Türkmen Dağı düşerse



Rusya ile uçak krizinden sonra adından sıkça bahsedilen Alparslan Çelik, çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Türkiye ile Rusya arasında yaşanan diplomatik ve ticari kriz 24 Kasım'da yaşanan Türk F-16'sının Rus SU-24 jetini düşürmesiyle başlmıştı. Türk jetlerince düşürülen Rus savaş uçağından paraşütle atlayan pilotu öldüren kişi olarak tanınan Alpaslan Çelik hala Türkmen dağında ortaya çıkmıştı.

Türkiye ise onu ilk olarak "Rusya'nın hedefindeki isim" olarak tanıdı. Vatan'a konuşan Çelik bu süreci hem siyasi hem de ekonomik yönden değerlendirdi.

"UÇAĞI DÜŞÜREN TÜRK YAKALANDI"

Rusların sürekli havadan saldırdığını belirten Çelik, kendilerinin hava kanadının olmadığını bu yüzden onları karadan beklediğini söyledi. Türkiye'deki bağlantılarını ve kimlerden destek aldığını da açıklayan Çelik, geçen hafta İran basınında yer alan, "Uçağı düşüren Türk yakalandı" haberi hakkında da konuştu.

"BU BÖLGELER TÜRKİYE'NİN İLERİ KARAKOLLARIDIR"

"Türkmen Dağı'na saldırıların asıl amacı ne?" sorusuna cevap veren Alpaslan Çelik, Türkmen Dağı'na saldıranların emperyal devletler ve onların taşeron örgütleri olduğunu söyledi. Suriye'de Rusya ve ABD destekli PYD'ye Ayn-el Arap'tan (Kobani) Bayır-Bucak'a kadar olan bölgede bir Kürdistan kurdurmaktan, siyasi sınırları içerisinde kendi güdümünde bir tampon bölgede Rusya askeri üssü kurmaya varana kadar birçok amaçlarının olduğunu söyledi.

"DHKP-C ve Hizbullah gibi taşeron örgütler her ne kadar ideolojik propaganda yapsalar da hepsi emperyalist devletlerin bölgedeki piyonlarıdır. İran bu savaşta cepheyi stratejik olarak Suriye'nin içinde açtı. Onunda siyasi ve gelecekte bölgede kurulacak dengede ekonomik emelleri vardır. Dünya kamuoyuna taşeron çeteler ideolojik sözlerle, emperyal devletler evrensel kavramlarla çıkmakta. Oysa hepsinin en büyük emeli ve düşmanı Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milletidir. Musul, Halep, Bayır-Bucak hattı misak-ı millimiz olması hasebiylede emperyalist devletlerin her zaman ilk hedefi olmuştur, olacaktır da. Milli devletlerin hudut hattı siyasi sınırları dışındaki kardeşlerinden başlar. Bu bölgeler adeta Türkiye Devletinin ileri karakollarıdırlar."

"TÜRKİYE'DEN BAŞKA DESTEK SAĞLANMIYOR"

"Size destek sağlanıyor mu? Sağlanıyorsa kimlerden nasıl destek alıyorsunuz?" sorusuna Çelik, "Bize Türkiye'den başka hiçbir yerden destek sağlanmıyor.Mücahitler uğruna savaştıkları ailelerini, ırz ve namuslarını Türkiye'den ve Türk Milletinden başka kimseye emanet edemez. Lojistik manada da Türkiye'den başka destek olan olmadı, olmaz da." şeklinde cevap verdi.

"PAROLAM: YA ZAFER YA ŞEHADET"

"Bu süreçten en iyi nasıl çıkabilirsiniz?" sorusu hakkında Çelik, "Süreç beklentili bir planım yok. Parolam; Ya zafer,Ya şahadet. Zaferin kıstası Özgür bir Suriye'de mazlumların artık ölmemesi, vatan topraklarımızın sınırlarının güvence altına alınmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve Türk Milletinin güvenliği en önemli önceliğimizdir." dedi.

TÜRKMEN DAĞI'NA KİMLER YARDIM EDİYOR?

Alpaslan Çelik, Kızılay, AFAD, Ülkü ocakları, Alperen ocakları, Türk Ocakları, AKP Gençlik Kolları, belediyeler, memleket dernekleri ve STK'lardan yardım geldiğini belirtti.

Çelik, savaşta tam karşılarında Esed rejimi, Rusya, İran, Iraklı paralı şii milisler, DHKP-C, IŞİD, PYD, Hizbullah ve taşeron çeteleri olduğunu söyledi.

"MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ"

Türkmen Dağı'nın düşmesi halinde Akdeniz'e açılmış bir Kürdistan olacağını söyleyen Çelik, 16 Kürt partisini kendi içlerinde şiddetle otorite altında tutan Rusya ve ABD destekli PYD'nin Suriye toprak bütünlüğünden yana olmadığını söyledi. PYD ve PKK'nın risk teşkil ettiğini söyleyen Çelik, Türkiye'de ve Suriye'de böyle bir oluşuma izin vermeyeceklerini belirtti. Çelik, "Emperyal devletlerin istekleri bu doğrultuda olmazsa bu sefer Lübnanlaşmış bir Suriye'yi Türkiye'ye komşu etme çabası güdeceklerdir diye düşünüyorum. Suriye devrimi tamamlanana kadar içeride mazlum halkın kanı durana ve sınırlarımızdaki bütün tehlikeler bertaraf edilene kadar mücadeleye devam edeceğiz" dedi.

"MHP'NİN TAVRI BİZİ MUTLU EDİYOR"

"Türkiye devlet olarak PYD'nin terör örgütü olduğunu ve asla taviz vermeyeceğini söyledi. PYD'nin Rusya ve Amerika tarafından desteklenmesi sizi etkiliyor mu?" sorusuna Çelik şöyle yanıt verdi:

"PYD'nin son durağı biziz. Biz Akdenize üs kurma emeli güden Rusya'nın da İsraili Ortadoğu'da yalnız koymayacak Kürdistan'ın da ele geçirmeye çalıştığı 'son kale' müdafaasını yapıyoruz. PYD gibi taşeron örgütlerin bölgede müttefik olarak görünen ABD tarafından desteklenmesi uluslararası bürokraside tıkanıklığa yol açıyor. Bizim kendi içerisinde siyasi krizleri çözmeye enerji kaybeden, uluslararası arenada yalnızlaştırılan Türkiye'den başka kimsemiz yok. Kendi sınırlarını korumak için elbette kimsenin icazetine ve müttefikliğine ihtiyacı olmayan Türkiye, içeride de birlik ve beraberliğini sağlamalı, siyasi partilerin devletin bekaasını kendi çıkarlarından önde tutmaları gerekmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı'nın sözde müttefik gibi görünen ABD'ye çıkışları ve uyarılarına MHP'nin aynı tavır ve destekleri bizim için arzulanan ve mutlu eden bir durumdur. Dış politikadaki esnek üslup bizi herzaman yorar ve karamsarlığa iter. Devletin sesinin daha güçlü çıkması için Cumhurbaşkanı'nın hassasiyetle belirttiği noktaları İktidardan da beklediğimizi belirtmek isterim."

Suriye'de imzalanan ateşkes hakkında da açıklamalarda bulunan Çelik, masada bütün grupların olmadığını, masada bu savaşın en kanlı aktörlerinin olduğunu söyledi. PYD ve PKK'nın ateşkes dışında tutunmalarının emperyalist devletlerin müttefiklik maskesi altında Türkiye'ye köşeye sıkıştırmaya çalıştığını söyledi. Çelik, "Mazlumun kanının kıstası Esedsiz özgür Suriye'dir. Ateşkeste taraf değiliz ve mücadeleye Suriye'yi özgürleştirinceye Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sınırlarını güvenceye alıncaya kadar devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)