Söylev Ya Da "Cumhuriyet, Özgürlük ve Bağımsızlıktır!" Diyen Bilincin 89.Yıldönümü Kutlu Olsun!


15 Ekim, ATATÜRK’ün BÜYÜK NUTUK’u (SÖYLEV’i) okuyuşunun 89. Yıldönümüdür!

SÖYLEV, Türk Kurtuluş Savaşını ve bir daha “kurtulmak” zorunluğuna düşmemenin gereklerini tarihsel, toplumbilimsel, ekonomik ve kültürel tüm yönleriyle ve belgeleriyle birlikte ulusal bilince ve tarihe mal eden bir başyapıttır.

Atatürk, SÖYLEV’i bitirirken, bir tümcede özetlediği Çağdaş Türkiye’yi Türk Gençliği’ne emanet etmektedir:

“Bugün ulaştığımız sonuç, yüzyıllardanberi yaşanan ulusal yıkımların yarattığı uyanışın ve bu sevgili yurdun her köşesini sulayan kanların karşılığıdır.

Bu sonucu Türk Gençliğine emanet ediyorum.”

Atatürk’ün bıraktığı emanet, biribiriyle eş değerde olduğunu özenle belirttiği “TÜRK BAĞIMSIZLIĞI” ve “TÜRK CUMHURİYETİ”, yani özgürlük düzenidir.

“ÖZGÜRLÜK VE BAĞIMSIZLIK, BENİM ÖZ-BENLİĞİMDİR” diyen büyük insan, Türkiye Cumhuriyeti ile Türk bağımsızlığının, ULUS OLARAK VAR OLABİLMEMİZİN, VARLIĞIMIZI KORUYABİIMEMİZİN TEK TEMELİ olduğunu da uyarmaktadır!

Bu İki Temel Saptamanın Ulusça Çok İyi Kavranması, Söylevin Etkinliğinin Gereğidir.

Ne Var Ki, Söylev’in Yüksek Sanatsal Değeri Taşıyan, Ancak Osmanlıca Ağırlıklı Olan Özgün Metni, Özellikle Genç Kuşaklarca Ve Genel Yurttaş Çoğunluğunca Gereğince Anlaşılamamaktadır.

Birisi Profesör, Öteki Siyasal Bilgiler Fakültesi Çıkışlı İki Başbakan’ın, Sayın Tansu Çiller Ve Mesut Yılmaz’ın Bile, Birisinin “Halel” Yerine “Helal”, Ötekinin “Bedhah” Yerine “Bedbaht” Dediğini Ulusça Kulaklarımızla Duyduk!

Türk Gençliğinin Kendisine Emanet Bırakılan Cumhuriyetin “Bugünümüzün Ve Yarınımızın Tek Dayanağı” Olduğunu Kavramasından Korkan Sömürgeci Devletler Ve İçerdeki Maşaları, Halkımızın Osmanlıcayı Anlamamasından Da Yararlanarak “Cumhuriyet Demokrasi Değildir.” Yalan Propagandasıyla, Bu Emaneti Karalamaya, Önemsiz Göstermeğe Bile Kalkışmışlardır!

“İkinci Cumhuriyetçilik” Aldatmacası, Bu Haince Saldırının Adıdır.

Bu Nedenle Tüm Söylevin, Özellikle De Dıvarları Süsleyen, Gençliğe Sesleniş’in, Başta Eğitim Kurumları Olmak Üzere Bütün Büyük Kamusal Ve Özel Kuruluşlarda, Yine O Ulus Önderinin Kurtarıcı Devrimlerinden Biri Olan Dil Devrimine Borçlu Olduğumuz Öz Türkçe Metnini Bir Arada Bulundurulmalı, Her Yurttaşın Anlaması Sağlanmalıdır. Bu Yolda Başta Cumhuriyet Halk Partisi Olmak Üzere Demorasiyi Gerçekten Amaç Edinen Bütün Siyasal Partiler, Başta Eğitim Kurumları Olmak Üzere Ulusal Çaplı Tüm Kamusal Ve Özel Kuruluşlarımız, Yurt Ölçeğinde Örneklik Etmelidirler.

Aşağıda “Gençliğe Sesleniş”İ Günümüz Türkçesiyle Sunarken, Bu Kuruluşlarımızı Söylevin 89. Yıldönümünü Kutlamaya, 90. Yıldönümünü Uluslararası Ölçekte Kutlamanın Hazırlıklarına Bugünden Başlamaya Çağırıyor, Tüm İnsanlığa Özgürlük, Bağımsızlık, Barış Ve Gönenç Getirecek Bir Uygarlık Tasarımı Sahibi, Türk Ulusunun Kurtarıcısı Olan Atatürk’ün Anısı Önünde En Derin Gönül Borcu Ve Saygılarla Eğiliyor, Işığının Sonsuza Değin Tüm Ulusumuza, Tüm İslam Dünyasına, Tüm İnsanlığa Ulaşmasını Diliyorum.

“Ey Türk Gençliği!

Birinci Ödevin, Türk Bağımsızlığını, Türk Cumhuriyetini Sonsuza Değin Korumak Ve Savunmaktır.

Varlığının Ve Geleceğinin Tek Temeli Budur.

Bu Temel, Senin En Değerli Hazinendir.

Gelecekte De Seni Bu Hazineden Yoksun Kılmak İsteyecek İç Ve Dış Kötücüllerin Olacaktır.

Bir Gün Bağımsızlık Ve Cumhuriyeti Savunmak Zorunluğuna Düşersen, Göreve Atılmak İçin, İçinde Bulunacağın Durumun Olanak Ve Koşullarını Düşünmeyeceksin.

Bu Olanak Ve Koşullar Çok Elverişşiz Bir Nitelikte Belirebilir.

Bağımsızlığına Ve Cumhuriyetine Kıymak İsteyecek Düşmanlar, Bütün Dünyada Benzeri Görülmemiş Bir Üstünlük Elde Edebilirler.

Zorla Ve Aldatmayla Sevgili Yurdun Bütün Kaleleri Alınmış, Bütün Gemiliklerine Girilmiş, Bütün Orduları Dağıtılmış Ve Yurdun Her Köşesi Gerçekten Düşman Eline Geçmiş Olabilir.

Bütün Bu Koşullardan Daha Acı Ve Daha Korkunç Olmak Üzere, Ülkede Yönetim Erkini Elinde Bulunduranlar, Aymazlık, Sapkınlık Ve Hatta Hainlik İçinde Bulunabilirler.

Hatta Bu Erk Sahipleri, Kişisel Çıkarlarını, Ülkeye Giren Düşmanların Siyasal Amaçlarıyla Birleştirebilirler.
Ulus Yokluk Ve Umarsızlık İçinde Yıkıılmış, Bitkin Düşmüş Olabilir.

Ey Türk Geleceğinin Çocuğu!

İşte Bu Ortam Ve Koşullar İçinde Bile Ödevin, Türk Bağımsızlık Ve Cumhuriyetini Kurtarmaktır!

Gerekli Olan Güç, Damarlarındaki Soylu Kanda Vardır!”

PROF. DR. ÖZER OZANKAYA

Yorum Gönder

0Yorumlar
Yorum Gönder (0)