TIME bu ayki sayısında geçen yılın analizini yapmış:
Diyor ki: “2011 doğal afetler yılı oldu.”
Sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde her birinin maliyeti en az
1 milyar dolar olan 12 doğal afet yaşanmış...
Yılın ilk 6 ayında doğal afetlerden kaynaklanan kayıp 275 milyar dolar...
2011 sonu itibarı ile bu rakam 350 milyar doları bulmuş.
Bu faturanın sadece 75 milyar doları sigorta şirketleri tarafından karşılanırken
geri kalan çeyrek trilyon dolarlık kısmı devletler tarafından karşılanmış.
*
Türkiye’yi düşündüm...
Adamlar ‘doğal afet’ derken muhtemelen hızı saatte 150-200 km’yi bulan tayfunlar,
kasırgalar, hortumlar, 8-9 şiddetindeki depremlerden bahsediyor...
6 şiddetindeki bir deprem ya da yarım saat yağan yağmurdan sonra
bir şehri esir alan selden değil!
Bilimsel olarak doğal afet tanımı nedir bilmiyorum ama çürük binadan,
kerpiçten ya da yağmurdan ölmenin adının doğal afet olmadığından eminim!
*
Aynı haberde, “2011 insanların sokağa çıktığı yıl oldu” diyor.
Sahiden de öyle...
Kahire’den New York’a, Madrid’ten Moskova’ya kadar insanlık adına
2011’in en büyük keşfi meydanların gücüdür.
‘Vatandaş’ daha iyi şartlarda yaşayabilmek adına evinde oturup
televizyon karşısında homurdanmak yerine meydanların gücünü keşfetti.
Peki bizde?
Türkiye’de 2011’in keşfi ne oldu?
Vallaha uzun uzun düşündüm...
Twitter’da soyunarak şöhret olmaktan başka bir ‘keşif’ gelmedi aklıma!
Candaş Tolga Işık
Posta