Yaz aylarında yapılan toplantıda sarf edildiği iddia edilen sözün, müdür atamaları sonrası yerel ve ulusal basında yer alması doğal.
Tekrar müdürlük bekleyen bir müdürümüz, olamayınca; ‘’Sen misin bana müdürlük vermeyen, ben yapacağımı bilirim’’ diye düşünmüş olmalı.
Haber, uzun süre basın gündeminde yer aldı. Sendikalar, müdürün istifasını isteyen basın açıklamaları yaptılar. Sonunda müdür, sessizliğini böyle bir söz sarf etmediği açıklamasıyla bozdu.
Göreve ilk atandığı aylarda da ülke gündemine, ‘’Fareler ve İnsanlar’’ kitabını yasaklattığı iddiasıyla gelmişti.
Nobel ödüllü John Steinbeck’in kaleme aldığı kitabın, Amerika’da ortaöğretimde okutulması zorunlu.
Kitap, Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu’nun oluruyla, 1945 yılında Milli Eğitim Basımevi tarafından, ‘’Dünya Edebiyatı Serisi’’ olarak basıldı.
Müdür basına yaptığı açıklamada, bir öğrencinin okul kütüphanesinden ödünç aldığı kitabı, velisinin inceleyerek müstehcen bulup, müdürlüğün yasaklamasını talep eden dilekçesi üzerine komisyon oluşturduğunu açıklar.
Kitap ‘’100 temel eser’’ arasında olduğu için derhal üyeleri edebiyatımızın birbirinden seçkin üyelerinden oluşan(!) bir komisyon oluşturulur.
Hayatında tek edebi eser kaleme almamış üyelerden meydana gelen komisyon, kitabı gayri ahlaki bulur ve yasaklanmasını talep eder.
Müdürümüz, kitabın basılmasına olur veren zamanın Talim Terbiye Kurulu üyelerinin, okumadan olur verildiğini düşünmüş olmalı ki yeniden incelenmesi için şimdi kaldırılmış olan kurula gönderir.
100 temel eseri inceleyecek birikimden yoksun üyelerden oluşan komisyon üyeleri, haddini aşarak, ancak olağanüstü dönemlerde ve ortaçağda uygulanan kitap yasaklama kararına imza atmıştır. Olay bu açıklamadan sonra kapanmıştır.
Ateist ve komünist öğretmenlerin defterinin dürülmesi olayı tek cümleden oluşmuyor.
İl Milli Eğitim Müdürü, il içindeki tüm okullardan sorumludur. Artan nüfus oranı nedeniyle İzmir’de yeni derslik ve okula ihtiyaç var. Pek çok okul, zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamamakta. Bakanlık yeterli ödenek göndermediği için, okullar da çeşitli adlar altında velilerden para toplamakta.
İddiaya göre müdür, sadece yeni imam hatip okullarının açılmasından söz ederek, açılmış ve açılacak imam hatiplerin tüm ihtiyaçlarını karşılama sözü veriyor. İzmirlilerin yaşam tarzına müdahale ederek, aşağılıyor.
Bunların hiçbiri söylenmediyse; müdür için iyi bir senaryo yazılmış. Reddetmek için günlerce beklemeye gerek yoktu be müdürüm.
Çalışan insanlar, hata yapabilirler. Her kurum kendi işini yapmalı. Hiçbir kurum, kendini bir başka kurum yerine koyup, onun yapması gereken işleri yapmaya kalkmamalı.
Kitapları inceleme, önerme ve belirleme, öğretmeni atama ve görevden el çektirme yetkisi, Milli Eğitim Bakanlığı’nındır.
‘’Dünya Klasikleri’’nin yasaklanmasını talep etme, vatandaşları fikirlerine göre ayrıştırarak birbirine düşman edecek söylemlerde bulunma iddialarıyla gündeme gelmek, İzmir İl Milli Eğitim müdürüne yakışmıyor.
Bu olay; bir önceki gibi kolayca kapanacağa benzemiyor. İstifa etmeniz veya bir başka ile atanmayı talep etmeniz, yararınıza olacaktır.
Osman Gazi Oktay
Ulusal Eğitim Derneği İzmir Şubesi Başkanı