Yaklaşımı İnsani Olmayan Bakan!


İçişleri Bakanı’na en güzel cevabı AKP sözcüsü verdi: İnsani değil..
Sadece Uludere için söyledikleri değil.. Bakan’ın birçok davranışı insani değildi..
Gariban köylüye sevindinse at bir takla demesi..
Köçek gibi oynatması insani miydi?
Değildi.. İnsanlık dışıydı..
Bakan’ın insanlara bakışını yansıtıyordu.. Bakan’ın kafa yapısının, ruh halinin özetiydi..
O özet Uludere’de bir kez daha ortaya çıktı..
Bakan, iyi oldu, hak ettiler demeye getirdi..
Ortada özür dilenecek bir mesele yokmuş, onlar zaten PKK’nın kaçakçılarıymış..
Onlar figüranmış..
Uludere’yi sorarak soruşturarak figürlere takılıp kalıyormuşuz.. O gençler oraya götürülmüş kaçakçılık yaptırılmış..
Eee..
Kafalarına bombayı hak etmişler yani!..
*
Yeri gelmişken şu notu da düşelim..
Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum.. Bu Bakan, bakan olduktan sonra polis şiddetin dozunu arttırdı..
Daha fazla orantısız güç kullanmaya başladı..
Her eyleme biber gazıyla müdahale etti.. Polis ortalığı yatıştıran değil azdıran taraf oldu..
İkide bir ortalığı biber gazına boğmak da insani değildi..
İnsani değil diyen iktidar düşmanı ilan edildi!..
*
AKP Sözcüsü Çelik; ‘İçişleri Bakanı’nın yaklaşımı hükümete ve AK Parti’ye ait bir yaklaşım değildir’ dedi..
Hükümetin ve partinin meseleye böyle bakmadığını söyledi..
Bir anlamda Bakan adına özür diledi..
Sadece Uludere’de ölenlerden değil..
Sadece Uludere’de yakınlarını kaybedenlerden değil..
Hepimizden..
Yeterli mi?
Hayır..
O Bakan o koltuktan kalkmalı.. Ya istifa ettirilmeli ya da azledilmeli..
Hatta AKP’den de gönderilmeli..
Kapının önüne konulmalı..
Bunlar olmazsa AKP Sözcüsü’nün sözleri havada kalır.. İnandırıcı olmaz.. Çelik’in kişisel görüşü olarak..
Tarihe geçer..
*
Hele ‘kelle vermeyiz’ anlayışı hâkim olursa, Bakan bakanlık yapmaya devam ederse..
İnsani olmayan yaklaşım..
Her an her yerde hepimizin karşısına çıkabilir.. Memurun, işçinin, öğrencinin, işsizin, esnafın, çiftçinin, doktorun..
Çünkü; dün itibariyle yaklaşımı insani olmayan bir bakan tarafından yönetilmeye başladık..

Deniz Feneri’ni kim yargılayacak?
Deniz Feneri e.V davası komediye dönüştü..
Yargı tarihine geçti..
Soruşturması 3 yıl sürdü.. İddianamesi iki yılda ancak yazıldı.. Aslında daha önce yazıldı da ‘iyi arkadaşlar için’ savcıların kötü şeyler yazacağı belli olunca el konuldu..
Savcılar görevden alındı..
Yeni gelen savcılar, soruşturmayı devraldı.. Ama eski savcıların aksine para cepleme işinde örgüt bulamadılar.. Görevi kötüye kullanma buldular..
Aslında bir anlamda dosya kapanmış oldu.. Çünkü suç iddiası hafifletildi.. ‘İyi arkadaşlar’ derin bir nefes aldı.. Aldılar ama davanın görülmesi gerekiyor..
Davaya kim bakacak?
Kimse bakmak istemiyor.. İddianame çıkalı 43 gün olmuş mahkemesi belli değil..
Ankara, İstanbul baksın demiş..
Görevsizlik kararı vermiş..
Dosya bugün, yarın İstanbul’a gelecek.. İstanbul da görevsizlik kararı verirse Yargıtay’a gidecek..
Yargıtay uygun bi mahkeme bulacak..
*
Deniz Feneri’nin beş yıllık seyir defteri böyle..
Bu acayip durumu Adalet Bakanı’na sorsan.. Yargıya karışmıyoruz der..
En iyisi sormayalım..
Kendimizi enayi konumuna sokmayalım..


Mehmet Tezkan
Milliyet

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)