Kendi kişisel yaşadıklarıma, gözlemlerime ve de hislerime istinaden söylüyorum -isterseniz hissikablelvuku deyin- AKP iktidarı, Erdoğan devrilecek, “kara dönem” sona erecek. Çünkü bunlar böyle devam edemez. Türk milleti bunları hak etmiyor. Fazla şişen balon ve sıcak kazan bir yerde patlayacak. Bu “er” mi olur “geç” mi, belki ben göremem, aklım arkada kalır!
***
Yaşanmakta olan son olaylar AKP’nin ve Başbakan’ın kaderini tayin edecek. Özellikle Suriye ve uçak konusundaki akıl almaz yalpalamalar... Erdoğan’ın, Arınç’ın ve maalesef Genelkurmay Başkanlığı’nın ilk ve “kesin füze” iddialarını tevil ve nakzeden sözleri, olayı içinden çıkılamaz bir yılan hikayesine döndürdü.
Erdoğan şimdi, kendi kazdığı kuyuya düşmek üzere! Bu “kuyu” Türkiye’nin değil, sadece AKP’nin değil; TC’nin Başbakanı ve devletin prestiji, onuru söz konusu.
Eğer uçağımızın, bazı iddialara göre hakikaten yukarıdan gelen talimatla, Suriye semalarını ve karasularını kasten ihlal ettiği sabit olursa, Türkiye’nin bilerek savaş tahrikçiliği yaptığı anlaşılacak.
***
Ama iş orada kalsa iyi de; Akdeniz’de Rusya’nın ve diğer devletlerin de katılacakları bir “Büyük Savaş” çıkarsa ne olur?
Rus gemileri Boğazlarımızdan geçerek Akdeniz’in ılık, fakat kaynamaya başlayan sularına indi. Acep şu sırada, bu ortamda neden?
Çünkü Ruslar kendi kozları Suriye’yi yedirmezler. Mümkün olsa Çin de gelecek!.. Ve bir dünya savaşı çıkabilecek. Bu, dünyadaki yeni ve çok boyutlu bir satranç oyunu... Acaba Erdoğan’ın ‘Büyük Oyun’u oynayacak bilgi ve becerisi var mı? Kurnazlık ve yerel politikacılık yetmiyor!..
Oyun ülkemiz için de ölümcül olmasaydı, “pervasız kaptan” deyip geçerdik. Ama o kaptan bizi kayalıklara sürüklüyor...
Erdoğan, “Arapların kahramanı” ve “Suriye Fatihi” olayım derken tarihe Adolf Hitler gibi kendi düzenlediği bir olayı bahane ederek, milyonların hayatına mal olabilecek büyük bir savaşı çıkaran adam olarak geçer!..
Ülkemiz’de Erdoğan’a gönül bağlamış halkımız bunun pek farkında olmasa da dışarıdakiler farkında! Erdoğan sonrasını düşünmeye, planlamaya başladılar bile!..
Evet, Erdoğan sonrasında ne olacak? Sonrası tufan mı olacak? Müyesser Yıldız kızım -bu vesileyle ona da geçmiş olsun derim- yazıyor; “ABD’nin yeni mesai konusu: Erdoğan sonrasının dizaynı. Öncelikle ve özellikle, Erdoğan’dan sonra yerine kim geçer? Yani artık Erdoğan tek adam, padişah olur mu değil, yerine kim geçecek? Bu bağlamda Gül mü yoksa Arınç mı?” Ama korkarım iki şıkta ve bugünkü aritmetikte ikisi de “alel derecat” fena. Mustafa Kemal, “Ehveni şer, şerlerin en kötüsüdür” demişti...
***
Ben, tuzu kuru “yabancı gözlemci ve planlayıcı” değilim. Her şeyden önce ülkemi düşünürüm. Bence asıl mesele, Erdoğan’ın kaderinden öte, Türkiye’nin kaderi ve geleceği.
Erdoğan ve AKP er geç gidecek ama ya arkalarında bırakacakları tahribat... Değerlerinden arındırılmış, komutanları hapsedilmiş, ordusu zayıflatılmış harap edilmiş bir ülke bırakacaklar. Bu harabeyi temizlemeye Herkül’ün gücü yetmeyecek. Hazreti Süleyman’ın feraseti de yetmeyecek ve İskender’in körletilmiş kılıcı da kesmeyecek...
Son söz: Ben gene ve önce yüce Allah’a sonra da milliyetçilere ve orduma güveniyorum.
Altemur Kılıç
Yeniçağ