İktidar, İmralı'dan mesaj taşımalara göz yumdu


İmralı’dan mesaj taşımalarına göz yumulan avukatlar, iktidarın PKK ile sürdürdüğü müzakereler aksayınca, KCK operasyonuyla içeri alındı
YENİÇAĞ 1 yıl önce yazmıştı...
Teröristbaşı ile görüşen avukatların İmralı-Kandil hattında mesaj taşıdıkları, buna iktidarın göz yumduğu iddiaları YENİÇAĞ’da manşetten okuyuculara duyurulmuştu... Bu süreç içinde mesaj trafiğini sağlayan avukatlar hakkında soruşturma açılması talepleri görmezden gelinmiş, “Oslo müza-
kereleriyle” meşgul olan iktidar, kör, sağır ve dilsiz rolüne soyunmuştu...

İmaj operasyonu
TerÖrİstbaŞI Abdullah Öcalan’ın davalarını yakından takip eden Avukat Vural Ergül, terör örgütünün üst yapılanması olan KCK operasyonlarıyla ilgili şok bilgiler verdi.
Cihaz bile aldılar
Ergül, “Adalet Bakanlığı, teröristbaşının avukatlarıyla yaptığı görüşmelerin yazılı tutanak haline getirilerek kendilerine verilmesi için kayıt çözüm cihazı almıştı” dedi.
Canlı yayına çıktı
Terör örgütü yandaşı internet sitelerinde bu görüşmelerin çözümlerinin bulunabileceğini de vurgulayan Ergül, Öcalan’ın Roj TV’de canlı yayına katıldığını iddia etti.
Niye dava açılmadı
Avukat Ergül, KCK şemasında örgütün 1 numarası olarak teröristbaşı gösterildiği halde kendisine bugüne dek KCK’dan niye dava açılmadığını da sordu...


KCK operasyonları için tam 11 ay niye beklendi?
Yeniçağ Gazetesi’nin 14 Ocak’ta “İmralı sızıntısına Bakan onayı” başlığıyla duyurduğu terörist başı Öcalan’ın talimat trafiği, bir çok kez gündeme gelmesine rağmen dikkate alınmadı
Haber : Salim Yavaşoğlu
İstanbul ve Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılıklarınca PKK’nın gizli şehir yapılanması KCK’ya yönelik yürütülen operasyonda teröristbaşı Öcalan’ın avukatlarının göz altına alınması “Aklınız başına yeni mi geldi?” sorusunu da beraberinde getirdi. Yeniçağ Gazetesi’nin tam 11 ay önce 14 Ocak 2011’de “İmralı sızıntısına Bakan onayı” başlığıyla duyurduğu bebek katili Öcalan’ın, avukatları aracılığıyla Kandil’e talimat veriyor haberine rağmen her hangi bir işlem yapılmadı. Yeniçağ Gazetesi, bu haberden iki gün sonra 16 Ocak’ta “İmralı Risalesi” başlığıyla bir haber daha yayınladı. Haberde “Bebek katili Abdullah Öcalan’ın sözde mahkum olduğu İmralı’dan yaptığı resmi açıklamalar, Türkiye’yi görülmemiş bir hukuk garabetinin içine düşürdü. Tüm yasalar hiçe sayılarak konuşması sağlanan Öcalan, hızını alamadı ve tam 8 sayfalık açıklama yayınladı” denmesine rağmen Adalet Bakanlığı yine suskun kaldı.

Uyarılarımız devam etti
“Risale Sonrası Yoğun Trafik” manşetiyle yayınlanan 17 Ocak tarihli Yeniçağ’da ise Öcalan’ın 8 sayfalık açıklamasının ardından Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Irak’a gidip, Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Cumhurbaşkanı Talabani, Başbakan Maliki ile yaptığı görüşmelere dikkat çekildi. Davutoğlu, bu görüşmelerinin ardından “Türkiye ile Irak önümüzdeki dönemde çok daha fazla entegre olacak” şeklinde açıklama yapmıştı.

Apo’nun özel ofisi
Sorumlu gazetecilik görevini devam ettiren Yeniçağ Gazetesi, 20 Ocak’ta da “İmralı Apo’nun Özel Ofisi gibi” başlığıyla çıktı. Haberde, her türlü isteği yerine getirilen bebek katili Öcalan’ın, 2007’den beri avukatlarıyla gözlemci olmadan görüştüğüne vurgu yapılmasına rağımen, Adalet Bakanlığı yine herhangi bir işlem yapmadı. 23 Ocak tarihli Yeniçağ’da “İmralı Risalesi” nin 4. lahikası yayınlandı. Eli kanlı katil Öcalan, tehditler savurduğu açıklamasında “ABD ve İngiltere, PKK’yı Türkiye’ye karşı kullanıyor. Devlet artık barışın yolunu açacak adımları atmasa ben çekileceğim” diyordu. Yeniçağ’da 8 Nisan’da Wikileaks belgelerine dayandırılarak yapılan haberde “Başmüzakereci ABD” başlığı kullanıldı. 1 Mayıs tarihli Yeniçağ’da ise “Bir tek canlı yayına çıkarılmadığı kaldı!” başlığıyla verilen haberde Öcalan yine zehir saçıyordu. BDP, DTK, Kandil’e seslenen bülücübaşı “Kendinize güveniyorsanız işte Yemen, Tunus örnekleri. Ben sizi tutmam” deyip, isyan çağrıları yapmasını da Adalet Bakanlığı yine görmezden gelmişti.

“TV’de canlı yayına bile çıkarıldı”
Teröristbaşı Öcalan’ın davalarını yakından takip eden Avukat Vural Ergül, “Bebek katilinin avukatlarına verdiği talimatlarından daha vahimi canlı yayına çıkartılmasıdır” dedi. Ergül, Mart 2010’da başlayan soruşturma sürdürülürken, 2010 Temmuz’undan itibaren tam bir yıl süre boyunca avukat-teröristbaşı görüşmeleri hı’larına, eeee’lerine kadar teröristbaşının ağzından çıktığı haliyle çözümlenip avukatlara verilmesinin nasıl izah edileceğini sorup, “Girin bakın terör örgütü yandaşı internet sitelerine... Görüşmelerin bire bir çözümlerini bulabilirsiniz! Hatta 2006 Aralık ayının son günlerinde açılım sürecinin hemen başında teröristbaşı 45 dakika süreyle Roj TV’de canlı yayına katılarak ateşkes sürecine ilişkin açıklamalarda bulunmuştu” şeklinde konuştu.
Ergül, “Bugüne kadar Yeniçağ Gazetesi bir çok kez konuyu gündeme getirmesine rağmen 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un Avukat ve Noterle Görüşme Hakkı başlıklı 59. maddesinin 4. fıkrası hükmü bugüne kadar niçin teröristbaşı için işletilmedi? Bunun da cevabını yine MİT-PKK görüşmelerinden öğrendik! Meğer MİT’in PKK açılımı politikaymış! Şimdi şehitlerimizin dökülen kanının hesabını soracaksak, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un hükümlerini bugüne kadar hiç uygulamayan Mudanya Savcısı’nın, İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri’nin, hükümetin sorumluluğunu da ortaya koymak gerek! Yeniçağ Gazetesinin geçtiğimiz yıldan beri ısrarla dile getirdiği üzere KCK/TM ana dava iddianamesi örgüt şemasında örgütün 1 numarası olarak teröristbaşı gösterildiği halde kendisine bugüne dek ne KCK’dan ne de terör örgütü yöneticiliğinden başka bir dava açılmış değil” dedi.

Ortaklık bozuldu!
Ergül, son günlerde yandaş gazetelerde teröristbaşı Öcalan’ın 27 Temmuz 2011’de avukatlarıyla yaptığı görüşmede verdiği ‘savaşı başlatın’ talimatının ardından gerçekleşen terörist eylemlerde 132 şehit verildiği, 471 kişinin ise yaralandığı haberlerine yer verildiğine dikkat çekerek, “Ya öncesi? Mart 2010’da başlatıldığını öğrendiğimiz soruşturmada avukatların Öcalan’la yaptıkları görüşme içeriklerini örgütsel talimata dönüştürdükleri, bu yolla da PKK ve onun üst yapısı KCK’nın Öcalan tarafından yönetilmesini sağladıkları belirlenmiş. İyi de Öcalan ile yapılan görüşme içeriklerini zaten bizzat Adalet Bakanlığı avukatlara vermiyor muydu? Hükümet, şimdi Türk Milleti’ne unutturmaya çalışsa da Adalet Bakanlığı, teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmelerine ilişkin kayıtların hatasız ve seri şekilde yazılı tutanak haline getirilerek kendilerine verilmesi için 2010 Temmuz ayında kayıt çözüm cihazı almıştı” diye konuştu. Ergül, şöyle devam etti: “Eğer MİT-PKK görüşmeleri ortaya saçılmasaydı, hükümet ile PKK’nın mutabakatıyla organize edilen Habur rezaleti tepki toplamasaydı yıllardır yapılmayan KCK operasyonları yapılır mıydı? Hükümet, PKK açılımını eline yüzüne bulaştırdıktan sonra şimdi yeni anayasa sürecinde ve bir sonraki seçimde MHP’nin tabanına oynuyor! Öküz öldü de ortaklık mı bozuldu!”

Çiçek, İmralı önergesini işleme koymadı
MHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut’un Ağustos ayında Adalet Bakanı’nın cevaplaması istemiyle Meclis Başkanlı’ğına “Terör örgütü elebaşı Öcalan’ın İmralı’dan verdiği talimatlarla PKK’yı yönetiyor” şeklindeki soru önergesi işleme konulmadı. Önerge, Meclis Başkanı Cemil Çiçek tarafından, “Önerge, İçtüzük hükümlerinde belirtilen nitelikleri taşımıyor” gerekçesiyle geri çevrildi. Bulut soru önergesinde “Terör örgütü lideri, İmralı’da mahkum olarak yattığı cezaevinden yaklaşık 10 yıldır örgütü idare etmektedir. Yattığı cezaevinden Cumhurbaşkanı’nı, Başbakan’ı, askeri ve polisi tehdit etmektedir” ifadelerine yer vermişti. Soru önergesinde bu duruma göz yuman cezaevi görevlileri ve savcılar hakkında ne gibi işlemler yapıldığını soran Bulut, bu duruma daha ne kadar göz yumulacağı sorusuna da cevap istemişti.

Talimatlarla 132 can aldılar
Aralarında İstanbul, Ankara ve İzmir’in de bulunduğu 16 ilde önceki gün, terör örgütü PKK’nın şehir yapılanması KCK’ya yönelik düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan avukatların KCK Sözleşmesi’ndeki “Önderlik Komitesi”ne bağlı olarak çalıştıkları iddia edildi. Avukatların, bebek katili Abdullah Öcalan’dan aldıkları talimatları Kandil’e ilettikleri ve bu talimatlar doğrultusunda 132 askerin şehit düştüğü saptandı. Gözaltına alınan avukatların hepsinin, İmralı Cezaevi’nde yatan teröristbaşı Öcalan ile zaman zaman haftalık olağan görüşmeleri yaptığı ve bu avukatların, Öcalan’ın talimatlarını örgüte iletmek suçlamasıyla gözaltına alındığı belirtildi. Öcalan’ın avukatı olan 50 kişiden Asrın Hukuk Bürosu’nda görevli 7 avukat ve 1 basın sorumlusunun “KCK Önderlik Komitesi yöneticisi oldukları”, diğer avukatların da “Önderlik Komitesi üyeliği” iddiasıyla gözaltına alındığı ifade edildi. Savcılık, soruşturmada iddiaya göre Önderlik Komitesi’ne bağlı avukatların, İmralı’da yaptıkları görüşmeleri örgütsel talimata dönüştürerek, PKK’nın Öcalan tarafından yönetilmesini sağladıkları ve kendilerinin de örgütü yönlendirdiklerini saptadı.

Adli Tıp’a getirildiler
Öte yandan, İstanbul’da düzenlenen operasyonda gözaltına alınan şüpheliler, Adli Tıp Kurumu’nda sağlık kontrolünden geçirildi. Şüpheliler, sabah saatlerinde Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu’na getirildi. Burada sağlık kontrolünden geçirilen şüpheliler, muayenelerinin ardından tekrar Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.

Yeniçağ
Tags

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)