Hayatın her alanında ‘kendin için yaşa’ mottosunun geçerli kılınmaya çalışıldığını ve bu ‘saplantılı‘ bakış açısıyla evlilik yaşının 30’a çıktığını söyleyen Köse, devletin ise alt sınır olarak 18’i belirlediğini ve bunun ‘mağduriyetlere‘ yol açtığını savundu.
Köse, bu kararın kız çocuklarını korumaya yönelik olduğunu ama ‘cemiyetin yapısının‘ dikkate alınmadan bu kararın alındığını söyledi.
Mağdur tecavüzcüler
‘Yasaya değil gönüllerine uyan‘ insanların mağduriyet yaşadığını savunan Köse, 18 yaşından küçük erkeklerin evlendikten sonra ‘tecavüzcü‘ diye hapse atıldığını belirtti.
Köse, 18 yaşından küçük evlenen kadınlar için de “Şu garipliğe bakın ki, devletin kendisine tecavüz etti diye hapse attığı kocasının arkasından gözyaşı döken kadınlar her hafta da cezaevine ziyarete gidiyorlar!” ifadelerini kullandı.
‘Evlilik yaşı dinimizdeki yasaya uygun hale getirilmeli’
İslam dininde ‘baliğ olma‘ (bulûğ çağına girme) yaş aralığının belirlenmiş olduğunu söyleyen Köse, AKP’ye bu ‘mağduriyet’lerin giderilmesi için yasayı İslam dinine uygun hale getirmesi için çağrıda bulundu.
Köse, “Ak Parti bu mağduriyetlerin giderilmesi için geçici bir düzenleme yapmaya kalktı ama Batıcılar karşı çıkınca geri adım attılar. Benim bahsettiğim geçici bir düzenleme değil kalıcı ve fıtrata uygun bir düzenleme” diye konuştu.
Diyanet ne diyor?
‘Kızlar dokuz yaşında evlenebilir‘ diyen Diyanet geri adım atmıştı
Diyanet İşleri Başkanlığı, ocak ayında internet sitesinde, nikah tanımı yapmış, bulûğ çağına girmiş olanların da dinen nikahlanabileceğini belirtmişti.
Diyanet buna göre alt sınırın kız çocuklarında dokuz, erkek çocuklarda 12 olduğunu söylemişti.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş, gelen tepkiler üzerine “Bu insanlıkla ahlakla bağdaşmaz” diyerek bulûğ çağını kız çocuklarda 17, erkek çocuklarda ise 18 olarak ‘güncellemişti‘.