Bu adalet sistemi ülkemizde,
Son 10 yıldır başarı ile uygulanıyor,
Sistem nasıl mı çalışıyor,
Ülkede bir vaka oluyor,
Hükümetin yetkili ağızı çıkıyor,
İki dudak arasından,
açıklamalar yapıyor,
Artık o vaka için,
Yetkili ağız,
Ne söylediyse doğrudur,
Belge gerekmez, ispat gerekmez,
Suçüstü gerekmez, sorgulama gerekmez,
Araştırma gerekmez,
Kabulleneceksin.
Yetkili ağız çıkar,
Beni izliyorlar bana suikast yapacaklar der,
Belge yok, izleyen yok, yakalama yok,
Ama “iki dudak arası geçerli”
Bu açıklama,
Askeriyenin kozmik odasına girmeyi,
Haklı kılar,
Ortada hiçbir şey olmadığı anlaşıldığında,
Tekrar,
İki dudak arası devreye girer,
Yanlış anlamışız, yanılmışız der,
Gene yetkili ağız doğrudur,
Son söylenenin ilk söylenenle çelişmesi önemli değildir,
Kimse askeriyenin yatak odası,
Kozmik odanın talanını,
Askeri sırların akıbetini sorgulamaz,
Birileri çıkar,
Hükümet PKK ile pazarlık yapıyor der,
Yetkili ağız çıkar,
Yok öyle bir şey,
Biz teröristle pazarlık yapmıyoruz,
Böyle söyleyende görüşende şerefsizdir der,
İki dudak arası açıklama yeterlidir,
İspat gerekmez,
Gün gelir,
Aynı ağız,
Barış sürecine girdik, akil insanlar seçtik,
Kan akmasın, analar ağlamasın,
PKK ile görüşmeler yapılıyor der,
iki dudak arası adaleti sağlamıştır,
Açıklamadan sonra,
Kimin şerefsiz olduğu önemli değildir.
Polis baskınlar yapar,
Yatak odasında 7 adet çelik kasa,
Para sayma makinası,
Ayak kabı kutularında dolarlar bulur,
Yetkili ağız çıkar,
İki dudak arası açıklama yapar,
Bunların hepsi düzmece,
Kumpas yapılmış,
Biz arkadaşlarımıza güveniyoruz der,
Sorgulama biter,
7 adet çelik kasa neden yatak odasında,
Paralar niye banka yerine ayakkabı kutusunda,
Kim neden bakana 700 milyarlık saat hediye eder,
Bunlar gargaraya gelir,
Gene,
İki dudak arası adaleti sağlamıştır,
Ankara’nın göbeğine,
Cumhurbaşkanlığı sarayı yapılır,
Sarayın kaçak olduğu söylenir, yazılır,
Yetkili ağız çıkar,
Kaçak maçak değil,
Yıkabilen yıksın der,
O dakikadan sonra,
Belge, ruhsat, izin sormak kimin haddine,
Hiç kimse bir şey yapamaz,
İki dudak arası adaleti sağlamıştır,
Artık saray kaçak mıdır, değil midir soramazsın,
Neticede,
“iki dudak arası adalet” uygun görmüştür.
Gezi olayları başlar,
Yetkili ağız çıkar,
Türbanlı bacımıza saldırdılar,
Camide içki içtiler der,
Olay bitmiştir,
İspat gerekmez, görüntü gerekmez, şahit gerekmez,
Din görevlisi olsa bile aleyhte şahitler önemsizdir
Yetkili ağız demişse,
Saldırı vardır, içki içilmiştir,
İki dudak arası adalet,
Gördüm dediyse görmüştür,
Biri çıkar,
Zeytinburnu’nda yapılan gökdelenler,
İstanbul’un siluetini bozdu yasal değil yıkılmalı der,
Yetkili ağız çıkar,
Müteahhit arkadaşımdır,
Binayı tıraşlamasını söyledim ama yapmadı,
Ona darıldım der,
Darılmak artık yasal bir cezalandırma metodudur,
İki dudak arası adaleti sağlanmıştır,
Bu arada,
Fatih Sultan Mehmet’in fethettiği,
Osmanlı mirası İstanbul’un silueti değişmiştir,
Eh artık gördüğünle idare edeceksin,
Önemli olan,
“iki dudak arası adalet” değil midir?
Jandarma,
Suriye’ye geçecek tırları silah var diye çevirir,
Yetkili ağız çıkar,
Silah yok, insani yardım var der,
Arama tarama bitmiştir,
Artık o tırlarda silah yoktur,
İşgüzar Jandarmalar cezalandırılır,
Bu arada,
Ukala gazeteciler tırları haber yapar,
Yetkili ağız gene çıkar,
Bunu yanlarına bırakmayacağım der,
İki dudak arası cezayı ilan etmiştir,
Haber yapmak artık suçtur,
Gazeteciler hapse girer,
İki dudak arası adalet sağlanmıştır,
Gerçi,
Tırlarda silah olduğu kabullenilmiştir,
Ama bunun artık önemi kalmamıştır,
“iki dudak arası adalet” gene haklıdır.
Cemaatçi holdinglere baskınlar düzenlenir,
Yetkili ağız çıkar
Bir numarası kaçıyor,
Kaçtığına göre demek ki burada bir su kaçağı var der,
İki dudak arası adalet karar vermiştir,
Holdingde kaçak vardır,
Artık ispatlamak, usulsüzlükleri belgelemek gerekmez,
Hemen kayyım atanır,
“İki dudak arası adaleti” bunu da çözmüştür,
ODTÜ karışır,
Yetkili ağız çıkar
ODTÜ’de namaz kılan gençlerin üzerine saldırıyorlar.
Özgürlükçüyüz diyorlar. Sizin neyiniz özgürlükçü,
Gereği neyse bunun da YÖK tarafından yapılması gerekir der.
İki dudak arası adalet karar vermiştir,
ODTÜ’de 11 mescit 1 camii ye rağmen,
Namaz kılma özgürlüğü yoktur,
YÖK yönetimi cezalandırmalıdır,
“İki dudak arası adalet” karar vermiştir,
Namaz kılanlar mı? Haklı,
Yoksa kılmayanlar mı?
Buna kafanı yorma,
Yetkili ağız senin yerine kafa yordu,
“iki dudak arası adalet” canımsın iyi ki varsın,
Yaz yaz bitmiyor,
Yetkili ağızlar haklı,
Bu kadar kararı kitaba dökmek için,
Onlarca kanun kitabı yazmak gerekir,
Bir onları karıştır, doğru kararlar ver,
Hal bu ki,
“iki dudak arası adalet” sisteminde,
Bir yetkili ağız çıkıp,
En iyisini, en doğrusunu biz biliriz,
Biz ne diyorsak o dediğinde iş bitiyor,
Canına yandığım,
“İki dudak arası adalet”
Sende her düğümü çözüyorsun,
Gene de unutmamak lazım,
Dün ataletin içine eden cemaatin,
Bugün adalet dilenmesi gibi,
“Herkesin bir gün adalete ihtiyacı olacaktır.”
Aydın KOCA