Yazılanlar çizilenler


Biri darbelerle ilgili yazıları anlatıyordu: “Darbe yapılıp, tutarsa böyle yazılar yazılır!”
Doğru, yalnız ufak bir fark var; darbe kışkırtıcılığı yapmakla, durum tespiti yapmak ayrı şeylerdir.
Ayırmak biraz güçtür ve çok incedir.
* * *
Sayın Nadir Nadi’nin yıllar önce belirttiği gibi her darbeden sonra bir takım adamlar ortaya çıkar hepsi de darbeden yanadırlar, ya bir gün önceleri?..
Darbeden yana olmak, günün koşullarına göre izah edilebilir.
“Ne yapalım kardeşim, öyle yazmaya mecburdum!” mazereti kabul edilebilir mi?
* * *
Diyelim edildi, zaten gidiş hep böyledir.
Peki, giden darbecinin ardından övgüler düzmek...
Birkaç örnek...
Evren’in Cumhurbaşkanlığı’ndan ayrılmasına 24 saat kala:
“‘Halk Evren’i seviyor’
Bu sevgi boş yere olmadı.
Evren’in Cumhurbaşkanlığı’ndan ayrılması hemen herkeste bir hüzün yaratmıştır.
Bir ihtilal liderinin, darbe yaptığı günden dokuz yıl sonra bile gördüğü sevgi düşündürücüdür ve bazı kişiler bundan ders almalıdır.
Eğer Cumhurbaşkanı halkın oyuyla seçilse, Evren, en yakın rakibine tur bindirirdi.
Sevgi zorla olmaz. Seveni, sevmek gerek. Evren; ülkeyi, insanı, halkı sevdi ve sevildi.
Şimdi Evren vedalaşarak gidiyor.
Her giden gibi ardında birçok şey bırakıyor.
İleride tarih, sevabıyla, günahıyla elbette bugünleri yazacaktır.
Kim ne derse desin, Evren’den kalan izlerin en önemlisi sevgidir...
İnsan sevgisi, yurt sevgisi...”
* * *
Bir başkası Evren’i, önceki Cumhurbaşkanları’yla karşılaştırmış:
“Böyle bir ayrılış, hiçbir Cumhurbaşkanı’na nasip olmadı.
Atatürk vefat etti, bizi mateme boğdu.
İnönü düştü, vedalaşacak bir ortam kalmadı.
Bayar düşürüldü, Yassıada’ya gönderildi.
Gürsel hastalandı, yetkileri alındı.
Sunay ve Korutürk... Onlar da sade birer törenle uğurlanıp köşelerine çekildi.
Fakat Evren Paşa, bir ihtilal lideri olmasına rağmen, demokrasiye aşık bir millet tarafından şölenle uğurlanıyor.
Şarkılarla, türkülerle.
Şiirlerle, nutuklarla.
Plaketlerle.
Çiçek yağmurlarıyla.
Şükranla, saygıyla, minnetle ve teşekkürlerle uğurlanıyor...”
* * *
Ya Marmaris’in şansı?
“Marmaris, ne kadar şanslı bir yermiş ki, Evren Paşa’yı bağrına basacak.
Yola düşen her Türk’ün, oraya uğrayıp bir kere olsun elini öpmesi, artık bir vatan borcudur.”
* * *
Sayın Evren’i böyle uğurlamak yetmez, kendisinden bir de ricaları var!
Diyeceksiniz, kim bunlar, şimdi neredeler?
Hiç önemli değil, önemli olan bu üslup, bu yazılar...
Ne demişler?
“Üslubu beyan, ayniyle insan!”
Peki, niye böyle yazmışlar, çok mu seviyorlarmış ya da “Ne olur ne olmaz!” mı demişler.
Olabilir, geleceğin avans...
Kimin aklına gelirdi, Tayyip Erdoğan’ın başbakan olacağı...

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)