Arınç Siyaset ve Yalan


“ Siyaset en iyi yalanı en doğru zamanda söyleyebilme sanatıdır “ M.Alemdar

Davutoğlu idaresinde ki müstemleke kabinesi tepe lambasından gelen acil kodlu emir üzerine " uluslararası entegrasyonu ve saygınlığı bulunan " sivil toplum kuruluşu niteliği haiz " Kimse Yok mu " derneğinin faaliyetlerini sekteye uğratacak ve hatta tamamen sonlandıracak akıllara zarar bir karara imza attı ve derneğin bakanlar kurulu tarafından verilen " izin almadan yardım toplama yetkisini " iptal etti

Taraf gazetesinin attığı manşetle gündeme gelen " Kimse Yok mu Derneğinin izin almadan yardım toplama yetkisinin kaldırılması " konusunun bakanlar kurulunda imzaya açıldığı ve kabine üyesi bakanların mevzu ile alakalı değerlendirmelerde bulunup karara imza atıkları iddiası son kabine toplantısı sonrası hükümet sözcüsü bülent Arınç`a basın mensupları tarafından sorulmuş ve sözcü her zaman ve durumda pozisyonu idare etme, konunun muhtevasıyla ilgili olarak oluşması muhtemel tepkileri en aza indirme ve böylece hükümetine zaman kazandırma uyanıklığı içinde akıcı üslubunu biraz da tecrübeli siyasetçi duruşu ile süsleyerek katılımcıları ve kamuoyunu tatmin edecek seviyede Hollywood yıldızlarına taş çıkartırcasına serin kanlı biçimde mükemmel derecede " doğru ve dürüst adam oyunculuğunu " sahneye koyarak kısa süreliğine de olsa etki ve tesiri altına aldığı halk kitleleri üzerinde " hitabet illizyonu " teknikleriyle, güven veren adam imajı oluşturup " içinde bulunduğu mecliste kendisini dinleyen topluluğun genel eğilimleri ve beklentileri istikametinde beyanda bulunarak " işin hakikatini değil de sadece milletin duymak istediğini söyleyerek " nabza göre şerbet verme amiyane tabirle ortamın gazını alma kavilinde tavır sergilediği gibi bakanlar kurulu sonrası basın emekçisi bir arkadaş tarafından sual edilen " Kimse Yok mu Derneği " ile ilgili vahim iddiaya da kendinden emin bir şekilde cevap vermiş " böyle bir konu gündemimizde yok şayet olsaydı haberim olurdu " demişti

Ancak gel gör ki yılların duayen siyasetçisi şahsiyeti ve karakteri itibariyle bugüne kadar muhalefet partisi mensuplarının dahi doğruluğu ve dürüstlüğünün yanında beyefendi kişiliği ile bildiği takdir ettiği ve özellikle askeri vesayet dönemlerinde müdahil avukat olarak dahil olduğu tertip mahkemelerinde müvekkilleri için yaptığı savunmalarla " her zaman doğruları söyleyen adam " iltifatı ile anılan Arınç, söz " Kimse Yok mu " derneğinden açıldığında milletin gözünün içine baka baka utanmadan sıkılmadan yalan söylüyordu

Sorulan sual karşısında duruşunu hiç bozmayan hükümet sözcüsü " dün yetki verdim bugün aldım şeklinde bir uygulama olamaz " diyerek yerleşik düzen sahiplerinin organize bir biçimde katlettiği ve bu nedenle güzel ülkemin idare sistematiğinden fersah fersah uzakta olan ve yasal haklar zemininde hür platformlarda siyasal örgütlenmeler kurarak devlet nizamının kontrol noktalarını bütünüyle ele geçiren mevcut otoritenin,tek parti hegamonyasına dayalı oligarşik otoriterya tesis edebilmek ve siyasi mevcudiyetini kurumsallaştırabilmek adına anayasa başta olmak üzere tüm idari silsilenin bağlı olduğu mevzuat ilke ve teamülleri yok sayan uygulamaları neticesinde mahiyeti kaybolan " hukuk devleti " ilkesinden dem vuruyor ve böylece timsah gözyaşları eşliğinde kamuoyunu açıkça ve alçakla uyutmayı yeğliyordu

Ama duayen siyasetçinin " emniyet mensuplarına yönelik olarak icra edilen siyasi ve idari operasyonların " gidişatı ile ilgili olarak devlet yönetiminin en önemli saç ayaklarından birisini oluşturan yargı erkinin tesis etmeye çalıştığı adalet kavramıyla asla bağdaşmayan ve muz cumhuriyetleri haricinde hiç bir devlet yönetiminde yaşanma ihtimali dahi olmayan " özür dilesinler bu iş bitsin " şeklinde akıllara zarar garabet ve cehalet kokan yorumlarını bir televizyon kanalında icra ederken,her daim üzerinde aksesuar mahiyetinde duran sözde ciddiyetinden (!) hiç bir şey kaybetmediği hakikatinden yola çıkarsak altına imza atmış olduğu bir düzenlemeden " haberim yok " şeklinde bahsetmesini ve sesi dahi titremeden kamuoyunu göstere göstere yalan beyanlarla yanıltmaya teşebbüs etmesini çok görmemek lazım (!)

Siyaset paradigması,muhtevasında bulunan " hakikatleri olduğu gibi değil de işine geldiği şekilde görme ve aynı şekilde aksettirme içgüdüsü,güneş gibi aleni realiteleri dahi mensup olunan partinin menfaatlerine ters olması münasebetiyle inkar ettirmeye muktedir,o yüzden,bakanlar kurulunda imzaya açılan ve kendisi de dahil olmak üzere tüm bakanların koşulsuz imzaladığı bir hukuk skandalı için hükümet sözcüsü bülent arınç beyefendinin (!) " bakanlar kurulunda böyle bir husus gündeme gelmedi gelseydi benim haberim olurdu " şeklinde açıklamalarda bulunmasına şaşırmamak lazım gelir çünkü :

" Siyaset,en iyi yalanı en doğru zamanda söyleyebilme sanatıdır "

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduğu 1970`ten beri aktif siyaset içinde bulunan Bülent Arınç da sanatını icra etmekte &


Malum-u ilam
twitter.com/rasyonelboyut

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)