Halkın Kurtuluş Partisi İstanbul İl Örgütü Koronavirüs ile İlintili Açıklama



Koronavirüs Çin’den başlayarak tüm ülkelere yayılmıştır. Ülkemizde de ilk vaka 11 Mart günü açıklanmıştır. Oysa İran, Yunanistan ve KKTC’de daha önce Koronavirüs enfeksiyonları açıklanmıştı. İran’ın Kum şehrinden başlamak üzere Koronavirüs çok ciddi bir yayılım göstermişti. İlk vakanın 11 Mart günü açıklanması bile bir gecikmeyi işaret etmektedir.

Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’ın Koronavirüs nedeniyle ölümünün açıklaması bile Gazeteci Saygı Öztürk’ün açıklaması sonrasında gerçekleşmiştir.

İktidar sürekli gerçekleri gizleme çabası içindedir. Şu anda ABD’nin ardından Koronavirüsün en hızlı yayıldığı ikinci ülke durumundayız. Pek çok bilim insanı vakaların il il açıklanması gerektiğini söyledikleri halde ancak 21 gün sonra vaka sayıları il il açıklanmıştır.

İstanbul’un birinci olacağını herkes tahmin ediyordu. Fakat vakaların yarıdan fazlasının İstanbul’da olacağını herkes tahmin etmiyordu. Bu doğal bir sonuçtur. İstanbul, nüfus yoğunluğu en fazla olan şehrimizdir. Her gün insanlar metrobüslerde, metrolarda, otobüslerde, dolmuşlarda çok yakın temas halinde yolculuk yapmaktadır. Bu temas sonucunda Koronavirüs İstanbul’un tüm ilçelerine hızlı bir şekilde yayılmıştır.

Salgın bilimiyle uğraşan bilim insanları salgının başlangıç noktasına göre hareket ederek salgının kaynağını bulup, hastaların sağlam insanlardan ayrılmasını çok önemsemektedirler. Salgının büyümesini engelleyecek temel işlerden biridir bu.

Fakat bizde böyle olmadı. Sağlık bakanı hasta mahremiyeti diyerek vakaların illerini açıklamadı. Sonra açıklanırsa insanlar İtalya’daki gibi yerlerini terk ederler salgın her tarafa yayılır, bunun için vaka sayıları açıklanmadı, diyenler oldu. Yapılması gereken, erken karantina önlemleriyle insan hareketliliğinin azaltılması olmalıydı. Rusya, Hindistan, Almanya, neredeyse tüm ülkeler sokağa çıkma konusunda kısıtlamalar yaparken bizde önlemeler sıra sıra alındı.  O günlerde bir Bilim Kurulu Üyesi iktidarın ekonomik nedenlerle sokağa çıkma yasağı getirmediğini söyledi.

Türkiye dışında vaka sayılarını yerleşim yerlerine göre açıklamayan ülke yoktur. Sağlık Bakanı 3 Nisan’da yaptığı basın toplantısında İstanbul’da bir Koronavirüs hastasının 16 hastaya hastalığı bulaştırdığını söyledi. Dünya Sağlık Örgütü bu değerin (R0 değeri: bulaştırıcılık katsayısı) tüm dünyada ortalama 2-2,5 arasında olduğunu söylemiştir. İstanbul’da bu bulaştırıcılık hâlâ devam etmektedir. Son olarak 7 Nisan’da ülke genelindeki 34.109 hastanın yüzde 56’sının İstanbul’da olduğu açıklandı. Bu, 19 bin hasta demektir. Bu sayı az bir sayı değildir. Şu anda İstanbul’da yoğun bakım yataklarının yüzde 65-70’i dolmuş durumdadır.  Önümüzdeki hafta işler daha da zora girecektir.

Bu koşullar altında iktidar bir mücadele planı yapabilmiş değildir, sağlık emekçileri en önde Koronavirüs enfeksiyonuyla mücadele ederken kendilerini çok yalnız hissetmektedirler. Aile sağlığı merkezlerine ve hastanelere yeterince koruyucu ekipman verilmemektedir. Çok sayıda sağlık emekçisi Koronavirüs enfeksiyonu kapmış durumdadır. Ona yakın sağlık emekçisi hayatını kaybetmiştir.

Her ülke salgının merkezi olan şehri için özel önlemler alırken, AKP iktidarı buna yanaşmamaktadır. Kelimenin tam anlamıyla İstanbul’u gözden çıkarmaktadır. Belediye ile işbirliği yapılmamaktadır. Doktorların ve diğer sağlık emekçilerinin meslek örgütleriyle işbirliği sağlanmamaktadır. Bir eyyamcılık tutturulmuş gidiyor. Bakalım ne olacak tavrı, tüm vatandaşlarımızın moralini bozmaktadır.  İşçi Sınıfımızın hakları güvence altına alınmazken Parababalarına her türlü güvence somut olarak verilmektedir. Vatandaşa ekonomik katkı yapılması gerekirken, vatandaştan yardım beklenmektedir.

AKP’giller’in Tefeci-Bezirgân Sermaye Sınıf karakteri böyle bir karakterdir. Vatandaşı suya götürüp susuz getiren bir sınıfın temsilcileridir bunlar. Anasını boyayıp babasına satan bir sınıftır Tefeci-Bezirgânlar. Bunlardan olumlu bir tavır beklemek zaten anlamsızdır.

Halk olarak bu soyguncu tayfanın ve işbirlikçilerinin gerçek yüzünü görmenin zamanıdır. Partimiz baştan beri AKP’giller’in halka ihanet eden yüzünü tüm gerçekliğiyle gözler önüne serimektedir. Bu acı günler ancak siyaseten de bu Ortaçağcı güruhla baş edebilirsek gidecektir. Bu amaçla halkımızı Partimizde örgütlenmeye ve mücadele etmeye çağırıyoruz.

HKP İstanbul İl Örgütü

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)