Öküz Kitabı
Perşembe, Kasım 15, 2012
Bu yazı için öncelikle bütün gerçek öküzlerden özür diliyorum. Hani şu binlerce sene atalarımız tarafından totem sayılan öküz var ya onlardan. Bilge Kağan Anıtı’nın doğu yüzünde, kuyruğunu havaya doğru kaldırmış, saldırmaya hazır halde stilize edilen “kotuz” yani öküzden diliyorum özrü.
Çünkü; aramızda insan suretinde dolaşan niceleri var ki o öküzlerden bin kat daha aptalca işler yapar.
Orta Çağ boyunca; bazı insanları aşağılamak için onları hayvanlara benzetmek modası yayıldı. Kaba, hödük tiplere öküz denildi. Hakaret için o güzelim eşeğin adı kullanıldı. Biraz aptal, işini bilmez, hakkını koruyamazlara da inek denildi. Böylece insanoğlu; kendisine en yararlı olan hayvanları aşağıladı durdu.
Bütün o hayvanlardan özür diliyorum.
FIKRALAR
Elimde “Kitab-ı Öküz” yani “Öküz Kitabı” diye bir eser var. (Farsça isim tamlaması olan Kitab-ı Öküz, Türkçe’de sağdan sola doğru okunur.) İçinde harika fıkralar bulunuyor. Arslan Küçükyıldız’ın derlediği bu fıkralar kitabı Sarkaç yayınları’ndan çıkmış (www.sarkacyayinlari.com)
Arslan Küçükyıldız, eski kaynakları taramış; oradaki fıkraları, dilini biraz güncelleştirerek bizlere sunmuş.
İşte ilk fıkra:
“İmam-ı ¬zam Hazretleri (Hanefi mezhebinin kurucusu) yolda gider iken; ipini koparmış bir öküzün karşıdan hışımla geldiğini görür. Hemen yolundan sapar; karşı taraftan yürümeye başlar. Ham adamın birisi; İmam-ı ¬zam’ın bu halini görünce arkasından koşup yaklaşır:
-Ya İmam; der; bir öküzden korktun değil mi? Ben senin bu kadar korkak olduğunu bilmiyordum...
İmam-ı ¬zam tebessüm eder:
-Tabii korkarım; çünkü benim kafamda akıl; onun kafasında boynuz var.”
Sanki bugün aramızda insan görüntüsünde dolaşan boynuzlu takımını anlatıyor; değil mi?
ARAMIZDAKİLER
“Adamın birisi, bir âlime sormuş:
-Hocam, dünyanın altında öküz var, diyorlar; siz ne dersiniz?
-Dünyanın altındakileri bilmem kardeşim; ama üzerinde çok sayıda olduğu kesin.”
Bu fıkranın yaratıcısı ünlü şair Ömer Hayyam (1048-1131) gibi gözüküyor. Bir rubaisinde (dörtülük) şöyle diyor:
“Gökte öküz yıldızı varmış adı Pervin
Bir öküz de altında imiş yerin
Sen asıl bu iki öküz arasında
Tepişmesine bak şu eşeklerin.”
Tepişmeler devam etmiyor mu?
***
Gelin bir de akıl hocalarının bulduğu çözüm üzerine üretilmiş fıkrayı okuyalım:
“Bir köyde öküz; ağzı açık buğday küpüne sokmuş başını; buğdayı yemiş ama kafasını çıkartamamış. Öküzün sahibi durumu görmüş; küpü kurtarmak istemiş, bir türlü yapamamış. Sonunda hocaya gidip sormuş; hoca buyurmuş:
-Kesin öküzün başını!
Köylü öküzün başını kesmiş ama başı küpten çıkartamamış. Yine koşmuş hocanın yanına; durumu anlatmış. Hoca çözümü söylemiş:
-Canım bunu bilmeyecek ne var? O zaman küpü kırın.”
İşte bugün Türkiye’de sorunlar tam da böyle çözülüyor.
ÖKÜZAT-I EKRAN
Bu da benim uydurmam ki “Ekran öküzleri” diye okunur.
Onları çok iyi tanıyorsunuz... Çıkarıldıkları televizyon ekranlarında para uğruna babalarını bile satarlar. Ne vatan ne millet duyguları vardır. En zalim yürek onlardadır; rakipleri söz konusu olunca “Vurun, öldürün!” derler ama ekranda adaletten-hukuktan söz ederek göz boyarlar.
Bir de sahte ekran kabadayıları vardır. Bunları birileri kulağından tutmuş oraya çıkartmış; “Hadi yavrum şu adama küfret. Senin işin ona iftira atıp sövmektir. Göreyim seni!” demiştir.
Bunların şu anki örneklerini Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’a salya sümük saldıran tabur-ı öküzat oluşturmaktadır.
Fenerbahçe’yi ne edip edip ele geçirmeye uğraşan derin odak, bu öküzler taburunu yerleştirmiş ekranlara; onlar da atıp tutuyorlar.
Aman Fenerbahçeliler; takımınıza da başkanınıza da sahip çıkın. Çünkü; çakalların uluması sürüyor.
Tags