SEVGİLİ memur kardeşim, bu iktidarın seninle kedinin fareyle oynadığı gibi nasıl oynadığını artık herhalde görüyorsun. Bu yüzden önceki gün işi bıraktın, sokaklara döküldün, polisten yine biber gazı ve cop yedin.
Sana bu yılın ilk yarısı için yüzde 3.5 zammı layık gördüler. Enflasyon almış başını giderken, her şeyin fiyatı artarken, yıllık enflasyon yüzde 10’u aşmışken, bu zammı bozdura bozdura harcarsın!
Seni adam yerine koymadıklarını artık herhalde gördün. Senin ve emeklilerin sorunları, ayın başını nasıl getirdiğiniz, Türkiye’yi yöneten bu seçkinlerin umrunda bile değil.
Onlar devletin ve milletin parasıyla krallar gibi yaşıyor. Özellikle Ankara’da yaşayanlar yüzlerce kez görmüştür. Bunların konvoy halinde bir geçişleri vardır ki, akıllara durgunluk verir. Önde polis eskortları acı acı sirenler çalıyor. Onların arkasında çok sayıda siyah Mercedes, sinyal kesici cihazlarla donatılmış son model zırhlı araçlar ve ambulans…
Ambulansta özel doktor ve hemşireler, hiçbir hastanede bulunmayan özel cihazlar.
Trafik önceden kesiliyor ve beyefendi son hızla yollardan geçiyor. Bu ne lükstür, nasıl bir debdebe ve saltanattır, bilen yok.
Emirlerinde altı adet özel jet uçağı… Nice helikopterler… Sadece bu lüksten bir parçacık kesinti yapmak akıllarına gelse, memura yüzde bir ek zam daha çıkar. Bunların iktidarın nimetlerine, devletin ve milletin olanaklarına o kadar alıştı ki, lüks harcamaları biraz olsun kısmak işlerine gelmez.
Devletin parası güzeldir, milletin parası boldur!.. Yeter ki kendileri için harcansın. Ama iş memura gelince devletin parası yoktur! Memur bunu protesto etmeye kalkışırsa, her olayda olduğu gibi yine karşısına polis gücü çıkarılır, coplar havada uçuşur, biber gazı sıkılır, yakalananlar yaka paça adliye sevk edilir.
***
Sevgili memur kardeşlerim,sizlere sokağa dökülürken aranızda bu iktidarın çok sayıda destekçisi olduğunu da görüyorsunuz.Onlar da sizinle aynı sıkıntıları paylaşıyor ama oylarını doğrudan AKP’ye veriyor!..
Çünkü bu iktidar Müslüman ya!..
Cumhurbaşkanı, başbakanı falan namaza duruyor ya!.. Türkiye Cumhuriyeti’ni hızla İslam ülkesi olma yoluna soktular ya!..
Memur arkadaşlarınızın o kesimi diyor ki “Bizi geçim sıkıntısı falan değil, iktidarın Müslüman olması ilgilendirir!..”
Onlar o yüzden hak mak istemez.
***
Piyasaya bir bakınız,bu ülkede özel sektör ve kamuda milyonlarca sendikalı ve sendikasız işçi çalışıyor. Bunların pek çoğuna asgari ücret veriliyor. Hele temizlik ve güvenlik sektörlerinde, sömürü boyutu utanç verici düzeyde.
Patronlar, işçilerin sendikalı olmasını istemiyor. Örneğin bizim medya sektöründe bile sendika yok.(Belki inanmayacaksınız ama doğrudur.)
Şimdi burada bir şey soracağım:
İşçi kesiminin böylesine horlandığı, sömürüldüğü,ayın sonunu getiremediği bir ortamda Türkiye’de şu anda hiç grev var mı?
Yok!... Yıllardır yok. Çalışanların üzerinde öyle bir baskı kuruldu ki, inanılır gibi değil. Memur korkuyor. Önceki gün yapılan iş bırakma eylemine katılanların tümü fişlendi. İşçi korkuyor. İşimden olurum diye sendikaya giremiyor, girse bile grev gibi öcüler (!) onun aklını başından alıyor.
AKP’nin kendi açısından en büyük başarısı (!) yarattığı korku toplumu oldu. Polis ve yargı devreye sokularak insanlar korkutuldu, hak arayamaz, ses çıkaramaz, tepki gösteremez duruma getirildi. Kitleler coplanıyor, üzerlerine biber gazı sıkılıyor, herkes tutuklanıyor. Tutuklanan bir daha bırakılmıyor.
***
Memur kardeşim, iktidarın seni adam yerine koyup koymadığını işte bu olaylar gösteriyor. Senin sorunların onları hiç mi hiç ırgalamıyor. Ama kabahat sende değil, sizin içinizde onlara oy verenlerde. İktidar, gücünü onlardan alıyor.
Din sömürüsü ve din ticareti yapanlar, ayın sonunu getiremeyen o kesimlerden bile ne yazık ki destek alıyor.
Üstelik “En az üç çocuk yap haaa” diye dalgasını geçiyor. İşin püf noktası işte burada memur kardeşim!
Sen aç kalırken, sokaklarda coplanıp biber gazı yerken, seninle aynı mekanı paylaşan badem bıyıklı arkadaşların “Ama bunlar Müslüman (!), camiye gidiyor” deyip onlara oy veriyor.
Senin arkadaşların o Müslümanların sürdüğü saltanatı bilseler, vallahi fikir değiştirirler ama görmüyorlar ki!
Emin Çölaşan
Sözcü