Ve TSK’ya Balyoz’u indirdiler
Pazar, Eylül 23, 2012
Balyoz davasında hüküm açıklandı.
Ne yalan söyleyeyim verilen cezalara şaşırmadım.
Niye mi?
Bana göre bu davanın hükmü önceden verilmişti de ondan!
Yargılama görüntüsü, yapılan operasyonun hukuk ile ambalajlanmasıydı.
Hedeflenen ise Türk Silahlı Kuvvetleri’ne diz çöktürüp yüzde 100 Atlantik Paktı çizgisine çekmek ve mili refleksler veren Atatürkçü subayları tasfiye etmekti.
Bir dava düşünün ki, iddianamesinde- ki iddiaların 1600 küsuru çürütülmesine rağmen düşmüyor ve ceza getiriyor.
Bir dava düşünün ki yargılamaya konu olan dönemde TSK’dan birinci ve ikinci derece sorumlu olanlar bırakın hesap vermeyi, ısrarla talep edilmesine rağmen tanık olarak bile dinlenmiyor.
Bir dava düşünün ki sanık lehinde tavır sergileyen yargıçlar dava devam ederken birbiri ardına sürgüne gönderiliyor.
Söyleyin böyle bir tablodan aksi karar çıkar mıydı?
Bu yargı fotoğrafı bana Nemrut Mustafa Divanı ile hukukunu çağrıştırdı.
Peki, bu kararla TSK topyekûn diz çöker mi?
Birkaç Rüştü Erdelhun bulurlar da gövdeden gedik açamazlar!
Şam’da namaz kılmaktan, Akçakale’yi boşaltmaya!
Hatırlayın ne diyordu Kasımpaşalı Başbakanımız:
- Şam’da Emevi Camisinde namaz kılmamız yakındır.
Peki, iki gündür ne oluyor?
Sınır ilçemiz Akçakale’yi boşaltıyoruz.
Evet, Akçakale’de çocuklar okula gidemezken, ahali de mahsur!
Niçin mi?
Akçakale’nin hemen karşısındaki Suriye’nin Tel Abyat beldesinde çatışmalar var ve seken mermiler Akçakale’yi tehdit ediyor da ondan!
Asarız, keseriz, izin vermeyiz, namazı Şam’da kılacağız, höt-zöt derken bir ilçeyi boşaltma noktasına gelmek ne hazin bir sonuçtur
Bu mudur büyük devlet olmak, bu mudur caydırıcılık?
Türkiye’yi adam yerine koysalardı, yapabilirler miydi bunu?
Aslında Türkiye kendi kendini hançerliyor.
Üç beş soytarının cebine Suudi- Petro dolarlarını koyup hemen sınırımızda savaşçılık oynatırsan, olacağı ilçeyi boşaltma noktasına gelmektir.
Sen F Tipi ile birlikte tetikçilik yapmadın mı Ali?
Ali Bayramoğlu TESEV’deki toplantıda hoşuna gitmeyen soru soran Zaman Gazetesi muhabiri Büşra Erdal’a, “Sen Cemaatin tetikçisisin” dediğini okuyunca gülmeye başladım.
Yahu Ali, Zaman Gazetesi ya da Cemaat senin yol arkadaşların değil mi?
Onlarla beraber yıllar yılı Türk Ordusuna sövmediniz mi?
Demokrasi ambalajı ile dezenformasyonlar yapıp psikolojik operasyonlar yapmadınız mı?
Hal bu iken şimdi eski yoldaşına nasıl tetikçi dersin!
Akit Gazetesi denen mevkute yıllar yılı bizi hedefe oturturken alkışlayacaksınız ama şimdi Şemdin Sakık’ın ifadesinden hareketle sizi haber yapınca vaveylalar koparacaksınız… Yemezler Ali!
Daha önce de yazdım Üniversite yıllarımdan tanıdığım bu Ali, Bağdat caddesinde süs köpeğine tur attırırdı. Medyamız onu Sezen Aksu flörtü ile tanıdı ve o tanınma ile tesadüfen medyaya geçti. Yandaş medyaya kapağı atması ise Fehmi Koru sayesinde. Dolayısı ile Ali Bayramoğlu zaten medyada olmayı ve fikir adamı diye lanse edilmeyi zerre hak etmeyen biri….
Besleme medyada PKK için bahane üretme seferberliği
AKP iktidarı ile yandaşı olan besleme medya, PKK ile mücadele etme yerine bahaneler üretme ve sorumluluğu başkalarına atma telaşında!
Yok, efendim PKK bugün ortaya çıkmamışmış!
Yok, efendim İran ile Suriye kışkırtıyormuş!
Yok, efendim TSK içindeki Ergenekoncular PKK ile temas halinde imiş!
Yok, efendim asker AKP’nin burnunu sürtmek için risk almıyormuş!
Bre utamazlar 2002′de sıfır noktasında olan PKK terörünü bu noktaya taşıyan Oslo, İmralı ve Habur süreçleridir ki onların mimarı Tayyip Erdoğan’dır. Dahası, AKP ile beraber bugün bile PKK ile mücadele edilmiyor, yapılan PKK’ya karşı güvenlik güçlerimizin kendini korumasıdır.
Bir başka şey kontrol ya da komuta TSK’da değil, terör konusunda zerre birikimi olmayan İmam Hatipli Valilerdedir, dolayısı ile sorumluluk onlara aittir.
Bunlara PKK’nın gerçek hamisi olan ABD ile Barzani’ye AKP’nin takındığı teslimiyetçi tavrı da dikkate alırsanız her şey ortada değil midir?
Aykut Kocamanın sabotajı
Önceki akşam oynanan Fenerbahçe-Marsilya maçı yetersiz ve sabit fikirli bir teknik adamın takımını nasıl yendirebileceğinin adeta belgeseliydi.
Maçı izleyenler tanıktır. Fenerbahçe 60. dakikaya kadar sahanın tek hakimi ve skor olarak 2-0 önde. Derken Aykut Efendi o bilinen inadı ve sabit fikirliliği ile kin duyduğu Alex’i oyundan aldı. Belki inanmayacaksınız ama çok iyi oynayan Alex çıkarılınca gayrı ihtiyari eyvah bu maç gidecek dedim. Alex’in yerine alınan Christian’ı ise oynadığı süre içinde gören olmadı. Aynı şekilde Sow ile Caner’in çıkarılması ve yerine formsuz iki ismin alınması ile iki gol art arda yendi.kemalistler.org
Aklım almıyor bir antrenör iyi oynayan takımını niye sabote eder? Aykut sahanın en kötüsü Bekir’i çıkarmak yerine, en iyi olan ve top tutma-oyun kurma becerisine sahip Alex’i niye çıkarır?
Artık ispatlanmıştır ki bu Aykut’un çapı, kabiliyeti ve önyargıları Fenerbahçe’ye yetmiyor ve zarar veriyor. Dolayısı ile derhal işine son verilmedir.
Aziz Yıldırım eğer bunu yapmaz ise emin olun birkaç haftaya kalmaz kendisi hedef alınacaktır. Hiçbir mazeret ve vefa hikâyesi başarının yerini tutamaz.