Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’nın hazırladığı Gülen Cemaati’ne ilişkin raporda Fethullah Gülen’in ‘kıyamet günü’ Sırat Köprüsü’nün başında durarak takipçilerini cennete götürebileceğinin empoze edildiği belirtildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen ‘FETÖ’ raporunda, örgütün kanunlardaki boşluklardan yararlanarak ‘hakların kötüye kullanılması’ yoluyla iktidarı elde etme stratejisi izlediği söylendi.
‘Ezoterik kişilik’
‘FETÖ’nün güçlendiğini düşündüğü anda ülkeye el koymayı planladığı belirtilen raporda, Gülen’in kişiliği etrafında oluşturulan algıya yönelik de şunlar söylendi: “Gülen, ‘kutsal misyonun lideri olarak’, kendisinin ve örgüt mensuplarının yeryüzü hakimiyetinin er geç elde edileceğini belirtmektedir. Böylesine iddialı hedeflerin, sıradan insanlarca başarılabileceği düşünülmediğinden, öncelikle Gülen’in seçilmiş ve olağanüstü bir kişiliğe sahip olduğu, kıyamet günü Sırat Köprüsü’nün başında durarak cemaatini cennete götürebilmek gibi İslam Peygamberi’nde bile olmayan bir yetkiye sahip olduğu fikirleri empoze edilmiştir. Gülen’in herkes tarafından anlaşılmadığı iddia edilen, sözde ilahi bir kaynaktan bilgi aldığı varsayılan ezoterik bir kişiliğe büründürülmesi sağlanmıştır.”
Cemaat üyelerinin 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişiminde yaşananların ya da pek çok yurttaşın maruz kaldığı hak ihlallerinin ‘hukuksuzluk’ olduğuna inanmadığı söylenen raporda, aksine ‘kutsal misyon’u gerçekleştirmek için kendilerine ilahi olarak verilmiş bir ‘Haksızlık yapma ve zulmetme ayrıcalığı’ olduğunu düşündükleri kaydedildi.
Fethullahçı diktatörlük için ölene kadar örgütte
Bu yöntemlerin Fethullahçı bir diktatörlüğün kurulmasına kadar kullanılmasının amaçlandığı söylenirken, “Örgütün fişleme faaliyetleriyle kişiler hakkında bilgi arşivi oluşturduğu anlaşılmaktadır. İnsanların FETÖ mensubu olması, madalyonun bir yüzü ise ikinci yüzü FETÖ mensubu olanların FETÖ mensubu olarak kalmasıdır. Gülen tarafından kazanılan kişilerin ölene dek örgüt içinde kalması ve hizmet etmesi için bireysel düzeyde tez geliştirildiği tespit edilmiştir. Kodlar örgütün özel iletişim dilinde, ‘hizmet’ olarak adlandırılan yasadışı FETÖ örgütüne giren kişilerin ölene dek örgütte kalması anlamına gelmektedir” dendi.
‘Teknik nakavt’
Raporda ayrıca kamu kurumlarındaki kadrolaşmanın hangi yöntemlerle yapıldığı da anlatıldı. İsimsiz ihbar mektupları ve medyanın bu uğurda kullanıldığı belirtilirken, Gülen’in bu projeyi ‘teknik nakavt’ olarak nitelediği ve ‘Algıların yerleştirilmesi için bir takım metafizik olaylar, büyü, cin, akıl ötesi kurgular ile rüyaların’ kullanıldığı aktarıldı.
Raporda, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da kullandığı ‘mankurt’ ifadesi de yer aldı: “Bir ‘ehli hizmetin’ kamil insan olması için beyin yıkama ve mankurtlaştırılma süreçlerini tamamlaması, FETÖ’nün ideolojisini benimsemesi üstlerine itaat etmesi ve her görevi harfiyen yerine getirmesi gerekmektedir.”
