Doç.Dr.Hüner Tuncer yazdı:"29 Ekimleri Yaşatmalıyız!"

Bu yıl, son terör olaylarının ve Van depreminin yol açtığı büyük tahribat ve bu olaylardan duyulan acı öne sürülerek, 29 Ekim kutlamalarının yapılmayacağı AKP Hükümeti tarafından duyuruldu. Bu duyuruda bulanan AKP Hükümeti’nin Başbakanı, şu çok önemli hususu kesinlikle göz ardı etmemelidir: 29 Ekim 1923’te bir mucize gerçekleştirilmiş ve Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, ülkemiz topraklarını aralarında paylaşmak isteyen Batılı emperyalist Güçlere karşı kazandığı inanılması güç bir savaştan sonra, Osmanlı mirasını redderek, bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurmuştur. Ülkemizde ne denli acılara neden olayları yaşasak da, Cumhuriyetimiz’in kuruluşunu hiçbir zaman unutmamalı ve bu Cumhuriyet’i kuran Atatürk’ümüze olan vefa borcumuzdan ötürü, bu büyük bayramı her yıl kutlamak zorunluluğunu duyumsamalıyız! Terör ve deprem, 29 Ekim’i kutlamamak için bir bahane olarak ileri sürülmemeli ve bu tür olaylar, Cumhuriyet’i ve Atatürk’ü unutturmak isteyen iktidarların ellerini güçlendirmemelidir.
29 Ekim 1923’te, Osmanlı İmparatorluğu’nun 600 yıllık varlığına fiilen olduğu gibi hukuken de son verilmişti. Bugün Osmanlı dönemine özlem duyan Hükümet çevrelerine şu anımsatmayı yapmakta yarar görüyorum: 19. yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğu, artık Büyük Güçler karşısında güçsüz bir devlet konumundaydı. Bu yüzyılda İmparatorluk, büyük ölçüde Batılı Devletlerin istemleri doğrultusunda yönetilmekteydi. Bunun sonucunda, Osmanlı İmparatorluğu’nun iç politikası, dış politikaya endeksli duruma getirilmişti. 19. yüzyılın ortalarında, Büyük Güçlerin istemleri doğrultusunda Osmanlı’da reformlar yapılmakta; Büyük Güçler, bu reformların, Osmanlı’nın Hıristiyan uyruklarına yönelik olarak uygulanmasını istemekte ve reformların uygulanmadığı gerekçesiyle, bunlar, Osmanlı İmparatorluğu’nun iç işlerine müdahale etmekteydi.
Osmanlı’nın, Büyük Güçlerin istekleri doğrultusunda Hıristiyan uyruklarına yönelik reformlar yapmasının karşılığında; Osmanlı İmparatorluğu, 1856 Paris Barış Antlaşması’yla, Avrupa devletler topluluğuna kerhen (istenmeyerek) üye olarak kabul edilmişti. Osmanlı İmparatorluğu, egemenliği altındaki toprakları açısından bir Avrupalı devlet olmasına karşın, Avrupalıların gözünde daima “öteki” sayılmıştı.
Bugün Batılı devletlerin ve ulusların bu tutumlarının büyük ölçüde değişmiş olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilir miyiz?.. Bence, bu sorunun yanıtı “hayır” olacaktır. Bir din devleti olma yolunda özellikle son 9 yıl boyunca atılan dev adımlar göz önüne alınırsa, sanırım, her bilinçli insan bu soruya “hayır” yanıtını verecektir.
Bugün Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyet Devleti, iç ve dış güçler tarafından yıpratılmak istenmesine karşın, Atatürk’e ve O’nun gerçekleştirdiği devrimlere yürekten inanan Türk insanınca önümüzdeki yüzyıllarda da yaşatılacaktır! Atatürk Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmak isteyenlerin kendileri ise, bir daha yeniden ortaya çıkmamak üzere, tarih sahnesinden silinecektir!


Doç.Dr.Hüner Tuncer
İLK KURŞUN
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)