İstismar mağduru çocuğun annesi: Dokuz yaşındaki bir çocuk bunları yaşamak zorunda mıydı?


İzmir’de kendisini istismar etmekle suçladığı sanıkla duruşmada yüz yüze görüşeceği için strese girip kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden çocuğun babası “İlahi adaletten fazlası gerekiyor” derken, anne, “Dokuz yaşındaki bir çocuk bunları yaşamak zorunda mıydı?” diye sordu.

Bornova ilçesinde arkadaşının dedesinin istismarına maruz kaldığı öne sürülen dokuz yaşındaki Yağmur K.’nın duruşma öncesi sanıkla yüzleşeceği için strese dayanamayıp kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiği belirtilmişti.

Yağmur K.’nın annesi Fikriye K., kızının okula gitmemeye, altını ıslatmaya ve yalnız kalamamaya başladığını söyledi.

“Psikolojik tedaviye başladık. Kimi zaman çok kötüleşiyordu. Elinin tersiyle sürekli dudaklarını ve ağzını silmeye çalışıyordu. Kendisini kirli hissediyordu. Ağzında kötü bir tat varmış gibi sürekli tükürdüğü anlar oluyordu” diyen anne, kızının bir gün eliyle başını göstererek kendisine, “Anne bunların hepsini aklımdan silsem bile kalbimden nasıl sileceğim” dediğini ifade etti.

Anne, “Dokuz yaşındaki bir çocuk bunları yaşamak zorunda mıydı?” diye sordu.

Fikriye K. şunları kaydetti: “Mahkemeye iki gün kalmıştı. Morali yükselsin diye sevdiği yemekleri yapıyorduk. Beraber markete gittik. Çikolata istedi aldık. Dönüşte başının döndüğünü söyledi. Kan şekeri düştü sandım ama dişlerinin kilitlendiğini gördüm. Doktor olan bir komşumuz geldi, yardımcı olmaya çalıştı.”

Avukat ‘Yağmur mahkemeye çağırılacak’ demiş

Baba Tamer K., Yağmur gibi başka çocukların zarar görmemesi için adalet istediklerini belirterek, kızının sanıkla yüzleşeceğini avukatın kendisine söylediğini anlattı: “Avukat bize Yağmur’un çağrılacağını söyledi. ‘Hâkim dinlemek isteyecek’ denildi. Yağmur’u buna alıştırmaya çalıştım. ‘Böyle böyle şeyler olacak, anlatman gerekecek. O adam sana nasıl davrandıysa ağlamadan en doğrusunu anlat. Anlatmazsan, ağlarsan başkalarına da zarar verir’ dedim. ‘Tamam’ dedi.”

‘Sokaktaki çocuklar güvende değil’

Kızının ilk zamanlar çok kötü durumda olduğunu, kendisinin olayı kapatmaya çalıştığını, annesiyle birlikte kızının ilaç kullandığını söyleyen baba, “Çocuk psikoloğu, doktorlar hepsini gezdik. Devletin bize verdiği ilk avukat Yağmur’la konuştu. ‘Psikolojisi çok kötü’ diyerek beni uyardı. Yerlere tükürür, evde bile bir oraya bir buraya yürür dururdu. Tahliyeyi hiç beklemiyorduk. Sokaklardaki çocuklar güvende değil. Yedi yaşında bir çocuğun ifadesiyle çok tehlikeli olacak bir adam dışarıya çıktı. Artık ilahi adaletten fazlası gerekiyor” dedi.

Son duruşmada tahliye edilen Tuncay Ç.’nin torunu, Yağmur K.’yla aynı evde bulunan yedi yaşındaki G.A. ise “Odamda oyun oynuyorduk. Tablet yüzünden aramızda kavga çıktı. Yağmur evden gitti. Dedem Yağmur’a hiç dokunmadı, ellemedi, öpmedi” demişti.

‘İfade öğretilmiş’

Ailenin avukatı Sinan Sayman, sanığın torununun verdiği ifadenin ‘öğretilmiş’ olduğunu düşündüğünü kaydetti.

“Sanık T.Ç. ile tanık G.A.’nın ifadelerinde çelişkiler görünüyor” diyen avukat, şunları söyledi: “Yağmur ifadesinde, yaşadıklarını tek tek anlatmıştır. Ayrıca Çocuk İzleme Merkezi’nde ifadesi alınırken adli görüşmecinin ‘psikiyatri doktorunca kontrol edilmesi’ görüşünün, ölümün ilk sinyalleri olduğu gözden kaçırılmamalıdır.”

Anneanne Sevgi K., torununun zor günler geçirdiğini belirterek “Sokakta insanlar ‘Olay nasıl oldu, o adam sana neler yaptı’ diye sordukça nasıl teselli edeceğimizi şaşırdık. Her geçen gün içine kapandı” diye konuştu.

Ne olmuştu?

Kızılay Mahallesi’nde yaşayan 56 yaşındaki Tuncay Ç., 29 Temmuz 2016’da evlerinde torunuyla oynayan dokuz yaşındaki Yağmur K.’yı oyuncak bebek alacağını söyleyerek birden fazla kez istismar etmişti.

Tuncay Ç.’nin, İzmir 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘çocuğa cinsel istismarda bulunmak’ suçundan 15 yıl hapis istemiyle tutuksuz olarak yargılanmasına başlanmıştı.

Yağmur K., davanın ilk duruşmasının yapılacağı 23 Kasım 2016’dan iki gün önce kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmişti. Çocuğun duruşmada sanıkla yüzleşeceği için strese girdiği ve buna dayanamadığı belirtilmişti.

O dönem Vatan’dan Esra Can Sinav’a konuşan İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Doğru ise çocukla sanığın duruşmada yüzyüze getirilmeyeceğini söylemişti.

Davanın ikinci duruşmasında tutuklanan Tuncay Ç., 22 Mart’taki üçüncü duruşmada tahliye edilmişti. İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun raporunda çocuğun kalp krizi nedeniyle hayatını kaybettiği kesinleşmişti.

Mahkeme, sanık avukarının üzerine adli tıptan yeni rapor alınmasına karar vererek duruşmayı haziran ayına ertelemişti. Sanık, duruşmadaki savunmasında iddiaları reddetmişti.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)