CHP’ni Uyarıyorum



İrfan O. Hatipoğlu Mustafa Kemal Üniversitesi

Anayasada yapılacak değişiklikler meclisten geçti. Referandumla halkın onayı alınmak isteniyor. Çıkan karara göre; ülkemiz nasıl bir rejimle yönetilecek, 93 yıldır edinilen cumhuriyet kazanımları hebamı edilecek, yeniden kul mu olacağız? Beklentim halkın kul olmayı karşı çıkacağı, siyasi iktidar tarafından aşındırılan çağdaş yaşam değerlerini geri almak, azarlanmayı/aşağılanmayı kabullenmediğini göstermek için kararın “hayır” çıkacağı yönündedir. Bu süreçte kamunun olanakları, oluşturulan korku/yıldırma atmosferi, ölçüsüz dezenformasyon, karşı çıkılamayacak kadar büyük rant olgusuyla mücadele edeceğimizi de unutmayalım.

Yaşadığımız 15 Temmuz kalkışması, arkasından ilan edilen olağan üstü hal uygulaması ve süreç içinde gündeme getirilen anayasa değişiklikleri ülkemizde olağan günler yaşanmadığını gösteriyor. Buna 15 yıllık AKP iktidarının getirdiği yorgunlukta eklenmelidir. Halkımız AKP iktidarı uygulamaları/dayatmaları nedeniyle yorgunudur. Çünkü başta yaşam biçimi olmak üzere önemsediği tüm değerler aşındırıldı. Mezhepsel ayrışmalar kışkırtıldı. Komşu komşusunun Müslümanlığından şüphelenir oldu, komşular arası kim daha iyi “Müslüman” tartışması başlatıldı. Toplumu geriye dönüştürmek için İslam’ı metalaştırdılar. Eğitim başta olmak üzere yaşamın her aşamasında din görünür kılındı. Aklı ve bilimi öteleyen, dini menkıbeleri referans alan bir toplum oluşturuldu. Geliştirdikleri takiyyeci anlayışın arakasına sığınarak demokrasi, vesayet rejimine karşı mücadele verdiklerini inandırarak toplumu ‘Mankurt’laştırdılar. Yapılacak anayasa değişiklikleri ile değerler aşınmasını/halkın yorgunluğu kalıcı kılınmak isteniyor.

Toplumun geriye doğru dönüştürülmesine karşı koyacak, oluşturulan dinci atmosferin yırtılıp atılmasına katkı sağlayacak en büyük siyasi oluşum Cumhuriyet Halk Partisidir. Ne var ki CHP üst yönetimi toplumu geriye götüren dinci anlayışa karşı tavrını koyamamakta, din karşıtı olarak algılanıyor diye AKP’nin uygulamalarına sesiz kalmakta. Dinci söylemlerle yorulan toplumdan nemalanma uğraşı içine girmektedir. Genel/yerel seçimleri öncesi “dinsiz” olmadığını kanıtlama mücadelesi verdi. Parti bu seçimiyle halktan, cemaatçi/dinci guruplardan yeterli karşılığı alamadı. Bu deneyime karşın dinci söylemde ısrarcı olduğunu anayasa referandumu sürecinde de tekrarlayacak gibi görünüyor. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Anayasa değişikliğiyle ilgili

‘İslamiyet’te istişare vardır. Burada öyle bir şey yok. Her şeye tek başına karar verecek’ sözleri ile değişikliklerin ‘İslami değildir’ vurgusu yapması gibi…

Sayın genel başkan ve partinin üst yöneticileri neyin İslami olduğu, neyin İslami olmadığı tartışması başlatması anayasa değişikliğinin demokrasi karşıtlığını örter. Kitleler içi boşaltılmış tartışmanın içine sürüklenir. CHP’nin ve anayasa değişikliklerine hayır diyen cephede gediklerin açılmasına, yenilgisinin önünü açar. Neden? İslamiyet öncelikle “İslami yaşam biçimi” dayatır. Bu yaşam biçiminin değişmez kuralları vardır. Uzlaşmacı değil, tarafların İslami kurallara bağlı kalmasını ister. Sayın Kılıçdaroğlu’nun belirttiği ‘İslamiyet’te istişare vardır” vurgusunun günlük yaşamda karşılığı da yoktur. Diğer yandan CHP yandaşları günlük yaşamlarında İslami ritüelleri öne çıkartmazlar. Kadın haklarına, günlük yaşama, dünyaya bakış açıları farklıdır. Dincilerle hiç bir ortak paydada buluşmazlar. Namaz kılmak, mevlit, cenaze törenlerinde bulunmak öncelikleri arasında değildir. Dini nikah gibi uygulamaları önemsemezler. Aralarında cumhuriyetin kurucu ilkelerinden kaynaklanan güvensizlik vardır. Bu nedenle dincilerle ortak demokrasi mücadelesi geliştirilemez.

CHP’ni uyarıyorum. Dinci söylem sarmalından kendisini kurtarmalıdır. Çünkü demokrasi mücadelesi, çağdaş yaşam anlayışının korunması dini söylemlerle yapılamaz. Demokrasiyi ortadan kaldıracak, tek adam diktasına yol açacak anayasa değişikliklerini dini referanslarla karşı çıkmak mücadeleyi kısırlaştırır/güçsüzleştirir. Ülkeyi karanlıklar içine sürüklemek isteyenlerin önü açar. Doğru olan demokrasiyi benimseyen, günlük yaşamını dinin egemenliğinden arındırmış, çağdaş yaşam biçimine benimseyen geniş kitle ile ortak bir sinerji oluşturulmasıdır.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)