GÜL ADD Isparta Şubesi 26 Şubat 2016 Cuma günü “Şehitlerimiz için Mevlidi Şerif okunması ve hükümet meydanında “pişi” yapılarak dağıtılması” etkinliği düzenliyor.
Etkinlik sonrası sosyal paylaşım sitelerinde (Facebook)10-15 fotoğraf ve bir açıklama ile duyuru yapılıyor. Açıklama şöyle;
“Gül Atatürkçü Düşünce Derneği Isparta Şubesinin Şehitlerimiz için okutmuş oldukları Mevlidi şerif ve yapmış oldukları pişiyi Allah’ım kabul etsin yapanların eline emeğine sağlık Bizde Cumhuriyet Halk Partisi kadın kolları olarak katkı sunduk.”
1- İslam dininde ölülerin ardından “Mevlit Okutma” YOKTUR. Mevlit, İslamiyet’e 13. Yüzyıl sonunda (1400’lü yıllar) girmiş bir pagan geleneğidir. Yalnızca Mevlit değil , “Ölüler arkasından Kur’an okumak diye bir kural’ da yoktur. Ölüler vesilesiyle okunan Kur’an’ın yararı da dirileredir.” ; Hz Muhammed hiçbir zaman ölülerin arkasından Kuran okumamıştır “Ölülerin ardından “Mevlit Okutma”, Ölmüş kişi için yemek verme, ekmek vb. dağıtma bunların hepsi putperestlikten geçmedir, İslam dışıdır. (Y. Nuri ÖZTÜRK)
2- Özetle GÜL ADD’nin yaptığı bu etkinlik, dini bir Kural’ın yerine getirilmesi değil, dinci gericiliğin kendini meşrulaştırmak adına ortaya attığı dinci gericiliğin toplumsal narkoz olarak kullandığı zırvalıklardır.
3- GÜL ADD BU etkinliği ile gericiliğin “HAKLI - MEŞRU ve DOĞRU” olduğunu, bunu Atatürkçü Düşüncenin onayladığını kabul ve beyan etmiş oluyor. Böylece GÜL ADD Karşı devrimciliğin, dinci faşizmin Atatürkçü saflardaki karargâhı olduğunu eylemli olarak göstermiş oldu.
4- “Mevlit Okutma - Ölmüş kişi için yemek verme” İslam bilginlerinin “din dışı ve pagan inancı” olarak değerlendirdikleri, İslam’ın kutsal kitabında yeri olmayan temelsiz, çürük, gerçek dışı, dinci gericiler tarafından toplumu uyutmak, gerçek yaşamdan uzaklaştırmak için “narkoz olarak” kullandıkları gerici kurallardır.
5- Adının başına “GÜL” getirilmiş olsa bile Mustafa Kemal’in soyadını taşıyan bir örgütün ve Atatürk’ün kurduğu Partinin KADIN KOLLARININ bu kurallara eylemli olarak sahip çıkması gaflet ve dalaletin de ötesinde ihanettir.
6- Türkiye’de Kemalist Cumhuriyet, temel kuruluş felsefesi olan devrimciliğini yitirdikçe, devrimci uygulamalardan ödün verildikçe Şeriatçılığın, dinci gericiliğin güçlendiği, Kemalist Cumhuriyetin güç yitimine uğradığı bir gerçekliktir.
7- Bugün Türkiye’de dinci gericiliğin, diğer bütün gericilik türlerinin ana gücü durumuna gelmesi ve iktidarı ele geçirmesi yalnızca işbirlikçi – dinci gericiliğin çabalarının ürünü değil, Sözde Atatürkçülerin dincilerin önlerindeki en büyük engel olan Kemalist Devrimin ilkelerinden verdikleri ödünlerin de bir sonucudur.
8- Gericilikle mücadele etmek “Gericiliği nerede görürsem tepelerim, tepelerim, tepelerim!” diyen Mustafa Kemalin yolundan gitmek yerine, Atatürkçülük adına gericilikle ittifak halindeki bir devrimcilik, karşı devrimin ekmeğine yağ sürmektir.
9- Gericiliği engellemek adına gericiliğin kullandığı “din dışı” ritüelleri sahiplenmek, gericilikle ittifak etmek ülkenin adım adım Şeriatçılaşmasına göz yummaktır. Eğer bu gün dinci –Şeriatçı faşizm ülkenin yalnız siyasal yaşamına değil, tüm toplumsal, sosyal, kültürel yaşamına egemen olabilmişlerse, kendini Atatürkçü sanan kimi ahmakların gericiliği sahiplenmesinin payı hiç de azımsanamaz.
10- Kemalistler; Toplumsal yaşam içinde gericiliği besleyen her şeye karşı mücadele etme öz görevi ile yükümlüdürler.
11- Bir kez daha anımsatalım;
Gericilikle Kemalist sol bağdaşmaz,
Gericilikle Kemalist devrimcilik uyuşmaz,
Gericilikle Kemalist duruşta, davranışta, uygulamada yan yana gelemez.
Çünkü Gericilik tüm türleriyle kapitalizmin ve emperyalizmin hizmetindedir. Dinin yozlaşmasının nedeni de kapitalizmin ve emperyalizmin dini denetim altına almasındandır. Yozlaşan din gericileşir, bağnazlaşır, Araplaşır, çürümüşlük kokar.
İşte bu Araplaşmış, çürümüşlük kokan gericiliği Isparta da sahiplenen GÜL ADD yöneticilerini, Mason – Mandacı Tansel’in “pırıl – pırıl Çocuklar” dediği karşı devrimin güllerini ADD içinde halen var olduğunu sandığım Kemalistlere havale ediyorum.
Mahmut ÖZYÜREK