Tayyip Bey’in gönlü olsun: Yurtta savaş cihanda savaş!..


Nota, misilleme derken, Suriye’den sınır bölgemize top mermileri düşmeye devam ediyor!..

Önceki günkü haberler, Esad’ın askeri birlikleri sınırımıza 10 kilometreden fazla yaklaşmayı yasakladığı yolundaydı…
Türk topçusunun verdiği yanıtın ve tezkerenin etkisini gösterdiği açıklanıyordu!..
Tayyip Bey’in önceki gün yine savaş tamtamları çalmasından sonra, aradan daha 24 saat geçmeden Hatay’ın Yayladağı kırsalına top mermileri düşmeye başladı!..
Meclis’ten çıkan tezkerenin caydırıcılığı kalmamıştı!..
***
“Tezkereyi savaşa girmek için değil caydırıcılık için çıkartıyoruz” denilirse, o tezkerenin hiçbir hükmü kalmaz!..
Daha baştan “Suriye’yi korkutmak” amacı açıklanırsa, o tezkereye kargalar bile güler!..
Tayyip Bey önceki gün önemli (!) laflar etti:
“Birileri bize yurtta sulh, cihanda sulh, diyor… Bu sulhun egemen olduğu yerde olur”
“Birileri” diyor!..
Dünyaca bilinen bu ünlü söz Atatürk’e ait!..
Atatürk’ün adını ağzına almıyor!..
İyi o zaman, Tayyip Bey’in güzel hatırına bu sözü değiştirelim, “Yurtta savaş, cihanda savaş” diyelim!..
***
Tayyip Bey’in diğer önemli (!) lafı da Osmanlı’dan kalma “Hazır ol cenge sulhu salah istiyorsan” oldu!.. (Doğru ifade: Hazır ol cenge eğer istiyorsan sulhu salah) Tayyip Bey ikisini birbirine karıştırıyor!..
Biri diğerinin alternatifi değil!..
“Yurtta sulh, cihanda sulh” bir amaç…
Barış ve huzur içinde yaşama temennisi…
Diğer ise savaştan caydırıcılık!..
Ülkelerin ordular beslemesi, silahlanma, yeni savaş araçları, teknolojiyi geliştirmek, akıllı füzeler, uçaklar, gemiler, tatbikatlar, milyar dolar harcama bunun için!..
ABD hatırına ve körü körüne savaşa girmek, başka ülkelerin içişlerine burnunu sokmak, rejim muhaliflerine destek vermek için değil!..
***
Tayyip Bey, “Bakanların çocukları oraya gidiyor mu?” lafına da çok alınmış…
“Biz sahadayız, her yere gideriz” diyor…
Duyan da silahı kaptı, Suriye’ye koştu zanneder!..
Bir oğlu çürük raporuyla askere gitmedi, küçüğü 21 günlük kısa dönem askerlikle generaller tarafından ağırlandı…
Şimdi kalkmış, hayatı savaştan savaşa koşmakla geçmiş, Kurtuluş Savaşı vererek yeni bir ülke, yeni bir ulus yaratmış Atatürk’ün o büyük deneyimiyle söylediği ünlü “Yurtta sulh cihanda sulh” sözünü küçümsüyor!..
Diplomasinin önemini, savaşın bir felaket olduğunu söyleyemiyor!..
İç politika malzemesi yaparak, seçmene karşı kahramanlık gösterisiyle puan toplamaya çalışıyor!..
Türkiye, iktidarın geleceği çok karanlık oyunu karşısında uyanık olmak zorunda!..
Dış politika hiçbir zaman kibir patlamasını kaldırmaz!..


18 yaşındaki vekiller

Bir bu eksikti, Tayyip Bey bunu da tamamladı!..
Tayyip Bey şimdi de 18 yaşındaki çocuklara milletvekili olma yolunu açmaya çalışıyor…
Sanki 18 yaşına kadar gerekli eğitimi verebiliyor, onları hayata hazırlayabiliyormuş gibi!..
Lise mezunu 18 yaşındaki çocuk vekil seçildi diyelim…
Ne olacak, üniversiteye mi devam edecek, Meclis’e mi gidecek?..
18 yaşındaki çocuğun ne deneyimi, ne birikimi olabilir?..
Ülke sorunlarıyla ne kadar ilgilidir, ne kadarına vakıftır, hayata dair düşünceleri nedir?..
Meclis’te ne yapar, yasa teklifi mi verir?..
Bilgisi nedir?..
***
Tayyip Bey, herhalde çok çabuk etki altında kalabilecek yeni parmak kaldırma makineleri üretmeye çalışıyor!..
Toplasın imam hatip mezunlarını Meclis’e soksun!..
Ezberletilenleri kürsüde tekrarlar, duygulu şiirler okuyup AKP’li vekilleri bol bol ağlatırlar!..
Hiçbir deneyimi, birikimi olmayan, kişiliği tam oturmamış 18-19 yaşındaki çocuklar bu ülkenin geleceğini belirleyeceklerse yandı gülüm keten helva!..


Mehmet Türker

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)