Yapılan basın açıklamasında; '' Ülkemiz ve Cumhuriyetimiz kurtuluş yıllarından daha ağır koşullara hızla itilmektedir. Binlerce asker ve vatandaşımızın canını kasdeden terör örgütü mensubu ellerini, kollarını sallayarak dolaşır hale gelmiştir. Buna karşılık; ömürlerini terörle mücadeleye adamış komutanlar, bilim adamları, gazeteciler ve sendikacılar, sahte deliller ve çeşitli suçlardan sabıkalı gizli tanıkların verdiği ifadelerle yıllardır cezaevlerinde tutulmaktadır. Kısaca taşlar bağlanmış, köpekler serbest bırakılmıştır '' dendi.
Açıklamada, düşmanın hedefinin subayların şerefini ayaklar altına alarak, ulusu aşağılamak olduğunu, bu nedenle; subay için, '' ya istiklal, ya ölüm '' seçeneği dışında bir tercih olamayacağı, ülke bağımsızlığı için emperyalizme karşı mücadelenin önünde yerlerini almaktan çekinilmeyeceği vurgulandı.
Mağdur yakını Filiz Timurlenk, Gençliğe Hitabe'yi katılımcılarla birlikte okudu.
Gülin Yıldırım, Albay Nazmi Solmaz'ın cezaevinden kendisine gönderdiği mektubu okudu.
Kendisi de asker kızı olan 23. Dönem Milletvekili Canan Arıtman yaptğı konuşmada, '' Ergenokon çadır tiyatrosunda, emperyalizmin savcıları vatanseverler için müebbet isterken, İmralı'daki Öcalan'dan talimat alınıyor. Bu vatan bize miras değil emanettir. Sahip çıkamadık, meydanlara dökülemedik, Işıklarımızı bile yakıp, söndürmekten üşendik. Artık sahip çıkmalı, direnme hakkımızı kullanmalıyız '' dedi.
Bir sonraki hafta, aynı yer ve saatte, daha güçlü katılımla bir araya gelme dilekleriyle basın açıklaması son buldu.
Haber ve fotoğraf : Osman Gazi Oktay