Nagehan Alçı devrimi ne zannediyor?


Devrim hakkında yorum yapmak için, devrimin ne olduğunu iyi anlamak gerekir. Nasıl aşamalardan, nasıl zorluklardan geçtiğini bilmek gerekir. Bunları bilmeden birisi söyledi diye devrimi ya da devrimciyi kötülemek boş ve gereksiz bir konuşmadır.

CNN TÜRK'te yayınlanan "Dört Bir Taraf" programına Che tartışması damgasını vurdu. Enver Aysever'in, Nagehan Alçı'ya "Che ve Deniz Gezmiş gibi isimler hakkında uluorta konuşmak haddin değil" demesi üzerine Alçı, Che için "Bu adam bir barbardır, bir yamyamdır. Binlerce insana, muhalifine kendi bizzat hakimlik yaptı, katletti" ifadelerini kullandı.

İşte o program

Bu video Adobe Flash Player'ın son sürümünü gerektirmektedir.

Adobe Flash Player'ın son sürümünü indirin.

Vikipedi Ansiklopedisi Devrim tanımını tam olarak şöyle yapıyor Devrim, belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik; ihtilal. Toplumsal değişimlerin insan iradesiyle hızlandırılması devrimleri oluşturur. Kitle halindeki bir toplumsal hareketin başlatılmasının söz konusu olduğu, varolan bir rejimi şiddet kullanımı sonucunda başarıyla yıkarak yeni bir hükümet biçimi oluşturan bir politik değişme süreci.
Köklü değişiklerin yapılabilmesi için varolan köklerin yerinden sökülmesi gerçeği düz mantıkla ulaşılabilecek bir sonuçtur. ABD emperyalizme karşı bir başkaldırıydı Che'nin yaptığı, ABD'nin işlediği onca suça karşı durmaktı. Ve bu amaç doğrultusunda öldürdü ve öldü.
“... İki, üç daha fazla Vietnam” sloganıyla yaptığı son çağrısında Che’nin söylediklerini, “Saatin çağrısından kaçamayız. Bunu, bize Vietnam yiğitçe öğretisiyle, kesin zaferin elde edilmesi için verilen mücadelenin ve ölümün her günkü trajik öğretisiyle göstermektedir... Eğer yeryüzünde kan borçlarıyla ve müthiş trajedileriyle, her günkü yiğitlikleriyle, emperyalizme indirdiği bitmek tükenmek bilmez darbeleriyle, dünya halklarının artan nefretlerinin saldırısı karşısında emperyalizmin güçlerini paramparça etmek için bu darbelerin şiddetiyle iki, üç daha fazla Vietnam gün ışığına çıksaydı, gelecek bize nasıl da aydınlık ve yakın görünecekti! ... Yer kürenin küçük bir noktasında, çağrıda bulunduğumuz görevi yerine getiren ve verebileceğimiz az şeyi, hayatımızı, fedakarlığımızı kavganın emrine sunan bize, kanımızın suladığı ve artık bizim olan bir dünyada bu günlerden birinde son nefesimizi vermek düşerse, o zaman, eylemlerimizin etki alanını iyi ölçüp biçtiğimiz ve kendimizi büyük proleter ordunun elemanı olmaktan daha fazla birşey saymadığımız, ama Küba Devrimi’nden ve onun büyük kumandanının dünyanın bu bölümüne karşı gösterdiği tutumdan çıkan büyük dersten gurur duyduğumuz bilinmelidir. ‘İnsanlığın kaderi tehlikedeyse, bir insanın ya da bir halkın maruz kaldığı tehlikeler ya da fedakarlıklar ne ifade eder ki.’ Eylemlerimizin her biri emperyalizme karşı bir savaş çağrısı ve insan soyunun en büyük düşmanı Kuzey Amerika Birleşik Devletleri’ne karşı halklara yapılan bir yoklama çağrısıdır. Ölüm, nereden ve nasıl gelirse gelsin, silahlarımız elden ele geçecekse, savaş sloganlarımız kulaktan kulağa yayılacaksa ve başkaları savaş ve zafer naralarıyla ve de makineli tüfek sesleriyle cenazelerimize ağıt yakacaksa, hoş geldi, safa geldi.” Ernesto Che Guevara


Özgür düşüncenin önünde engel olarak Che'yi gören Alçı, mücadelenin ne olduğunu bilmediğini açıkça ortaya koymuş oldu. Çünkü özgür düşünce de kılıçlardan ve işkencelerden geçmiştir. Hiçbir özgürlük gözümüzü açtığımızda önümüze koyulmamıştır. Bu yüzden mücadelenin ne olduğunu bilmeyen birinin, doktor olan bir insanın ekonomik eşitsizlik karşısında gerilla olmasını anlamasını bekleyemeyiz.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)