Başbakan'a küfreden ahlaksıza bak!


Türkiye'nin temellerini yıkmaya kalkışan işbirlikçi ahlaksızlar iyice pervasızlaştılar. Bunlar; Başbakan Erdoğan'ı bile hedef tahtasına koydular. Devlete saldıran; millete hakaret eden Ahmet Altan; Başbakan Erdoğan grup konuşmasında devlete sahip çıktı diye kudurmuş. Öyle kendisinden geçmiş ki eline yeni derin gücün verdiği Taraf isimli casus gazetesinde Uludere sınırında vurulan kaçakçıları, Başbakan Erdoğan'ın 'Bile bile öldürttüğünü!' yazabiliyor.
Yetmiyor; Başbakan'a; küstah biçimde 'Yalan söylüyorsun!' diyor.
Daha da ileri giderek; Başbakan'a; 'Kendi ahlakından da hepimizi kuşkuya düşürüyorsun!' diyebiliyor.
Peki Başbakan'a ahlak dersi vermeye kalkışan bu zat nasıl bir ahlakı temsil ediyor.
Okuyun Kadınca dergisinin 1985 Eylül sayısını görün:
'İki insan istiyorsa her şey olabilir.' diye yazan Ahmet Altan, baba ile kızının ana ile oğlunun arasındaki cinsel ilişkiye onay veriyor. 'Kadınlarda fahişelik eğilimi olmalı!' buyuruyor. Aşkta şiddeti savunuyor; günde 8-10 kişiyi öldürme hayalinden söz ediyor.
Peki bu haliyle size hangi cani ruhu hatırlatıyor hiç düşündünüz mü?
***
Ahmet ve şürekası nereden alıyor bu cesareti?
Türkiye'ye karşı tuzak kuran uluslararası odaktan...
Bunlar; Başbakan'ı; Türkiye'yi yıkma projelerinde bir koçbaşı gibi kullanmaya çalışıyorlar; Sayın Başbakan buna alet olmayınca da tehdit ediyorlar.
Sanıyorum ki arkalarında polisin içine sızmış bir odak da bulunuyor. Yine sanıyorum ki adaletin içinde de adamları var.
Yakında bunların operasyon gazetesinde Başbakan Erdoğan'ın bir ses kaydı yayımlanırsa hiç şaşırmayın.
Bu ahlakın, bu zihniyetin yapamayacağı şey yoktur.
Şehirler PKK'lılar tarafından bombalanırken, siviller otobüslerde yakılırken sesini çıkarmayan bu zihniyet, şimdi sivil elbiseli teröristlerle ele ağız ağıza insan hakları sovunucusu gibi ortalığı karıştırıyor.
Uludereli 35 sivile elbette üzüldük. Peki oralarda canı alınan bizim çocuklarımızın hayat hakkı ne olacak?
Ahlaksızlık yapmayın, bu ölümleri kim başlattı ise önce onu eleştirin ki biz de sizin yanınızda yer alabilelim...

TÜRKÖNE'Yİ CİDDİYE ALMAYIN
Kemal Atatürk'ün kurmuş olduğu Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu üst yönetimine Mümtazer Türköne atandı; şiddetli tepkiler başladı. Çünkü; Türköne'nin fikri ile bu kurumların fikri taban tabana zıt.
Bu Türköne 1980 öncesi MHP'li idi.
1980 sonrasında baktı ki ANAP piyasaya egemen hemen Özalcı oldu.
ANAP zayıflayınca da DYP'li olup Tansu Çiller'e akıl vermeye başladı.
2002'de AKP işbaşına gelince Türköne de oldu AKP'li.
Karısı; geçen dönem AKP'den milletvekili yapıldı. 2011'de ise Başbakan Erdoğan'ın kendisini milletvekili yapacağını sanıyordu ama listeye giremedi.
Ve derhal Abdullah Gül devreye girdi.
-O yapmazsa ben varım; diyerek bu çok mümtaz eri, düşmanı olduğu Atatürkçülerin bulunduğu o kuruma atadı.
Bu çok mümtaz ere kızmayın da onu buradan beslensin diye yollayan Bay Gül'e sorun:
-Başka birisini bulamadın mı?

AÇIK ŞİKE SAHADA
Salı akşamı oynanan maçlara bak.
İstanbul BB'li oyuncu, Galatasaraylı futbolcunun ayağına bastı diye atılıyor.
Atılsın.
Amma aynısını Galatasaraylı yapınca sarı kartla geçiştiriliyor...
Şikenin daniskası.
Yetmedi; Galatasaray; Kayserispor'un futbolcusu Amrabat'ı ayartıyor. Bu Anadolu takımı çökertiliyor. Açık şike...
Aynı kulübe aynı kulüp daha önce de bunu yapmadı mı?
Nerede futbol yasası?
UEFA uyuma; burada şike var!
***
Trabzonspor; Manisasporla oynuyor.
Hakemin gözü önünde; Trabzonlu futbolcu, topu almış giden Manisasporlu'ya çelme takıp yere seriyor. Bu faulu yapanın sarı kartı var. Yaptığı iş de sarı kartlık. Hakem doğrusunu yapsa bu oyuncu atılacak; sonrasında Trabzon'un hali nice olur?
Hakem; Trabzon'u kurtarıyor.
Şike ise işte şike...
Soruyorum: Fenerbahçe'nin hangi maçında, hangi Fenerbahçeli oyuncu böyle bir faul yaptı da görmezden gelindi?
Demekki bu Federasyon'u Galatasaray ve Trabzon yönetmektedir.
UEFA uyuma; burada şike var!

Rıza Zelyut
Güneş

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)