Birkaç yıl önce, masa başında uzun bir süre oturmanın yarattığı sağlık risklerinin araştırılmasının ardından ayakta durmaya olanak tanıyan çalışma masaları eşya sektörüne hızlı bir giriş yaptı.
Ikea ve Steelcase gibi büyük firmalar ayakta durarak kullanılan çalışma masası tasarımlarına özel bir önem vermeye başladılar. Bu tasarımlar çalışanların sürekli oturur vaziyette olmamasına yardımcı olsa da, bu aynı zamanda bir çalışanın bu modellerden birisini seçtiğinde artık bu belirli ürün ya da duruş biçimine takılıp kalacağı anlamına geliyordu.
Geleceğin Ofisleri
Hollandalı bir tasarım firması olan RAAAF‘ın yöneticilerinden Ronald Rietveld tam da bu noktada şu soruyu soruyor: “Sandalyeler ve masaların olmadığı bir çevremiz olursa, ve bu prototipler bağlamında değil de, aktiviteler açısından düşünürsek?”
Hollanda hükümeti için çalışan bir baş mimar, paylaşılan ofis alanlarının yeni versiyonları hakkında düşünmeleri için yerel tasarımcılara bir çağrı yaptığında, RAAAF yukarıdaki sorunun da bir yanıtı olan “The End of Sitting” adlı projesinin planlarıyla çıkageldi. Aşınmış kaya parçaları ve yüzeylerine benzeyen tasarımlardan oluşan bir buzul ortamını andıran proje geleneksel ofis eşyalarının yerine geçmeyi hedefliyor.
Rietveld, baş mimarla yaptığı görüşme hakkında şöyle söylüyor: “Sanırım böyle bir planla geleceğimizi beklemiyordu. Biz gerçekten daha uzun süreli bir vizyon üzerine odaklanıyoruz.”
RAAAF, Hollandalı sanatçı Barbara Visser‘la birlikte yürüttüğü projede bir dizi hareket ve pozu teşvik eden bir çalışma alanı yaratmak istedi. Halihazırda Amsterdam’daki Looiersgracht 60 sergisinde canlı bir montajı sergilenen “The End of Sitting“in inşası için hazırlanan ekip hangisinin gerçekten komforlu ve hangisinin yalnızca teoride komforlu olduğunu bulmak için birçok vücut duruşu üzerine çalıştılar.
RAAAF; felsefeciler, yazarlar, psikoloji öğrencileri, tasarımcılar ve sanatçılardan oluşan grupları dönüşümlü olarak bu ortamda çalışmaları ve “The End of Sitting” hakkında ne düşündüklerini bildirmeleri için davet etti.
Hollanda’daki Groningen Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı ise elde edilen bu geribildirimleri belgeleyip bulguları önümüzdeki bahar döneminde yayınlayacak. Rietveld, şimdiye kadar konuklarının oldukça olumlu bildirimlerde bulunduklarını, geliştirmeleri gereken binlerce şey olsa da asıl amaçlarının daha fazla hareketlilik ve sağlıklı bir fiziksellik sunan bir ortam yaratmak olduğunu ifade ediyor.