Özel Hasteneler, Parmak İzi, Avuç İçi Damar İzi‏


İlimizde bir süredir Özel Hastanelere tedavi amaçlı başvuran yurttaşlardan Avuç içi damar izi alınması uygulaması yapılmaktadır. Avuç içi damar izi uygulamasını reddedenlerden ise 60 TL gibi yüksek bir ücret alınmakta, ayrıca SGK tarafından ilaç bedelleri ödenmemektedir.

Bu uygulama yürürlükteki hukuk düzenine ve Anayasamıza açıkça aykırıdır. Hastaların zımni rızası olsa bile, bu tek taraflı işlemin hukuki bir dayanağı yoktur. Kişisel veri kapsamındaki bu tip verilerin toplanması kişinin açık rızasına bağlıdır. Ancak kişinin bu rıza beyanının geçerli olabilmesi için kişinin hiçbir baskıya maruz kalmaksızın, özgür iradesiyle tereddüde mahal vermeyecek şekilde rıza verdiğinin kanıtlanması gerekir.

Bu çerçevede hasta tedavisinin yapılmayacağı, parasal yaptırımla karşılaşacağı kaygısı ile verdiği rızanın gerçek ve açık bir rıza olarak yorumlanamaz.

Avuç içi damar izi gibi kişisel veri niteliğindeki bilgiler ancak belli koşulların varlığı halinde ve usule uygun olarak yapılabilir. Ulusal ve uluslar arası hukuk bunu gerektirir.

Kimlerin hangi koşullarda parmak izi, avuç içi damar izinin alınabileceği Ceza Muhakemesi Kanunun 81. Maddesinde şöyle düzenlenmiştir.

“(1) Üst sınırı iki yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı şüpheli veya sanığın, kimliğinin teşhisi için gerekli olması halinde, Cumhuriyet savcısının emriyle fotoğrafı, beden ölçüleri, parmak ve avuç içi izi, bedeninde yer almış olup teşhisini kolaylaştıracak diğer özellikleri ile sesi ve görüntüleri kayda alınarak, soruşturma ve kovuşturma işlemlerine ilişkin dosyaya konulur.
(2) Kovuşturmaya yer olmadığı kararına itiraz süresinin dolması, itirazın reddi, beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilip kesinleşmesi hâllerinde söz konusu kayıtlar Cumhuriyet savcısının huzurunda derhâl yok edilir ve bu husus tutanağa geçirilir.”

Ayrıca benzer bir düzenleme Polis Vazife Ve Salahiyet Kanunu’nun 5. Maddesinde yapılmıştır.

Buna Göre; parmak izi, avuç içi damar izinin yalnızca Cumhuriyet savcılarının emri ile kolluk güçleri tarafından kaydedilebileceği ve saklanabileceği açıkça düzenlenmiştir.

Özel kişi ve kurumlara parmak izi, avuç içi damar izi ve benzeri kişisel veri toplama yetkisi veren herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır.

Yani Özel hastanelerin hangi amaçla olursa olsun parmak izi, avuç içi damar izi ve benzeri kişisel verileri toplama, saklama, kaydetme yetkisi verilmediğinden, kişinin geçerli rızası bulunsa dahi bunun hukukta herhangi bir karşılığı bulunmamaktadır.

Bu uygulama Anayasamızın Kişisel bilgilerin korunması başlıklı 20. Maddesine
“(1) Herkes, kendisiyle ilgili kişisel bilgi ve verilerin korunması hakkına sahiptir.
(2) Bu bilgiler, ancak kişinin açık rızasına veya kanunla öngörülen meşru bir sebebe dayalı olarak kullanılabilir. Herkes, kendisi hakkında toplanmış olan veya kayıtlarda yer alan bilgilere erişme, bunlarda düzeltme yaptırma ve bu bilgilerin amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenme hakkına sahiptir. “ hükmüne de aykırıdır.
Bu durumda Özel Hastaneler yürürlükteki yasalara ve anayasaya aykırı bir uygulama içindedirler.
İleride bu kişisel verilerin hangi amaçla kullanılacağı bilinmemektedir. Bu uygulama kişilerin tedavi gibi yaşamsal bir zorunluluğu kullanılarak kişisel verilerinin hukuk dışı yollarla ele geçirilmesidir. Bir anlamda özel hastanelere başvuran her yurttaşımız rızası ve iradesi olmaksızın “fişlenmektedir”.
Konu ile ilgili olarak Yurttaşlarımızı uyarmayı bir görev biliyoruz.

YÖNETİM KURULU ADINA:

Mahmut ÖZYÜREK

ULUSAL EĞİTİM DERNEĞİ

ISPARTA ŞUBE BAŞKANI

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)