Cumhurbaşkanı’nın Uçağında Bir Edebiyatçı


Fransız Cumhurbaşkanı François Hollande’ı Türkiye’ye getiren uçakta bir tek Türk vardı. O da bir edebiyatçıydı:
Nedim Gürsel...
Uçakta Hollande, bütün yolcularla olduğu gibi Gürsel’le de şahsen ilgilendi. “Geldiğiniz için teşekkür ederim, bana onur verdiniz” dedi. Gürsel aynen karşılık verdi.
Ve ona “Şeytan Melek ve Komünist” kitabının Fransa’da “Kızıl Melek” adıyla yayımlanan ve Akdeniz Roman Ödülü’nü alan Fransızca kopyasını hediye etti.

***

Devlet adamlarının uçaklarında edebiyatçı görmeye alışkın olmadığımız için biraz da gıptayla aradım dün Gürsel’i...
Heyecanlıydı.
O da ilk kez bir devlet adamının uçağına binmiş.
Hollande’la tanışmalarının öyküsü ilginç:
Türkiye’de “dini değerleri aşağıladığı” gerekçesiyle yargılanıp beraat ettiği kitabı “Allah’ın Kızları” Fransa’da basıldığında Paris Match dergisi Gürsel’le bir röportaj yapmış.
Röportajı yapan gazetecinin adı, Valerie Trierweiler imiş.
Yani Hollande’ın hayat arkadaşı...
Bu tanışıklığın ardından Trierweiler, 7 Ocak’ta Gürsel’i Elysee Sarayı’na öğle yemeğine davet etmiş.
Edebiyattan ve Türkiye’den söz etmişler.
Yemekte Trierweiler cep telefonundan birisiyle mesajlaşıyormuş. Çaya geçtiklerinde işin sırrı çözülmüş.
Kapıdan aniden Cumhurbaşkanı Hollande girmiş.
Sohbete katılmış.
Hollande Türkiye’ye yapacağı ziyaretten bahsetmiş.
Türk hükümetinin Gezi’deki vahşetinden beri Avrupa’da, özellikle de Fransa’da ne kadar gözden düştüğünü bilen Gürsel, kendi kaygılarını söylemiş.
Hollande bu kaygılara katıldığını hissettirmiş.
22 yıldır hiçbir Fransız Cumhurbaşkanı’nın Ankara’ya resmi gezi yapmadığını hatırlatıp Türkiye ziyaretinin zor durumdaki Erdoğan’a destek sayılıp sayılmayacağını sormuş.
Muhalefetin durumunu, özellikle de Kemal Derviş’i merak etmiş.
Görüşmenin sonunda Gürsel, Fransız Cumhurbaşkanı’na “Derin Türkiye” kitabını, Baudelaure’in “Seyahate Davet” şiirinin dizelerinden bir önsözle hediye etmiş.
Hollande ise Gürsel’i Türkiye gezisine davet etmiş.
Gürsel işte bu davet çerçevesinde dün resmi heyetteydi.
Hollande’a Anıtkabir kütüphanesinde Atatürk’ü etkileyen Fransız filozoflarının kitaplarını göstermeyi planlıyordu.
İşadamları ve bürokratlarla dolu uçakta Fransızların, Türkiye’nin AB üyeliğine ne kadar soğuk baktıklarını bir kez daha gözledi. Ankara’nın yeni fasıl beklentisi mümkün görünse bile, bu demokrasi siciliyle üyelik müzakerelerini sürdürmenin zorluğunu, bizzat Cumhurbaşkanı’nın danışmanlarından dinledi.
Nitekim Hollande dünkü basın toplantısında, yeni açılacak başlıklardan söz ederken özellikle hukukun üstünlüğüne, yargının bağımsızlığına iki kez atıf yaptı. Fasıllar konusunda, ancak Türkiye’nin taahhütleriyle ilerlenebileceğini vurguladı.
Tarih konusundan özellikle kaçındı.

***

Bir de dedikodu vererek bitireyim.
Biliyorsunuz Fransız Cumhurbaşkanı, geçenlerde bir aşk skandalı yaşadı ve Türkiye’ye gelmeden çok kısa bir süre önce de hayat arkadaşı Valerie Trierweiler’den ayrıldı.
Fakat Nedim Gürsel, onunla dostluğunu kesmedi.
Trierweiler’i hastaneye yattığında aradı, sağlığını sordu.
“Türk gazetelerinin birinci sayfasındasınız” dedi.
Trierweiler merak etti. “Birer kopya yollarsanız sevinirim. Belki beni biraz oyalar” dedi.
Gürsel, geçen hafta aşk skandalının manşet olduğu Türk gazetelerini Paris’e gönderdi.
Cumhurbaşkanı, Türkiye’ye gelmeden o gazetelere göz atıp “Fransa’ya” ilgimizi görse belki dün farklı konuşurdu(!)...

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)