Gezi olaylarının 1. yılı…


Yollar kesildi, Taksim ve Kızılay’da Tomalar seferde.. ortalık duman ve tazyikli su! Ekranlarda, elinde papatyalarla bir Sırrı Süreyya .. Arkasında CNN international muhabiri. Ve Kızılay’da ve Taksim’de kalabalığa ‘gerekli’ müdahalenin ‘en sert şekilde yapılacağı’ RTE tarafından açıklanıyor, Sultangazi’de..
Yapılıyor işte! 1971 ve 80′de ABD senaryolarını birebir yaşamış biri yazıyor bu satırları.. Biz gördük, kanı ve gözyaşını ve birilerinin maşası olanların birbirini vurduklarını, aldatılan ve yokolanları..
Gençliğin bir kesimi, Gezi olayları bahanesiyle sokaklar ve şiddeti savunuyor.. Bu ‘kesim’in milletin geri kalanıyla ilişkisi oldukça zayıf.
Ne bugün Kartal’da ölen işçilerin çevresi, ne Sultangazi’liler, ne Bayrampaşa, ne esnaf ne köylü çiftçi nüfus, onların hedefini anlıyor..
‘Tayyip istifa’ diyorlar.
Acaba bu kime yarıyor?
Tayyip’i istemeyen ve artık Kemal Derviş kanadının işbaşı yapmasını emreden irade Atlantik ötesinden sırıtıyor!
Tayyip ve çevresi, ‘Kutuplaşma iyidir! Biz gidersek kargaşa gelir’ diye ikna ediyor. Sultanahmet’de İsrail’le İŞBİRLİĞİ yaparak katlettirdiği Mavi Marmara’daki insanlar için yürüyüş de ekranlara geliyor.
Millet önüne konan ekmeği geveliyor! Cumhurbaşkanı seçimi mi tabağa kondu, o tabakta kalıyor.. Genel seçim mi geliyor, ona yoğunlaşıyor.. Kendi seçeneklerini üretemiyor, azim ve iradesini dayatamiyor! Küresel seçenekler içinde kendine en yakın olana sarılıp kalıyor.
Önüne konandan başını kaldıramıyor.
Kafası çarşamba pazarına dönmüş, artık kime güveneceğini kimi dinleyeceğini bilmiyor.. Tenis sahasındaki izleyici gibi topun hareketini bir sağa bir sola dönerek izlerken kendini en bayat programların kucağında buluyor!
Bu tarihte defalarca tekrarlanmış bir döngü! Senaryoların izleyicisi ya da oyuncusu olanlar AZİM ve KARARLILIK gösteremezler..
ÖNCE ADIMLARI MİLLET SAPTAYACAK.
Ne yapacağını kararlaştıracak. Ve o adımları, başkalarına meze olmadan bir bir atacak..
Ve bunu BAĞIRIP ÇAĞIRARAK YAPMAYACAK!
Müttefiklerini bulacak. Hiyerarşiyi kuracak. Dil Ortaklığı sağlayacak.
Fikir ve dil birliği içinde BİLEN ekipler bir arada olacak ve soğukkanlı, akılcı, bilimsel YOLLAR aranacak!
Bunları çok ‘uzun işler, o kadar vakit yok’ naralarıyla karşılayanlara tek sözümüz var:
O ZAMAN BAŞKALARININ YAZDIĞI SENARYOLARDA FİGÜRAN OLMAYA DEVAM EDİN.. ONLARCA YIL OLDUĞU GİBİ!

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)