Başbakan Erdoğan’ın Türk tipi Başkanlık rejiminden kastı “Tayyip Tipi Başkanlık”tır.
Peki, o ne midir?
Kendini Padişah-Kral ve Halife yetkileri ile donatmaktır.
Açayım biraz:
Tayyip Erdoğan’a, yasamadan yürütmeye, yargıya, istihbarata ve TSK’ya kadar ülkedeki bütün erkler ile kurumların iman vecdiyle secde etmesidir.
Hayır, mübalağa ediyor değilim. Erdoğan’ın hedefi budur ve zerre kuşkunuz olmasın, bunun olması için her türlü manipülasyon ile siyaset mühendisliğine başvuracaktır.
Öyle çünkü teşbihte hata olmasın, Erdoğan, attan inip eşeğe binmemeye çalışacak!
Malum, Türkiye’de fiili bir Başbakanlık rejimi var ve bizde Başbakanlar, Amerikan Başkanlarından bile yetkilidir.
Buna mukabil Cumhurbaşkanlığı ise sadece prestij makamıdır ve yürütmedeki etkileri şekli yani göstermeliktir.
Buradan hareketle Tayyip Erdoğan o kadar etkili bir makamı, üstelik bütün sistemi kendine göre dizayn etmişken, terk ediyorsa belli ki başka proje ya da hedefi vardır.
Erdoğan gibi biri üç dönem sonra Meclis’e yeniden seçilmeyi kendi tabanının baskılarına rağmen reddediyor ve kendini Çankaya’ya mahkum pozisyonuna sokuyor ise oyun kurulmuş demektir ki TBMM’ye verilen Başkanlık teklifi zaten bunun kanıtıdır.
Gelelim bu işin nasıl tahakkuk ettirileceğine?
Tayyip Erdoğan bir tarafta aracılarla Abdullah Öcalan’la diyalog halinde iken öbür yanda MHP tabanını manipüle etmek için hamaset yapıyor ve iki kesimi kendince kontrolünde tutuyor.
Amacı, yeni Anayasa olayı gibi konularda zamana ve şartlara göre iki ayrı tabanı kullanmaya hazır tutmaktır.
Erdoğan, kontrolüne aldığı medya ile konjonktüre göre algılar oluşturarak gidilecek bir referandumda halkı Başkanlık rejimine evet demeye kanalize edebileceğini düşünüyor.
Evet! Erdoğan, Başkan olma ya da yeni bir devlet kurma adına adete gemileri yakmış ve böylesi bir hedefe kilitlenmiştir.
NOT: Özcan Yeniçeri gibi bazı MHP’li vekiller, yeni Büyükşehir teklifinin, AKP oylarıyla yasalaşması ve federatif sistemin zemin inşası üzerine Bahçeli’ye, “sine-i millete dönelim” teklifini götürmüş... Bahçeli’nin cevabı ise şu olmuş: Olur mu öyle şey!
Peki, o ne midir?
Kendini Padişah-Kral ve Halife yetkileri ile donatmaktır.
Açayım biraz:
Tayyip Erdoğan’a, yasamadan yürütmeye, yargıya, istihbarata ve TSK’ya kadar ülkedeki bütün erkler ile kurumların iman vecdiyle secde etmesidir.
Hayır, mübalağa ediyor değilim. Erdoğan’ın hedefi budur ve zerre kuşkunuz olmasın, bunun olması için her türlü manipülasyon ile siyaset mühendisliğine başvuracaktır.
Öyle çünkü teşbihte hata olmasın, Erdoğan, attan inip eşeğe binmemeye çalışacak!
Malum, Türkiye’de fiili bir Başbakanlık rejimi var ve bizde Başbakanlar, Amerikan Başkanlarından bile yetkilidir.
Buna mukabil Cumhurbaşkanlığı ise sadece prestij makamıdır ve yürütmedeki etkileri şekli yani göstermeliktir.
Buradan hareketle Tayyip Erdoğan o kadar etkili bir makamı, üstelik bütün sistemi kendine göre dizayn etmişken, terk ediyorsa belli ki başka proje ya da hedefi vardır.
Erdoğan gibi biri üç dönem sonra Meclis’e yeniden seçilmeyi kendi tabanının baskılarına rağmen reddediyor ve kendini Çankaya’ya mahkum pozisyonuna sokuyor ise oyun kurulmuş demektir ki TBMM’ye verilen Başkanlık teklifi zaten bunun kanıtıdır.
Gelelim bu işin nasıl tahakkuk ettirileceğine?
Tayyip Erdoğan bir tarafta aracılarla Abdullah Öcalan’la diyalog halinde iken öbür yanda MHP tabanını manipüle etmek için hamaset yapıyor ve iki kesimi kendince kontrolünde tutuyor.
Amacı, yeni Anayasa olayı gibi konularda zamana ve şartlara göre iki ayrı tabanı kullanmaya hazır tutmaktır.
Erdoğan, kontrolüne aldığı medya ile konjonktüre göre algılar oluşturarak gidilecek bir referandumda halkı Başkanlık rejimine evet demeye kanalize edebileceğini düşünüyor.
Evet! Erdoğan, Başkan olma ya da yeni bir devlet kurma adına adete gemileri yakmış ve böylesi bir hedefe kilitlenmiştir.
NOT: Özcan Yeniçeri gibi bazı MHP’li vekiller, yeni Büyükşehir teklifinin, AKP oylarıyla yasalaşması ve federatif sistemin zemin inşası üzerine Bahçeli’ye, “sine-i millete dönelim” teklifini götürmüş... Bahçeli’nin cevabı ise şu olmuş: Olur mu öyle şey!
Çiller’in hedefi Cumhurbaşkanlığı
“Tahkikat” pardon “Darbeleri Araştırma Komisyonu”nu evinde ağırlayan Tansu Çiller, bu buluşma öncesinde yalısına davet ettiği Hasan Ekinci ile Turhan Güven gibi DYP’nin eski kurmaylarının, “Artık DP’nin başına geç” ısrarına şu karşılığı vermiş:
- Önce Mahalli seçimleri görelim,ondan sonra değerlendiririz...
Şöyle devam etmiş Çiller:
- DP’ye dönerim ya da dönmem, ona bakarız ancak niçin Cumhurbaşkanlığına aday olmamı düşünmüyorsunuz. Tayyip Erdoğan’ı ancak ben yıkabilirim.
Kurmaylarından biri, “CHP ile MHP size sıcak bakmaz” deyince Tansu Hanım itiraz etmiş:
- Ben CHP ile beraber koalisyon yaptım. MHP de bana “hayır” demez!
Bana anlatılanı aktardıktan sonra gelelim yorumumuza:
Tansu Çiller hayal görüyor, zira gerçekten DP dışında hiçbir muhalif parti böyle bir adaylığa sıcak bakmaz. Velev ki baksa ve aday olsa bile asla Erdoğan’ı yıkamaz!
Kazara aday olup yıksa bile değişen bir şey olmaz zira ABD ile beraber çalışmada Tansu Çiller emin olun Tayyip Erdoğan’dan farklı değildir.
- Önce Mahalli seçimleri görelim,ondan sonra değerlendiririz...
Şöyle devam etmiş Çiller:
- DP’ye dönerim ya da dönmem, ona bakarız ancak niçin Cumhurbaşkanlığına aday olmamı düşünmüyorsunuz. Tayyip Erdoğan’ı ancak ben yıkabilirim.
Kurmaylarından biri, “CHP ile MHP size sıcak bakmaz” deyince Tansu Hanım itiraz etmiş:
- Ben CHP ile beraber koalisyon yaptım. MHP de bana “hayır” demez!
Bana anlatılanı aktardıktan sonra gelelim yorumumuza:
Tansu Çiller hayal görüyor, zira gerçekten DP dışında hiçbir muhalif parti böyle bir adaylığa sıcak bakmaz. Velev ki baksa ve aday olsa bile asla Erdoğan’ı yıkamaz!
Kazara aday olup yıksa bile değişen bir şey olmaz zira ABD ile beraber çalışmada Tansu Çiller emin olun Tayyip Erdoğan’dan farklı değildir.
İstanbul’a Gürsel Tekin mi, Sarıgül mü?
Gürsel Tekin aradı.
Siyasi aktüaliteyi konuşurken İstanbul’a adaylığını sordum.
Tereddüt etmeksizin, “Aday adayıyım ve AKP’yi İstanbul’da yıkarım” dedi ve yapılan anketlerden bahsetti.
Dinlediğime göre Gürsel Bey sadece kendi parti tabanında değil, ortadaki seçmenden de büyük beğeni alıyormuş!
Mustafa Sarıgül deyince, “O daha partimizin üyesi bile değil” karşılığını verdi.
Mahalli seçimlerde İstanbul’un AKP’den kurtarılması önemli, zira AKP orada düşerse o dalga bütün bütün Türkiye’yi sarar...
Ancak adı sık geçen ve şanlı görünen bu iki aday için söylenenler şunlar:
Gürsel Tekin tabanda iyi bir isim, çalışkan ve halkla iyi diyalog kuruyor, lakin aday yapılırsa eğitim düzeyi ile Yargıtay’daki dosyası, AKP’liler tarafından istismar edilecek.
Mustafa Sarıgül ise merkez medya ile İstanbul zenginlerinden alacağı desteğe rağmen CHP içinden bile ciddi tepki görebilecek ve AKP tarafından sürpriz şekilde servis edilecek bazı dosyalarla hedefe oturtulabilecek.
Siyasi aktüaliteyi konuşurken İstanbul’a adaylığını sordum.
Tereddüt etmeksizin, “Aday adayıyım ve AKP’yi İstanbul’da yıkarım” dedi ve yapılan anketlerden bahsetti.
Dinlediğime göre Gürsel Bey sadece kendi parti tabanında değil, ortadaki seçmenden de büyük beğeni alıyormuş!
Mustafa Sarıgül deyince, “O daha partimizin üyesi bile değil” karşılığını verdi.
Mahalli seçimlerde İstanbul’un AKP’den kurtarılması önemli, zira AKP orada düşerse o dalga bütün bütün Türkiye’yi sarar...
Ancak adı sık geçen ve şanlı görünen bu iki aday için söylenenler şunlar:
Gürsel Tekin tabanda iyi bir isim, çalışkan ve halkla iyi diyalog kuruyor, lakin aday yapılırsa eğitim düzeyi ile Yargıtay’daki dosyası, AKP’liler tarafından istismar edilecek.
Mustafa Sarıgül ise merkez medya ile İstanbul zenginlerinden alacağı desteğe rağmen CHP içinden bile ciddi tepki görebilecek ve AKP tarafından sürpriz şekilde servis edilecek bazı dosyalarla hedefe oturtulabilecek.
Suriye’de mağluplar ve galipler
Mağlup olanlar:
1. Tayyip Erdoğan
2. Ahmet Davutoğlu
3. AKP iktidarı
4. Obama-CIA
5. İsrail-Mossad
6. Suudi Arabistan, Katar ve Körfez ülkeleri
7. İhvan (Müslüman Kardeşler)
8. El-Kaide
9. Yandaş ve besleme Merkez Türk Medyası
1. Tayyip Erdoğan
2. Ahmet Davutoğlu
3. AKP iktidarı
4. Obama-CIA
5. İsrail-Mossad
6. Suudi Arabistan, Katar ve Körfez ülkeleri
7. İhvan (Müslüman Kardeşler)
8. El-Kaide
9. Yandaş ve besleme Merkez Türk Medyası
Galip olanlar:
1. Beşar Esad
2. Suriye halkı
3. Suriye Baas Partisi
4. İran
5. Rusya
6. Çin
7. Maliki
8. Türkiye’deki anti-emperyalist unsurlar
9. Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal
1. Beşar Esad
2. Suriye halkı
3. Suriye Baas Partisi
4. İran
5. Rusya
6. Çin
7. Maliki
8. Türkiye’deki anti-emperyalist unsurlar
9. Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal