Yıkılan anıtlarımız ve Seyit Onbaşı... | Cem Kazan

YIKILAN ANITLARIMIZ
     Bugün 18 Mart, Çanakkale zaferinin 102’inci yıldönümü. Her zaman olduğu gibi Gelibolu’da anma törenleri yapıldı. Törene Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere, Başbakan Binali Yıldırım ve Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’da katıldı. Töreni TRT’den takip ederken Çanakkale ile ilgili iki video izledim. Biri Seyit Onbaşı ile ilgiliydi. Diğeri de Çanakkale zaferinden sonra yapılan 6 anıtla ilgiliydi. Bu 6 anıttan sadece 2’si günümüze ulaşmış. Diğer 4 anıt ise Mondros Mütarekesiyle beraber Çanakkale’ye gelen işgalci devletler tarafından yıkılmış. O yıkılan 4 anıtın fotoğraflarını gördüm. O zamanki şartlar altında eldeki imkanlarla yapılmış o 4 anıt. Videonun sonunda yine orjinallerine göre, o 4 anıtın yapılmasının uygun olacağı söyleniyordu. Aynen katılıyorum. Bir dahaki 18 Mart’a, o yıkılan 4 anıt yapılmış olarak girilse güzel olmaz mı?



NASIL ONBAŞI OLDU?
     Seyit Onbaşı’nın bulunduğu bölüme top atışı olmuş. Orada bulunan 10 askerimiz şehit olmuş. Seyit Onbaşı yarı beline kadar toprak altında kalmış. Toprağın altından sağ kalan başka bir vatan evladı çıkarmış Seyit Onbaşı’yı. Bakmışlar. Topları topa koyacak aksam bozulmuş. Topları kendi kaldırmaya yönelmiş. Yanındaki askerimiz, “Kaldırabileceğinden emin misin?” diye soruyor. “Anamın bana öğrettiği bir dua vardı. Onu okursam kaldırırım” diyor. İlk denemede başarısız oluyor. Çünkü top elinden kayıyor. Bunun üzerine iki elini toprağa vuruyor. Öyle kaldırmayı deniyor. Bu sefer başarıyor. İşte bu zaferden sonra kendisine Onbaşılık rütbesi veriliyor.
SEYİT ONBAŞI HALA BİZİMLE
     O meşhur bildiğimiz top kaldırırken çekilen fotoğrafı zaferden sonra çekiliyor. Kendisinden tekrar topun kaldırılması istendiğinde kaldıramıyor. Topun içi boşaltılıyor. Öyle kaldırıp poz veriyor. Ve o poz, yurdun dört bir köşesine yayılıyor. Bu sayede tüm ülke Seyit Onbaşı’nın kahramanlığını öğreniyor. O tören alanında topu kaldıramadığında komutanına, “Şu an kaldıramadım ama, yine aynı durum olsa, yine kaldırırım komutanım” diyor. Seyit Onbaşı’nın asıl mesleği odunculukmuş. İki kere evlenmiş. İki çocuğu yanlış hatırlamıyorsam kızamıktan ölmüş. Durduğu ev yıkılmış. Ama odunculuk yaptığı dükkan hala duruyor. Ve torunu o dükkanda demircilik yapıyor. Ve iki torunu da astsubay olmuş.


Cem Kazan
Yaşamdan Yazılar
hakikat.cem@gmail.com

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)