ABD PKK’nin Tasfiyesine Razı Olur Mu?
Pazartesi, Mart 26, 2012
Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı, olayları izliyor, tahlil ediyor, bilgilendiriyor ve zihinleri ateşliyor; ilgiyle okunan bir yazarımız.
Tartışılması gereken görüşlerinden birini, “Al Suriye Ver PKK” başlığıyla özetlemişti.
Bursalı, bu yazısına daha sonra “5 Ekim 2011” tarihini vererek gönderme yaptı.
Oysa 6 Ekim! Ne kadar dikkatli bir okuyucusu olduğumu bilsin.
Daha sonraki 3 Ocak 2012 tarihli yazısında, aynı görüşü bu kez ABD’nin dikinden “Al PKK Ver Suriye” diye sloganlaştırmıştı.
*** *** ***
ABD ile “Al Suriye’yi Ver PKK’yi” anlaşması mı var?
Değerli yazarımız “Acaba Erdoğan; ABD, Fransa, NATO ile ‘Suriye’ye karşı PKK’ anlaşması mı yaptı” sorusunu gündeme getirdi. Böyle bir anlaşmanın uygulandığı kanısında.
Tartışan ve yazan aydınlarımızdan Celal İnceoğlu da yolladığı mektuplarda, ABD’nin PKK’nin tepesine bineceğini, Barzani’nin de desteğiyle PKK’yi “imha edeceğini” yazıyor.
ABD ile Tayyip Erdoğanlar arasında, “PKK’yi tasfiye” anlaşması yapıldığı, “PKK’nin görevini tamamladığı” türünden söylentiler, her kritik dönemde kulislerde dolaşır.
*** *** ***
Haçlı seferinin havuçları!
ABD yetkililerinin Türkiye’yi Haçlı seferine katmak için buna benzer vaatlerde bulunmuş olmaları mümkündür. Devlet adamı nitelikleri bulunmayan Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül’ün hem kendilerini aldatmak, hem de halkı kandırmak için bu tür içi boş vaatlere ihtiyaçları vardır. Türkiye’nin bölünmesini derinleştirecek bir süreç bu yöntemlerle dayatılıyor.
Sık sık kulaklara fısıldanan bu tür dedikodularla başımızdaki belayı zihnimizden kovabiliriz; ancak önümüzdeki süreci anlayamayız. Zaten Orhan Bursalı da rivâyet edilen “anlaşma” ile gerçekler arasındaki mesafeye işaret etmektedir.
*** *** ***
Ortadoğu denkleminin köşe taşları!
Önümüzü görebilmek için, Ortadoğu denklemindeki köşe taşlarını yerli yerinde saptamak gerekir:
ABD ve İsrail: Stratejik bölücüler.
BOP Eşbaşkanlığı: Stratejik sözleşmeli.
PKK/BDP: Stratejik piyon.
PKK’nin kuyruğundakiler: Stratejik şaşkınlar.
ABD’nin önümüzdeki stratejik süreçte vazgeçmeyeceği iki demirbaşı vardır:
Bir: İsrail ile ittifak.
İki: İkinci İsrail’i, başka deyişle Kürdistan’ı yaşayabilir sınırlara kavuşturmak! Başka deyişle Diyarbakır ve İskenderun!
*** *** ***
Barzani’den vazgeçer PKK’den vazgeçmez!
ABD bu değişmezler açısından bakarsanız, ABD, Barzani’den vazgeçer; ancak PKK’den vazgeçmez. Çünkü Kürdistan’ı Barzani gibi aşiret ağasıyla yönetemez, ancak PKK ile yönetebilir.
PKK, Kürt örgütleri içinde, dört parçada bulunan tek örgüttür ve Atatürk Türkiyesinden aldığı birikimle ABD’nin “Kürdistan”ında iktidar olabilecek rakipsiz örgüttür. Bu nedenle ABD’nin PKK’yi feda edecek uygulamalara girmesi veya buna izin vermesi beklenemez.
ABD, dikkat edilirse uzun yıllardan beri Türkiye’ye, hem Irak’ın kuzeyindeki “devlet” gerçeğini, hem de PKK gerçeğini dayatmaktadır. 1991 Körfez Savaşından beri PKK’nin aldığı mesafe, ABD dayatmaları sayesindedir.
*** *** ***
ABD planı içindeki rol!
PKK de, hedefine ancak ve ancak ABD planları içinde rol alarak ulaşabileceğini çok iyi bilir ve bunu açık açık yazar ve uygular da. Zaman zaman hem ABD hem PKK patriğinde taktik esneklikler ve manevralar görülür. Bunlar stratejik mevzileri değiştirmez; yalnız bazılarının aldanma arzusunu giderir.
PKK’nin 20 yıllık Irak ve İran sınavları iyi değerlendirilmelidir. 1991 öncesinden farklı olarak, PKK, ABD’nin Irak’ı bölmesinden bu yana, hep Irak ve İran karşıtı uygulamaların içinde olmuştur. Suriye’de otorite zaafı oluştuğu an, Suriye’yi bölen “aktörlerin” içinde olacaktır.
*** *** ***
Haçlı seferinin piyonu!
PKK hiçbir zaman ABD’nin Haçlı seferine karşı bir mevzide görünmeyecektir. Hatta bu Haçlı seferine karşı tarafsız da kalmayacaktır; Haçlı cephesinde olacaktır. Başka türlü yapması mümkün değildir; stratejik yığınağını bu mevzide gerçekleştirmiştir.
PKK ancak ABD’nin çıkmaza girdiği ve bölge ülkelerinin birleştiği koşullarda bölünür.
Bölge ülkeleri ve halkları, Haçlı seferine karşı birleşince, PKK’nin ABD stratejisi içindeki rolü de biter. Görev o zaman son bulur.
*** *** ***
Zor, oyunu bozar!
Bölge ülkelerinin direnci, ABD zoru yanında bölgedeki piyon terörünün de sonunu getirir.
Bütün bu nedenlerle ABD’nin Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesi karşılığında PKK’nin tasfiyesine razı olduğu görüşleri külliyen hayalidir ve ABD’nin istediği kamuoyu imalatına hizmet eder.
*** *** ***
Suriye’nin parçalanması kime yarar!
Tam tersine Suriye’nin parçalanmasından yararlanacak tek örgüt, PKK’dir.
Suriye parçalanırsa, Türkiye’nin bölünmesi derinleşir.
Suriye parçalanırsa, Türkiye’nin yalnız Irak sınırı değil, Suriye sınırı da tehdit kaynağı haline gelir.
Suriye’nin içinde kurulacak bir tampon bölge, Türkiye’nin değil PKK’nin tampon bölgesi olur. Tıpkı Irak’ın kuzeyinde olduğu gibi.
*** *** ***
Tek çözüm!
Bütün bu planları bozacak tek çözüm, Türkiye’nin komşuları Suriye, Irak ve İran ile işbirliği yapmasıdır.
Suriye’nin bütünlüğü korunursa, ABD’nin de PKK’nin de hayalleri yıkılır.
O zaman ABD, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü kabul etmek zorunda kalacaktır. Kürt kitleleri ise PKK denetiminden kurtulacak ve Türkiye’nin yeni halk hükümeti içinde yer alacaktır.
Doğu Perinçek
Aydınlık
Tags