Türk Ordusu Suriye'ye saldıran robot asker mi yapılacak?


Düşüncesi bile insana ağır ve yıkıcı gelen böyle bir korku belirdi: Türk ordusu komşusu “Suriye’ye saldıran robot asker” haline getirilecek.
Korkuyu beyin yaratır.
Acizliktir.
Zayıflığın yansıması…
Türk ordusunun Suriye’ye saldıran bir robot haline getirileceği; zayıflıktan, çaresizlikten, aciz kalma durumuna düşülmesi korkusundan peydahlanıyor.
ABD, Irak’a kendi saldırdı.
Suriye’ye Türkiye’yi itecek.
Bu kez Türkiye’yi “bir keskin kama” yapacak. İç kargaşayla ikiye çatlatma sinyalleri veren Suriye’deki yönetimi yıkmak için “Türkiye kamasını Suriye mermerinin çatlayan noktasına” saplayacak.
Suriye böyle çatlatılacak.

Sanki Türkiye çok aciz!
İradesi esir alınmış.
Sanki Türk halkı, kendi ordusunun arkasında değil. ABD ne istiyorsa, Türkiye’yi yönetenler onu yapıyor ve Türk ordusu da ABD ne diyorsa ona aynen uyuyor.
Korkuyu yaratan bu acizlik!

Xxx

“Robot asker yapılıp Suriye’yi işgale itileceğiz korkusunu yaratan bu acizlik ne kadar sahidir?” diye ciddi merakların yükseldiği şu günlerde NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen , “İzmir’de güçlü bir Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın kurulmasına karar verdik. Burası hem Türkiye, hem NATO için önemli bir üs olacak” diyen bir açıklama yaptı.
NATO, ABD demek.
ABD ister, NATO yapar.
NATO Genel Sekreteri, “Suriye’ye saldırı niyetlerinin olmadığını” söylüyor fakat “Suriye’den Türkiye’ye yapılacak bir saldırı durumunda NATO’nun savaş açabileceğini” sözlerine ekliyor.
İlginçtir.
Dikkat isterim.
NATO Genel Sekreteri bu konuşmayı Bürüksel’de sadece Türk gazetecilerinin katıldığı bir toplantıda; yazıp Türk halkına duyursunlar diye yapıyor.
Ve yine ilginçtir.
Yine dikkat isterim.
NATO Genel Sekreteri’nin Bürüksel’de “İzmir’de güçlü bir Kara Kuvvetleri Komutanlığı kuracağız” dediği saatlerde Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ABD’nin başkenti Wasington’da yaptığı görüşmelerde “Suriye mermerinin çatlatılması” konusu ön plandadır.
Bizim Dışişleri Bakanı net!
Açık ve direkt konuşuyor.
“BM (Birleşmiş Milletler) sivilleri korumuyorsa başka platformlar oluşturulmalı” diyor.

Xxx
Yine çok ilginçtir.
Yeniden dikkat isterim.
Bizim Başbakan da net!
O da açık ve direkt söylüyor.
Suriye’nin Humus kentinde 5’i bebek 67 kişinin Suriye ordusu tarafından öldürülmesi üzerine Başbakan Tayyip Erdoğan, “Humus için hesap sorma zamanı” diyor.
Hesap nasıl sorulacak?
Bir model bulunur.
Gönüllü ülkeler bir araya gelir.
BM dışında platform oluşur.
Suriye’ye girilebilir.
İçinde Türkiye’nin de muhtemelen öncü güç olarak yer aldığı gönüllü ülke ordularınca Suriye’nin işgal edilmesi dünyaya; ”İnsanlık adına! Kardeşlik adına! Komşuluk adına!” diyerek duyurulabilir. Fakat bu esasen “Türk ordusu Suriye’ye saldıran robot asker yapıldı” diye tarihe geçer.
Korkmak, bazen sağlıktır.
Robot gibi kullanılmayı önler.


(uyan borusu)

Kara tahtadan
tablete!

Pilot uygulama başladı. Oğrenciler “kara tahta çağını” kapatıp “ileri teknolojik tablet çağına” geçecekler. Güzel, ileri bir adım. Alkışlamalıyız. Fakat tabletler yerli firmalarca yurt içinde yapılacak demişlerdi. Olmadı.İthalat yolu açıldı. İleri teknoloji de yol almış yabancı firmalar çeşitli fiyatlarla tabletleri Türkiye’ye satıyorlar. Kaça satıyorlar, kim aracılık ediyor? Türkiye’nin öğrencileri teknoloji çağına niçin ithalata mecbur kılınarak geçiyor?


Necati Doğru
Sözcü
13.02.2012

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)