Modern yaşamın bize getirdiği kolaylıklar bazı sorunları da beraberinde getirmektedir. Bunlardan en büyüğü iletişim problemleridir.
Televizyon dizileri ile sunulan muhteşem aşklar gençlerin beklentilerini artırmaktadır. Ya hayran oldukları dizi oyuncularına kendilerini benzetmeye çalışıyorlar. Yada dizilerdeki gibi bir aşk yaşayamadıkları için kendilerini üzüyorlar.
Anneler ise gündüz kuşağı televizyon programları ile hayatlarını bağdaştırıyorlar. Saatlerce televizyon başında vakit geçirmekten evleriyle yeteri kadar ilgilenmiyorlar. Babalar ise eve gelir gelmez ellerine aldıkları televizyon kumandısını yatana kadar bırakmıyor. Hanımına gününün nasıl geçtiğini sormak bir yana dursun yüzüne bile zor bakıyor.
İnternet başında hayatlarını yaşayan gençler ise tamamen farklı boyuttalar. Hayatlarının her saniyesini facebookta paylaşmak, arkadaşları ile her fırsatta fotoğraf çekip facebooka yüklemek adeta bağımlılık halini almış.
Facebook ilişki güncellenmesiyle başlayan aşklar, bir telefon sms'i ile bitiyor. Aşklar bile dijital ortamda başlayıp yine dijital ortamda bitiyor. Ardından yaşanan aşk acısı ise facebook, twitterdan özlü sözleri beğenmekle yaşanıyor.
Dijital dünya yaşamlarımıza öyle bir girdiki birbirimizle daha az konuşmaya, duygularımızı düşüncelerimizi dijital ortamlarda ifade etmeye, hayatımızı başkalarına beğendirmek için yaşamaya başlar olduk. Oysaki sıcacık bir çay eşliğinde yapılan sohbetlerin yerini hiçbirşey tutmaz. Birbirimizi selamlayıp sarılmanın yaydığı pozitif enerji hiçbirşey ile alınamaz.
Hayatlarımız daha fazla dijitalleşip robot insanlara dönüşmeden önce sizde kendiniz ve toplum için birşey yapın. Facebook sayfanızı daha az güncelleyin, akşam herkes evdeyken televizyonu 1 saatliğine kapatıp sohbet edin. Arkadaşlarınızla beraber toplanıp bir huzurevini ziyaret edin. Kitap okuyun. Hayatınızı daha kaliteli yaşayın..
Betül Şahin