Can Dündar, Cumhuriyet hakkında hazırlanan iddianamede yer alan suçlamaları yanıtladı


Cumhuriyet’in eski genel yayın yönetmeni Can Dündar, gazetenin yazar ve yöneticileri hakkında hazırlanan iddianamede yer alan suçlamaları yanıtladı.

Gazetenin son üç yılda 90 yıllık geçmişinin ve kuruluş felsefesinin tam aksi yönde değişime uğradığı öne sürülen iddianamede, Can Dündar’ın genel yayın yönetmenliğine getirilmesinin ardından gazetenin ‘FETÖ/PDY,’ PKK/KCK ve DHKP-C lehine çalışan bir yayın organına dönüştüğü savunulmuş, zanlıların ‘FETÖ’nün mesajlaşma programı olduğu öne sürülen ‘ByLock’ kullanıcılarıyla görüştüğü yer almıştı.

‘Gülen’le en ufak bir destek satırı bulamazlar’

Periscope’ta yaptığı canlı yayında konuşan Dündar, iddianameyi ‘paçavra’ diye niteleyerek savcının gazetenin yayın politikasının değiştiğine ilişkin suçlamalarına şöyle cevap verdi: “‘Bir gazetenin yayın politikası nasıl olur da radikal bir değişim gösterir’ diye soruyor savcı. Buna verecek tek cevabım var: Sana ne? Bir savcı nasıl olur da bir gazetenin yayın politikasının nasıl olacağına karar verir? Bu nasıl bir faşizmdir. Nasıl bir diktatörlükte yaşıyoruz ki savcılar artık yayın politikalarının belirlenmesine karışıyorlar? Birkaç satır bile bulamazlar bu örgütlere yardımla ilgili. Bu savcıyı ilgilendirmemekle birlikte, yapacakları her araştırmada Gülen örgütüyle ilgili en ufak bir destek satırı bulamayacakları gibi bu gazete tarihi boyunca bu örgütlenmenin ne kadar büyük tehlikeler içerdiğini uyaran bir gazete oldu.”

Dündar gazetenin cumhurbaşkanının teröre destek verdiği imajı yarattığı iddiasını da yorumladı: “Ben mi doldurdum o silahları, o tırlara ve gönderdim? Burada suç yapanın mı, yoksa bunu yazanın mı? Cumhurbaşkanının teröre destek verdiği bir iddia değil, görüntüleriyle yayınladığımız, tüm dünyanın gözü önünde kanıtlanan bir gerçeklik. Kendisinin de reddetmediği bir gerçeklik. Bunu yazanı cezalandırarak, yapanı masum ilan edemezsiniz.”

‘Eleştirdiğim valiyle görüşmekle suçlanıyorum’

İddianamede, FETÖ’nün ‘polis akademisi imamı’ Önder Aytaç, eski Zaman gazetesi genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı, eski savcı Muammer Akkaş, eski İstanbul valisi Hüseyin Avni Mutlu’yla iletişim kaydının yer aldığını söyleyen Dündar, bu kişilerle iletişimini ‘tek tek’ anlattı.

“Önder Aytaç’ı polis akademisine ben atamadım. Bu hükümetin içişleri bakanı atadı ve yıllarca orada tuttu. Bütün o polis yapılanmasını nasıl ele geçirdiğini çok iyi biliyoruz” diyen Dündar, Aytaç’la 2009 yılında kendisinin hazırladığı bir TV programı için iletişime geçtiğini ve programa katılan Aytaç’ın da hükümet adına Erdoğan’ın görüşlerini savunduğunu söyledi.

Dumanlı ile görüşmesinde, Rusya’da Fethullah Gülen’e ait okullarda çalışan öğretim üyelerinin CIA üyesi oldukları yolundaki iddiaya yer verdiği haberden dolayı tartıştıklarını ifade eden Dündar, aralarındaki bağlantıyı şöyle açıkladı: “Ekrem Dumanlı çok büyük tepki gösterdi. Yalancılıkla suçladı beni. Karşılıklı davalaştık. O Gülen’i savunuyordu. O telefon görüşmesine, davada yer verildi. 2011’de oldu bu. Biz 2011’de Ekrem Dumanlı ile bu tartışmayı yaparken hükümet ne yapıyordu? Recep Tayyip Erdoğan, Dumanlı ile gazetenin 25’inci yıl pastasını kesiyordu. Keşke o videoyu bulsanız da izleseniz.”

Mutlu ile de 15 Haziran 2013 gecesi Gezi Parkı eylemleri sırasında görüştüğünü ifade eden Dündar, “Valiyi eleştiren benim, şimdi valiyle görüşme yaptığım için suçlanıyorum. Nitekim o dönem yayınlanan haberde de görüşmeyi Halk TV’de anlattığım yazıyor” dedi.

‘Cemaat’e yardım yataklıkta bir numara Erdoğan’dır’

Dündar, eski savcı Akkaş’ın kendisini ve Cumhuriyet yazarı Ahmet İnsel’i ‘terör örgütü üyeliği’ iddiasıyla dinlediğini hatırlatarak, “Şimdi bizim telefonlarımızı dinleyen savcılarla işbirliği yapmakla suçlanıyoruz. O savcıları devletin içine bu hükümet yerleştirdi” diye konuştu.

Dündar sözlerini şöyle tamamladı:  “Savcı eline yüzüne bulaştırmış. Beş aydır beklediğimiz iddianame işte bu. Savcının şimdi devletin içine Gülencileri yerleştiren iktidarı sorgulaması gerekiyor. Bugün Gülen Cemaati’ne yardım ve yataklıktan dava açılacaksa, bunun bir numarası Recep Tayyip Erdoğan’dır.”

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)