Proje Okulları Neyi Amaçlıyor?


AKP’nin ‘Proje Okulları’ uygulamasını eleştiren Ulusal Eğitim Derneği Başkanı Nazım Mutlu, planın cumhuriyetin aydınlanma simgesi olan okulların kimliklerini yok etmeye dönük bir niyeti akla getirdiğini belirtti

Eğitim çevresinde yaklaşık iki yıldır tartışılan “Proje Okulları”, 1 Eylül’de Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmelikle yeniden alevlendi. Uygulama, özellikle başarıları ve cumhuriyetin aydınlanmacı eğitim kültürüne kattıkları değerlerle adları öne çıkan tanınmış okulları kapsayacak. “Proje Okulları” uygulamasıyla bu okullara yönetici ve öğretmen atama ile öğrenci seçme konularında Milli Eğitim Bakanlığı’na keyfi tasarruflarda bulunma hakkı tanınması eğitim çevrelerinde eleştiri konusu oldu.

Ulusal Eğitim Derneği Genel Başkanı Nazım Mutlu, MEB’in bir an önce çözmesi gereken birçok sorun dururken devreye yeni sorunlar yaratacak uygulamaların girmesini doğru bulmadıklarını belirtti. Bakanlıkça yayımlanan yönetmeliğin uygulanması durumunda gerek Proje Okulu belirlemede gerekse bu okullara yönetici ve öğretmen atamalarıyla öğrenci seçiminde liyakat, başarı ve yasal ölçülerin dışına çıkılacağını belirten Mutlu; böylece iktidarın yıllardır izlediği “imtiyazlı okullar” yaratma politikasıyla, imam hatiplere ek olarak yeni bir okul türünü gündeme getirdiğini söyledi.

FIRSAT EŞİTLİĞİNE AYKIRI

Söz konusu yönetmeliğin birçok konuda belirsizlik ve yasalara aykırılık içerdiğini vurgulayan Mutlu, “MEB bu projeden vazgeçmesini istiyoruz. Yönetmelikte Proje Okulları için söylenen ‘ulusal veya uluslararası proje yürüten okul ve kurumlar ile belirli eğitim reformu ve programları uygulayan okulların proje okulu olarak belirlenmesi’ gibi bir ölçüt, anayasada yer alan eğitimde fırsat eşitliği ilkesine aykırıdır” diye konuştu.

Mutlu şöyle devam etti, “Proje Okulunun seçiminde ‘okulun açılış tarihi, yapısı veya yetiştirdiği devlet adamları itibarıyla tarihi nitelik taşıması’ dikkate alınacak. Bu ister istemez cumhuriyetin aydınlanma simgesi olan kimi okulların kimliklerini yok etmeye dönük bir niyeti akla getirmektedir. Bu okullarda görevlendirilecek yönetici ve öğretmen seçiminde Bakanlığın bütünüyle keyfi adımlar atacak olmasının kabul edilebilir yanı yok. Gerekli görülmesi hâlinde bünyesinde ortaokul bulunan proje okullarına öğrenci alımının okul yönetimince yapılacak yazılı veya yazılı ve sözlü sınav sonucuna göre belirlenmesi de ayrı bir endişe kaynağıdır. Böyle bir uygulama, giderilmesi gereken yığınla eğitim sorununa yeni halkalar eklemekten başka bir anlam taşımayacaktır.”

Eğitim-İş Sendikası da geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanlığı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumları Yönetmeliği’ne dava açmıştı.

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)