Ahmet Altan: Türkiye’de hukuk yok, ‘gölge’ AYM ve Yargıtay oluşturmalı
Çarşamba, Haziran 08, 2016
CHP’nin eski milletvekillerinden, eski yargıç Rıza Türmen ile KONDA Araştırma’nın kurucusu Tarhan Erdem’in ‘birlik çağrısı’na dikkat çeken Ahmet Altan, “Bu haydutluklara karşı bizim de bir ‘denetleyici’ hukuk grubu oluşturmamız gerekir” çağrısında bulundu.
Türmen köşesinde, AKP’nin hegemonyasına itiraz eden bütün demokratik güçlerin katıldığı bir kurultayın toplanarak, ortak bir strateji çerçevesinde mücadele verecek yeni bir güç merkezi yaratması gerektiğini vurgulamıştı.
Erdem ise kurultayın çalışma şartlarını şöyle maddelemişti:
“Birliğe katılan kişi, dernek, sendika ve gruplar evrensel insan haklarına dayanan demokrasi görüşünü ve Türkiye’de uygulanmasını savunurlar; hiçbir durum demokrasiyi tartışmaya neden olamaz.”
“Birlik üyeleri sağcı, solcu, devrimci, muhafazakar, liberal, kapitalist gibi değişik ideoloji ve öğretilere mensup olabilir, ancak Birlik bu sıfatlarla nitelendirilmemelidir.”
“Katılmak isteyen kişiler kendileri ve kuruluşların başkanları başvurduklarında Birlik’e üyelik işlemine başlanır ve işlem bitirilince uygun biçimde açıklanır.”
‘Hayatı ve hukuku koruyalım, ikisi de tehlikede çünkü…’
Altan da Çare başlıklı yazısında Erdem ve Türmen’in önerilerine bazı eklemelerde bulundu.
Bugün Türkiye’de güvenilebilecek yargı müessesi bulunmadığını belirten Altan, yargı olmadığında ‘haydutlar’ın kazanacağına, masumlarınsa kaybedeceğine dikkati çekerek şöyle yazdı: “O zaman, bu haydutluklara karşı bizim de bir ‘denetleyici’ hukuk grubu oluşturmamız gerekir. Ülkemizde güvenilecek hukukçu sayısı çok az ama hala aramızda dürüst hukukçular var. Bence bu kurultay, Sami Selçuk başkanlığında bir tür ‘gölge’ Yargıtay ve Ergun Özbudun yönetiminde bir tür ‘gölge’ Anayasa Mahkemesi oluşturmalı.”
“Eğer bu hareketin önüne geçemezseniz çocuklarınızın geleceği kalmayacak” diye uyaran Altan, yazısına şöyle devam etti: “İlk denemelerini yapıyorlar. İstanbul Erkek Lisesi’nde ve Galatasaray’da gençlerden gerekli cevapları aldılar ama bu cevabı sadece gençlere bırakmak haksızlık olur. Kendi ‘diploması’ tartışmalı bir adamın, toplumun ve eğitimcilerin görüşlerini almadan bütün eğitim sistemini bir diktatörlükle şekillendirmesine engel olmak, Türkiye’nin barışçıl, çağdaş, demokratik, laik, saygıdeğer bir ülke olmasını isteyen herkesin görevi. Yaşadığımız facia ortada. Çare de ortada. Bir araya gelin ‘demokrasi, özgürlük, barış, hukuk’ için. Hayatı ve hukuku koruyalım. İkisi de tehlikede çünkü…"