Uludere’de bir facia yaşandı!
34 kişi PKK’lı zannıyla bombalanarak öldürüldü!
Aylardır bütün kamuoyu neredeyse her gün bu bombalamanın emrini ve istihbaratı kim verdi sorusunu sordu!
Başbakan ile bakanları 5 aydır suspus oldular!
Derken ABD gazetesi Wall Street Journal da “İstihbaratı Amerika verdi” haberi yayınlandı!
Önce bu haberi yalanlama yoluna gittiler!
İkna edemeyince beyaz bayrak çekip kendilerine göre faili ilan ettiler!
Meğer Başbakan olayı olduktan sonra öğrenmişmiş!
Meğer vurun emrini veren de izleme merkezindeki bir Tuğgeneral imişmiş!
Tayyip Erdoğan ile İdris Naim Şahin öyle söylüyor!
O zaman soralım:
1) Bu ülkede sınır ötesi operasyon kararlarına ne zamandan beri Albaylıktan Tuğgeneralliğe yeni terfi eden birileri verir oldu?
2) Hadise gerçekten iddia edildiği gibi ise Kılıçdaoğlu’nun yakıştırdığı gibi Başbakan bu ülkenin yönetiminde haşa kukla mıdır? Hükümet, halkın kendine verdiği görevi yapamıyorum deyip Anayasaya rağmen askere mi devretmiştir?
3) Başbakan’ın bombalamanın olduğu ilk dakikalarda yani olayı zerre soruşturmadan “istihbarat MİT’ten değil” beyanı hangi anlama geliyor?
4) İstihbarat ABD’den gelmedi diyen Başbakan’ın ABD menşeli Predatörlerden gelen 35 dakikalık görüntüleri ilk beyanının aksine izlediğinin ortaya çıkması hangi anlama geliyor?
5) 5 ay susan Başbakan’ın ABD’li gazetenin haberinden sonra birden konuşması ve aniden itiraf eder pozisyonuna geçmesini nasıl okumalıyız?
6) ABD Gazetesi Wall Stret Journal’da çıkan haberin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özer’in ABD seyahatinin hemen sonrasına rastlaması tesadüf müdür?
7) ABD ya da Pentagon Genelkurmay Başkanımızdan İran, Suriye ve bölge bağlamında bir şey istemiş ve alamamış da karşı operasyon mu yapılıyor? (Wall Street Journal’a haberi sızdıranın Pentagon olduğu kanıtlanmıştır.)
8) Başbakan ile ABD Ortadoğu’nun dizaynı bağlamında mesela Bağımsız Kürdistan’ın kurulması ve onun Türkiye tarafından korunması konusunda anlaştılar ve TSK buna karşı çıktı da, bundan dolayı mı askerimize yeni tezgâhlar kuruluyor?
9) Perde gerisinde böyle şeyler var ise Genelkurmay’ın bunu milletten saklaması hangi hassasiyetin gereğidir?
10) Yoksa Tayyip bey ABD’ye bazı sözleri verdi de, “TSK bana engel” deyip bu şekilde manevra mı yapmak istiyor?
Başbakan’ın Standard and Poor’s kampanyasının sebebi?
Çok değil 7 ay önce yani geçtiğimiz Ekim ayı idi!
Standart & Poor’s ABD’nin notunu düşürmüş Türkiye’nin görünümünü ise pozitife yükseltmişti.
İşte bu rapor sonrasında Başbakan Erdoğan kameraların karşısına geçerek şöyle caka satmıştı: “Dünyanın en ciddi ve önemli kredi derecelendirme kuruluşu olan Standart & Poor’s ABD’nin notunu düşürürken bizi pozitife yükseltti. İşte bu Türkiye’deki ekonomik mucizesinin tescilidir.”
Ve bugün:
Aynı Standart &Poor’s tam tersi not verince yani Türkiye’nin görünümünü pozitiften durağana çevirince Başbakan ile şürekâsı vaveylayı kopardı!
Ne imiş efendim S&P taraflı imiş ve yanlı davranıyormuş!
İyi de siz değil miydiniz iyi not verdiğinde yani 7 ay önce bu S&P’yi yere göğe sığdıramayan ve onu referans gösterip övünen?
Bir de utanmadan “kendi reyting şirketimizi kurarız” diyorlar!
Kur da, kim takar onu!
Dünyada tam 40 yıldır Moody’s, S&P ve Fitch’in dışında hiçbir kredi derecelendirme kuruluşu kendini kabul ettiremedi!
Gelelim koparılan yaygaranın perde arkasına:
Erdoğan da Ali Babacan da çok korkuyor zira ekonomi bıçak sırtında! Memur zammı olayındaki tutumları panik hallerini ortaya koyuyor! Verilecek bir eksi not daha içerde paniğe sebep olacağından Tayip bey hem S&P’yi tehdit ediyor hem de onu Türk kamuoyunda itibarsızlaştırmaya çalışıyor!
PKK ile mücadele artık suç!
Yok, ironi yapıyor değilim PKK ile mücadele etmek artık gerçekten suç!
Bunun neye dayanarak mı söylüyorum?
Son yaşananlara!
Üç yıl önce 3 PKK’lının öldüğü bir çatışmadan ötürü Biri emekli Albay 16’sı muvazzaf subay ve astsubay tutuklanmış!
Niye mi?
Yargısız infaz yapmışlarmış!
Güya operasyonda olan birinin o yönde bir ifadesi olmuş!
Söyleyin lütfen böyle bir tabloda terörle mücadele olur mu?
Hangi asker ya da polis bundan sonra teröristle vuruşabilir!
Baksanıza ateş edene mukabele bile hapse girmeye sebep oluyor!
Bu tablo emin olun PKK bağlamında sözün bittiği noktadır!
Bahçeli için kayıp ilanı!
Uludere için kıyamet kopuyor!
Memurlar sokakta cop ve gaz yiyor!
Terör azgınlığını sürdürüyor. Daha birkaç gün önce 3 subayımız şehit edildi!
Suriye’deki teröristlere Türkiye’den silah gidiyor ve Şam ile savaş nerede ise an meselesi!
Irak sokaklarında Türk bayrağı yakılıyor.
Füze Kalkanı sebebiyle İran ile Rusya ile de nerede ise kapışmak üzereyiz!
Kürdistan kuruldu kurulacak!
Ekonomi SOS veriyor ki, Başbakan bile Yunanistan oluruz endişesinde!
Başkanlık sistemi tartışmaları ile Türkiye yeni bir rejime hazırlanıyor!
Ve böylesine yüklü bir gündeme rağmen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli günler değil, aylar ve hatta yıllardır suskun ve kayıp!
Ne bir ses, ne bir nefes!
Televizyonlar gel konuş diye çağırıyor, umursamıyor!
Adeta siyasi bir parti lideri değil de atanan bir Müdür!
Söyleyin haksız mıyım?
Sabahattin Önkibar
Yeni Mesaj