor.
26 yıldır bu memleketi “Terörle mücadelemiz kararlılıkla yürütülecektir.” masalıyla avutan, dış siyaset yoksunu, strateji bilmez, taktik anlamaz, teknikten habersiz yönetimlere, Türk milletinin gösterdiği sabra şaşırmamak mümkün değil!
2001 yılında Kürt açılımı diye başlandı. Habur’dan 34 PKK lı giriş yaptı. Sonra hakim ve savcılar PKK lıların ayaklarına gitti. Habur rezaleti olarak tarihe geçti.
Başbakan ve başbakan yardımcısı bakın neler söylüyorlar;
“Dört kez bunlarla bir araya oturduğumuzu söyleme şerefsizliğini yapanlar bu alçakça iftirada bulunanlar bunun hesabını vereceklerdir. Bizim masaya oturduğumuzu söylüyorsunuz. Eğer bu iddianızı ispatlayamazsanız müfterisiniz. Daha ileri bir ifade kullanmak istemiyorum terbiyem müsaade etmez. Bugüne kadar terör örgütüyle hiçbir zaman oturmadık hiçbir zaman da oturmayacağız. Bizim felsefemizde, bizim anlayışımızda böyle bir şey olamaz.”
“Terör örgütüyle pazarlık yapılmış; bunu kim söylüyor dağdaki eşkıya, biz devletle anlaştık o yüzden ateşkes temin ettik. Eşkiyanın sözüne bakacaksın da 35 yıldır Turgutlu’daki kardeşinizin tanıdığı Bülent ARINÇ’ın sözüne bakmayacaksın. Bu vicdanlara sığmaz. Biz teröristle, örgütle pazarlık yapacak namussuz ve ahlaksızlardan değiliz.”
Kendisine ada tahsisli eşkiya ile referandum öncesi pazarlığa bürokrat gönderip de ben sorumlu değilim diyerek devleti işaret eden hükümetin başındaki zat tam bir evlere şenlik.
Oslo’da gerçekleştiği ortaya çıkan görüşmelerin başındaki MİT müsteşarı yargılanmamak içinyasal güvence altına alındı.
Terörist başının Bursa’da MİT misafirhanesinde kaldığı bile iddia edildi.
Terörist başına biz öğrenciyken aynı sınıftaydık namaz kılardı. Ben olsam onun yerinde bende dağa çıkardım diyerek iyi insan profili çizmeye çalıştılar.
Diyarbakır emniyet müdürü “dağda ölen teröriste ağlamıyorsanız insan değilsiniz” diyebiliyor.
Analar ağlamasın çocuklar ölmesin, savaş bitsin barış gelsin, 30 yılda silahla olmadığı görüldü gibi sözlerle İnsanları yavaş yavaş kanıksattılar.
Şimdi, gelinen noktada tv ekranlarında en yetkili ağızlar görüşmelerin devam ettiğini inkar etmiyorlar.
Basında; terör olayları halen devam ederken, şehitler halen gelirken görüşmelerin olumlu olduğunu devam edilmesini söylüyorlar. Toplumu hazırlıyorlar.
PKK, meclisteki uzantıları ile güya yol kesip kucaklaşıyorlar. Bütün medya orada, devletin polisi orada niye ses çıkarmadı. Polise orada taş mı toplatıyordunuz. Sonrasında dokunulmazlıklar kalkacak, idamı geri getireceğiz tiyatrosu oynuyorlar.
“Silahla çözüm olmaz” diyen susak kafalılara söylüyoruz. Yalan söylüyorsunuz. PKK siyasi gücünü nereden alıyor biliyormusunuz? Toplamı 5000 kişiyi geçmeyen bu teröristlerden alıyor. PKK nın etkisi ve hüneri sürekli asker ve polis şehit etmekten geliyor.
PKK bayrağı asılı bir PKK leşi askeri aracıyla götürülüyor. Diğer taraftan Askeri lojmanından Türk bayrağı hem de kendi askerin tarafından indiriliyor.
PKK şehir içinde araçla ve ağır silahlarla cirit atıyor ve bu ülkede bir zat da içişleri bakanı diye ortalarda dolanıyor.
Terörist Cenazeleri Miting Alanına döndü. Çaput Bezler Tabutta Bayrak… Hayaldi Gerçek Oldu. Devletin polisleri yoktu. Böyle bir ortamda basının büyük çoğunluğu terörist cenazeleri miting alanını barış, sağduyu ve çözüm umudu çığlıklarıyla gündemde tuttular.
1 m2 yi bile çok gördüğümüz İmralı’daki terörist başının yattığı yeri tartışarak, lcd tv vererek derece derece özgürlüğe kavuşturulmaktadır. Sonuç olarak genel af çıkacak, terörist başı serbest kalacak, bazı ülkeler PKK elebaşlarından bir kısmını kabul edecekler, federasyonun alt yapısını oluşturacak düzenlemeler bittikten sonra anayasa buna göre hazırlanacaktır.
Bu ülke köhnemiş ve rant sisteminin birer parçası olan meclisteki ve dışındaki partiler ile bunların dar kafalı ve taklitçi siyasetçilerinden kurtulmadığı sürece hiç ama hiçbir şey asla değişmeyecektir. PKK meselesinde meclisteki düzen partilerine bel bağlayanlar bunlardan meded umuyorlarsa, onlara da bizden selam olsun.
Terörist başı ile İmralı’da halvet yapıyorlar.
Kuşatılmış bir kale görüşme talep ediyorsa, yarı yarıya teslim alınmış demektir. PKK ya neler vereceksiniz onları açıkça söyleyin de millet öğrensin!
Bölücüler ve teokratik devlet peşinde koşanların önü tamamen kesilecektir. Devletin asli işi adaleti ve güvenliği sağlamaktır. Dağlar eşkiyalardan, şehirler çete ve mafya bozuntularından hızla temizlenecektir. Terör örgütü kurup ona liderlik yapan ile kurucu üyeler için, idam geri getirilecektir.
26 yıldır bu memleketi “Terörle mücadelemiz kararlılıkla yürütülecektir.” masalıyla avutan, dış siyaset yoksunu, strateji bilmez, taktik anlamaz, teknikten habersiz yönetimlere, Türk milletinin gösterdiği sabra şaşırmamak mümkün değil!
2001 yılında Kürt açılımı diye başlandı. Habur’dan 34 PKK lı giriş yaptı. Sonra hakim ve savcılar PKK lıların ayaklarına gitti. Habur rezaleti olarak tarihe geçti.
Başbakan ve başbakan yardımcısı bakın neler söylüyorlar;
“Dört kez bunlarla bir araya oturduğumuzu söyleme şerefsizliğini yapanlar bu alçakça iftirada bulunanlar bunun hesabını vereceklerdir. Bizim masaya oturduğumuzu söylüyorsunuz. Eğer bu iddianızı ispatlayamazsanız müfterisiniz. Daha ileri bir ifade kullanmak istemiyorum terbiyem müsaade etmez. Bugüne kadar terör örgütüyle hiçbir zaman oturmadık hiçbir zaman da oturmayacağız. Bizim felsefemizde, bizim anlayışımızda böyle bir şey olamaz.”
“Terör örgütüyle pazarlık yapılmış; bunu kim söylüyor dağdaki eşkıya, biz devletle anlaştık o yüzden ateşkes temin ettik. Eşkiyanın sözüne bakacaksın da 35 yıldır Turgutlu’daki kardeşinizin tanıdığı Bülent ARINÇ’ın sözüne bakmayacaksın. Bu vicdanlara sığmaz. Biz teröristle, örgütle pazarlık yapacak namussuz ve ahlaksızlardan değiliz.”
Kendisine ada tahsisli eşkiya ile referandum öncesi pazarlığa bürokrat gönderip de ben sorumlu değilim diyerek devleti işaret eden hükümetin başındaki zat tam bir evlere şenlik.
Oslo’da gerçekleştiği ortaya çıkan görüşmelerin başındaki MİT müsteşarı yargılanmamak içinyasal güvence altına alındı.
Terörist başının Bursa’da MİT misafirhanesinde kaldığı bile iddia edildi.
Terörist başına biz öğrenciyken aynı sınıftaydık namaz kılardı. Ben olsam onun yerinde bende dağa çıkardım diyerek iyi insan profili çizmeye çalıştılar.
Diyarbakır emniyet müdürü “dağda ölen teröriste ağlamıyorsanız insan değilsiniz” diyebiliyor.
Analar ağlamasın çocuklar ölmesin, savaş bitsin barış gelsin, 30 yılda silahla olmadığı görüldü gibi sözlerle İnsanları yavaş yavaş kanıksattılar.
Şimdi, gelinen noktada tv ekranlarında en yetkili ağızlar görüşmelerin devam ettiğini inkar etmiyorlar.
Basında; terör olayları halen devam ederken, şehitler halen gelirken görüşmelerin olumlu olduğunu devam edilmesini söylüyorlar. Toplumu hazırlıyorlar.
PKK, meclisteki uzantıları ile güya yol kesip kucaklaşıyorlar. Bütün medya orada, devletin polisi orada niye ses çıkarmadı. Polise orada taş mı toplatıyordunuz. Sonrasında dokunulmazlıklar kalkacak, idamı geri getireceğiz tiyatrosu oynuyorlar.
“Silahla çözüm olmaz” diyen susak kafalılara söylüyoruz. Yalan söylüyorsunuz. PKK siyasi gücünü nereden alıyor biliyormusunuz? Toplamı 5000 kişiyi geçmeyen bu teröristlerden alıyor. PKK nın etkisi ve hüneri sürekli asker ve polis şehit etmekten geliyor.
PKK bayrağı asılı bir PKK leşi askeri aracıyla götürülüyor. Diğer taraftan Askeri lojmanından Türk bayrağı hem de kendi askerin tarafından indiriliyor.
PKK şehir içinde araçla ve ağır silahlarla cirit atıyor ve bu ülkede bir zat da içişleri bakanı diye ortalarda dolanıyor.
Terörist Cenazeleri Miting Alanına döndü. Çaput Bezler Tabutta Bayrak… Hayaldi Gerçek Oldu. Devletin polisleri yoktu. Böyle bir ortamda basının büyük çoğunluğu terörist cenazeleri miting alanını barış, sağduyu ve çözüm umudu çığlıklarıyla gündemde tuttular.
1 m2 yi bile çok gördüğümüz İmralı’daki terörist başının yattığı yeri tartışarak, lcd tv vererek derece derece özgürlüğe kavuşturulmaktadır. Sonuç olarak genel af çıkacak, terörist başı serbest kalacak, bazı ülkeler PKK elebaşlarından bir kısmını kabul edecekler, federasyonun alt yapısını oluşturacak düzenlemeler bittikten sonra anayasa buna göre hazırlanacaktır.
Bu ülke köhnemiş ve rant sisteminin birer parçası olan meclisteki ve dışındaki partiler ile bunların dar kafalı ve taklitçi siyasetçilerinden kurtulmadığı sürece hiç ama hiçbir şey asla değişmeyecektir. PKK meselesinde meclisteki düzen partilerine bel bağlayanlar bunlardan meded umuyorlarsa, onlara da bizden selam olsun.
Terörist başı ile İmralı’da halvet yapıyorlar.
Kuşatılmış bir kale görüşme talep ediyorsa, yarı yarıya teslim alınmış demektir. PKK ya neler vereceksiniz onları açıkça söyleyin de millet öğrensin!
Bölücüler ve teokratik devlet peşinde koşanların önü tamamen kesilecektir. Devletin asli işi adaleti ve güvenliği sağlamaktır. Dağlar eşkiyalardan, şehirler çete ve mafya bozuntularından hızla temizlenecektir. Terör örgütü kurup ona liderlik yapan ile kurucu üyeler için, idam geri getirilecektir.
HEPAR KONYA İL BAŞKANI
ERCAN SÜMER
ERCAN SÜMER