Kadınsız devrim olmaz
Çarşamba, Mart 09, 2016
Kadınlar günü, yurdun dört bir yanında tepki eylemlerine dönüştü. Çocuk gelinlere, töre cinayetlerine, kumalık sistemine, tacize tecavüze isyan eden kadınlar, cumhuriyeti ve Atatürk devrimini hedef alanlara ateş püskürdü
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle İstanbul Kartal’da etkinlik ve yürüyüş gerçekleşti. Kartal Meydan’daki etkinliklerin ardından Ankara Caddesi’ne yürüyüş düzenlendi.
Etkinliğe Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD), Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Vatan Partisi ve Çağdaş Edebiyat Kültür Sanat Eğitim Derneği’nin (ÇEKSED) yanısıra pek çok sivil toplum kuruluşu katıldı. Etkinlikte konuşan ÇEKSED üyesi Zerrin Aktaş, kadın gelişiminin önündeki toplumsal, ekonomik, sosyal ve ideolojik engellerin kalktığı bir dünya istediklerini belirterek şöyle konuştu: “Yaşamda kadın olmaktan kaynaklanan sorunlar çözülsün. Çocuk gelinler, töre cinayetleri... Kumalık sistemi olmasın. Kadını dört duvar arasına hapseden, onu yalnızca çocuk doğurup büyüten bir canlıya dönüştüren, kadının bedenini tüketim toplumu için cinsel bir araç olarak kullanan anlayış yıkılsın. Cinsel taciz, tecavüz en ağır şekilde yaptırıma uğrasın. Cumhuriyetimiz yıkılmaya çalışıldıkça biz kadınların koşulları daha da olumsuz oluyor. Laiklik yok edilmeye çalışıldıkça eşit yurttaş olmak yerine ikinci sınıf bir cinse dönüşüyoruz...”
Yürüyüşte “Kadınsız devrim olmaz” ve “Cumhuriyetle hesaplaşma kadınla hesaplaşmadır” yazılı pankart ile dövizler taşıdı.
MÜCADELE PROGRAMI
Maltepeli kadınlar 28 kitle örgütü ve siyasi partinin katılımıyla eşitlik, özgürlük, adalet, yaşam hakkı için yürüdü. Ortak basın açıklaması Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Perihan Yüksel tarafından okundu. Yüksel, kadının eşit haklara kavuşması için mücadeleyi sürdüreceklerini belirterek görev alanlarını şöyle sıraladı:
10 MADDE
“Aile içerisinde kadın ve erkeği eşit haklara sahip kılan, medeni kanuna sahip çıkıyoruz.
Laiklik, kadının ve eşitliğin güvencesidir.
Kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete uygulanan ceza indirimleri, yasal düzenlemeyle engellenmelidir.
Kadını çalışma hayatından çıkarıp köleleştiren, eve hapseden yasaların değişmesini istiyoruz.
Kızlarımızın eğitim olanaklarından yararlanması, çocuk gelinler ve çocuk işçiler olmaması için mücadele etmeyi görev sayıyoruz.
Tarikatlara, cemaatlere kapıları açan, laikliği ortadan kaldırmaya çalışan, yurttaşlık tanımını silen, özerkliği yasalaştırıp ülkemizin bölünmesinin yolunu açanbölücü, yıkım anayasasına izin vermeyeceğiz!
Kadını toplumda hedef haline getiren bu iklimin siyasal zeminini hazırlayan Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kurumlar, Cumhuriyet Devrimi kanunlarına göre düzenlenmelidir.
Gericiliği yeniden üreten pembe taksi gibi sistem içi uygulamalar yerine, özgürce yaşamını sürdüreceği toplumu yaratma görevi önümüzdedir.
Bizleri yeniden milletten ümmete, yurttaştan kula döndürmeye çalışan gerici saldırılara karşı Cumhuriyet mevzisinde ısrarla direneceğiz.
Bölen değil, birleştiren politikalarla analarımızın yüzü gülecektir.”