Ülkemizi bu vatan savaşından başarıyla çıkaracak ve aydınlanma kültürünü bölgemize egemen kılacağız.
İnsanların hayata bakışları ne olursa olsun, orta bir idealleri vardır. Bu ideal barışın ve kardeşliğin egemen olduğu bir dünyadır. İnsan hakları, demokrasi gibi evrensel kanunları ön değer yargıları olarak belirleyen insan, mensubu olduğu dinin emirlerini yerine getiren muhafazakar insan, çalışkanlık, başarı, emek, kolektif ve toplumsal bir düzen adına mücadele eden insan… Hepsinin ortak özelliği silahların, bombaların patlamadığı, masum insanların en büyük varlıkları olan hayatlarının, bir takım çıkarlar uğruna ellerinden alınmadığı bir dünya… Fakat bugünün sözde demokrasi ihracatçısı ABD Dünyaya kan ve gözyaşı götürmekten öteye gidememiş tükenmekte olan yeni dünya düzenlerinin altında ezilmeye mahkum olmuştur.
Halep’te Ne Oluyor?
Suriye bir vatan savaşı veriyor tıpkı bizim gibi. 5 yıl önce de Halep’in sahibi Suriye halkıydı bugün de öyle. Bir furya idi ‘’diktatör Esad’’ ‘’katil Esad’’ devirelim demek. Dünyanın en büyük teröristi ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesine hizmet adına. Vatanını savunamayacak kadar korkak olanların dışında gerçekten vatanını terk etmekten psikolojik olarak bitap düşmüş, ama eşini, çocuklarını yaşatabilme umuduyla yurdumuzda misafir olmuş bir de daha iyi yaşam şartlarını zorlayıp kıyılara vuran, hayatlarından olan mültecilerle dolup taşmış Türkiye. Dünya…
Düşüyor dedikleri Halep’i ABD artığı IŞİD’den kurtarıldıktan sonra ise ‘’gerçek vatansever’’ Suriye halkı zafere inanmış durumda. Bir gün ABD merkezli (Halep ölüyor, Sivilleri Esad rejimi ve Rusya katlediyor) propagandasını bitireceklerini, son sözü 100 yıl önce Türk Milletinin yaptığı gibi kendilerinin söyleyeceklerini çok iyi biliyorlar.
Hayat bir diyalektiktir. Maddenin dönüşüm ilkesi, tarihin ve bugünün kanıtladığı gibi gerçektir. Düne kadar BOP’un eş başkanı olanlar bugün vatan savaşının mecburiyetlerine teslim olmuşlardır. Dün Emevi Camisi’nde namaz kılacak olanlar da bunu ancak emperyalizme karşı işbirliği ile olacağını biliyorlar. Kendi ideolojilerine konduramadıkları fakat Ortaçağ zihniyetinin mahkum olduğu gerçek, TÜKÜRDÜĞÜNÜ YALAMAK…
Esad Neden Haklı
Sovyetler Bloğu'nun çökmesiyle ortaya çıkan tek kutuplu sistem, ABD’nin, İşlevsizleşen NATO’ya yeni bir görev yükleyerek dünyanın jandarmalığına soyunmasıyla özellikle Ortadoğu’yu kan gölüne çevirdi. Yeni Dünya Düzeni dedikleri bu sistemse sınıfsal olarak borsa vurguncularını, sıcak para komisyoncularını, tarikat ve cemaatleri besledi ve egemen konuma getirdi. İnsan emeğinden uzak, üretimden yoksun, küreselleşen dünyanın ‘’küresel’’ çığırtkanları aracılığıyla mazlumlar dünyasına istikrarsızlık, terör ve kandan başka bir şey veremedi.
Bunun en somut örneği bugün komşumuz Suriye’dir. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a yönelik diktatör propagandalarının kaynağı üretmeyen ve çürüyen Batı’nın temsilcisi ABD’dir. Aşırı İslamcı IŞİD’i ve bölücü PYD/PKK ‘yı her buldukları fırsatta besleyip Suriye ve bölge ülkelerinin üzerine salan emperyalizmin ta kendisidir. 15 Temmuz’la Suriye’nin vatan savaşını ayıran nedir? İkisi de ülkelerimizi bölmeye çalışan şer odaklarının fabrikalarında üretilmemiş midir? Halep’in kurtuluşu, Diyarbakır’ın kurtuluşudur. Suriye’nin toprak bütünlüğü, Türkiye’nin toprak bütünlüğüdür. Bu gerçeklerin eşiğinde hedef ortak düşman ABD emperyalizmine karşı işbirliği olmalıdır. Biz Suriye’ye katil Esad’ı devirmek için girdik nutukları emperyalizmin ekmeğine yağ sürer.
Sonuç
Ortadoğu (Batı Asya)’ya terör getiren her maşa, aynı fabrikalarda üretiliyor. Düne kadar bu fabrikaların işçiliğini yapan Türkiye, bugün Fırat Kalkanı Harekatıyla, FETÖ tasfiye operasyonlarıyla ve PKK’nın başını ezmekle bu fabrikaları dinamitlemeye başlamıştır. Üretmeyen, meta değil dolar satan ABD’nin ipini çekmekse, üretimin merkezi ve yeni uygarlığın beşiği Asya ile birleşerek olur. En nihayetinde Suriye Devletiyle işbirliği de kaçınılmazdır.
IŞİD zihniyetiyle savaş çığırtkanlığı yapan Neo-Osmanlıcı kafa da, Batı Merkezci prangalara dolanmış sözde aydınların çabaları da bugün geçersizdir…
Söz veriyoruz. Ülkemizi bu vatan savaşından başarıyla çıkaracak ve aydınlanma kültürünü bölgemize egemen kılacağız. Kılavuzumuz Gazi Mustafa Kemal, rotamız Tam Bağımsız Türkiye rotasıdır. Mesajımız nettir:
YA İSTİKLÂL YA ÖLÜM!
Erdi Turan
TGB Sakarya İl Başkanı